Cüneyt Arcayürek

RTE Tanık Olmalı!

14 Nisan 2012 Cumartesi
\n

Ali Sirmen, dünkü yazısında; 28 Şubatın dününü ve bugününü kıyaslarken İrticayı, hiçbir zaman tehdit olarak algılamamış olanlar, onu tehdit olarak görmemelerinin doğal sonucu

\n\n\n

olarak, tehdidi orada değil irticada tehdit görenlerde ararlar.

\n

28 Şubatta irtica tehdit olarak algılanıyordu.

\n

Şimdi tehdit algısı irticada tehdit görenlere kaydı, bugün de bunlar oluyor diyor.

\n

Bu tanı gerçeklere cuk oturuyor.

\n

***

\n

Genel yargı işbaşında... Demokrasinin darbelerden temizlendiğine vurgu yapılır; örneğin 12 Eylülün iki liderinden hesap sorulurken, ne savcılık, ne medya, ne de hukukçular; Türkiyeyi 12 Eylül darbesine sürükleyen olaylardan söz ediyor. Nasıl geldik 12 Eylüle diye soran yok!

\n

Bugün de 28 Şubata nasıl gelindiğini içeren, irdeleyen süreçten söz edene rastlanmıyor.

\n

Askerler müthiş senarist olmalı.

\n

Yazılarını okuduğumuz yazarlar 28 Şubat öncesi olayların hemen hepsini, 28 Şubatı gerçekleştirmek için askerlerin tezgâhladığını yazıp, söylüyorlar...

\n

Askerlerin psikolojik baskı yaparak 28 Şubata zemin oluşturduğunu öne sürüyorlar.

\n

Ama kafa karıştıran başka bir özelliği var 28 Şubatın.

\n

Pekâlâ! Askerler demokrasinin tekerleğine taş koyacaktı. Sincanda tankların yürüyüşünün demokrasiye balans ayarı diye nitelenmesi, darbenin açık seçik kanıtı!

\n

İyi de; 28 Şubata toplum olarak cümbür cemaat, aynı ağzı kullanarak, aynı hedefi çağrıştırarak gelinmedi mi?

\n

Yanıt hazır: Askerler korkuttu. Toplumun bütün kesimleri boyun eğdi.

\n

Raftan indirilen bu yalancı dolmaları yutan yutana!..

\n

Halkın aklıseliminin yanılmazlığından dem vuran, ne ki halk dalkavukluğuna sevdalı doğamız, demokrasimizin darbelerle yüzleştiğinin yanı sıra

\n

nedense halkımızın da demokrasiyle yüzleştiğini söyleyemiyor.

\n

***

\n

28 Şubat nasıl bir darbe?

\n

28 Şubat, diğer müdahalelerde olduğu gibi yönetime el koymadı. Anayasal kurumlar zemininde yürüdü, yürütüldü.

\n

28 Şubat kararları, askerlerin sivillerin birlikte olduğu Milli Güvenlik Kurulunda ittifakla alındı. Sonradan zorla imzaladı diye korunan, 28 Şubat zeminini oluşturan başlıca faktör Başbakan Erbakan ile içlerinde bugün Çankayadaki AKPlinin (adı Abdullah Gül) bütün bakanların onayı ile yürürlüğe girdi. Erbakan hükümeti 28 Şubattan sonra haziran ayına dek işbaşında kaldı.

\n

Komutanları emekliye sevk edecek konumda olan Başbakanın kılı kıpırdamadı.

\n

Cumhurbaşkanı Demirelin, demokrasiyi tehlikeye atan hükümet ve partisel girişimlerine, sözlü ve yazılı uyarılarına kulak asmadı Erbakan.

\n

Bu nedenlerle Demirel, 28 Şubatı, Anayasa içinde yaşanan bir süreçdiye tanımlıyor.

\n

***

\n

Şayet 28 Şubat davasında tanıkların dinlenmesine gereksinilirse baş tanık mutlaka RTE olmalı.

\n

Nedenini, unutulmayan bir sözü açıklıyor.

\n

RTE, 2002lerde AKPyi kurarken, “28 Şubattan ders aldık dedi.

\n

Milli Görüşü terk ettiğine göre, 28 Şubattan aldığı dersler nedir, açıklamalı.

\n

Böylece Erbakan ve partisinin, RTEye ders olan, 28 Şubatın gerçekleşmesine neden icraatı açığa çıkmalı.

\n

Evet, açığa çıkmalı, çünkü; RTEnin aldığı dersler Erbakanın izlediği ve ülkeyi 28 Şubata getiren koşulların tersini içeriyor.

\n

Örneğin; RTEnin izlediği şu politikalar Erbakanın asla izlemeyi düşünmediği politikalar: İrticanın varlığını kanıtlayan davranışlardan uzak durmak, laikliği savunur görünmek, Doğuya değil, ABye yanaşarak Batıya yönelmek, Erbakan gibi ABDye karşı görünmemek, Ortadoğu Ortak Pazarı gibi olumsuz girişimleri desteklememek, Amerikanın politikası neyse, o yörüngede gitmek!

\n

Bu örnekler Erbakanın 28 Şubatın hazırlanmasındaki rolünü kanıtlamaya yeterli olabilir.

\n

Tabii sivil darbenin ürünü postmodern yargının hükümran olduğu bu süreçte adaletin terazisi suçlananların aleyhine yan yatmazsa!..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları