Cüneyt Arcayürek

RTE Hazır Ama...

10 Nisan 2014 Perşembe

Partilerin önümüzdeki seçimlerde 30 Mart sonuçlarını masaya yatırıp nerelerde hata yaptıklarının ya da başarılı oldukları üzerinde çalışacaklarının sanıldığı, siyasal ve toplumsal gerginliğin önemli ölçüde geride kaldığının umut edildiği bir sırada, AKP grubunda Başbakan RTE, öyle bir konuşma yaptın ki...
... ne tas değişmiş ne de hamam. Kafa aynı kafa!..
Anladık ki RTE’nin başarıya ulaşmak için kullandığı gıda; toplumda ve siyasal alanda gerginliği olabildiğince diri tutmak, muhalefet partileri liderlerine, örneğin MHP lideri Bahçeli’ye yakıştırdığı gibi, terbiye sınırlarını çoktan aşan, ağzından salyalar aktığını söyleyerek sözüm ona eleştiri hakkını kullanmak!

***

RTE, 30 Mart’ta halkın kendisine Çankaya vizesi verdiğine ve Çankaya’ya çıkmak için artık önünde hiçbir engel, bir pürüz kalmadığına inanıyor.
Grupta karşısına çıkması olası herkese hodri meydan dedi.
Aday olup karşıma çıksınlar da boylarının ölçüsünü alsınlar demeye getirdi.
Bu çıkışta acaba A. Gül’ün de payı var mı?..
Oysa Cumhurbaşkanı, Çankaya sorununun henüz oldubittiye bağlanmadığını söylüyor...
Hem de RTE’nin gruptaki o imalı söylemlerinin yine bağıra çağıra, hatta tehdit edercesine kullandığı ifadelerin TV’lerde yayımlanmasından hemen sonra....
Adeta RTE’ye, öyle Çankaya konusunun sonuca bağlandığı hevesine kapılma der gibi:
“... Benim ne düşündüğüm ne söyleyeceğim önemli olacak” dedi.
Bu cümleden çıkan anlam Cumhurbaşkanı’nın henüz RTE’nin Çankaya aşkını tatmin edecek kesin bir kararı olmadığını ve...
... RTE’ye bugüne kadar Çankaya sorunu, daha sonraki olası gelişmeler ve yetkileri konusunda düşündüklerini ve adaylığını onayladığını söylemediğini açıklıyor...
Örneğin, başkanlık sistemini getirerek Çankaya’dan hükümeti de partiyi de, kısacası devletin yargı dahil bütün kurumlarını avucunun içine almasına karşı olduğunu anımsatmadı RTE’ye.
Şayet Gül, partinin ve hükümetin başına geçerse başta başkanlık sistemi ve bu olmayacağına göre, Çankaya’dan hükümeti, partiyi yönetmek gibi bir düzen kurmasına karşı olduğunu ve olacağını RTE’ye açık seçik söylemedi bugüne dek ama...
... Mayıs ayı içindeki ikili konuşmasında inandığı bu gerçekleri RTE’ye söyleyecek elbette...
Zira gerçek şu:
Cumhurbaşkanının devlet yönetiminde kimi yetkileri var ama sorumlu değil.
Başbakan ise hem yetkili hem de sorumlu!

***

Bu ikilem nasıl aşılabilir.
Ancak RTE’nin mevcut anayasanın tanıdığı yetkileri sindirerek Köşk’te, maaile yaşamayı sindirmesine bağlı.
Ammmaa, artık karakterini, ihtiraslarını, benden başka bu ülkeyi her açıdan yönetecek yok diyen kafa yapısıyla bu koşulları kabullenmesini beklemek, abesle iştigal etmekle eşdeğer!

***

A. Gül, Devlet Bahçeli’nin önceki gün MHP grubunda şu söylediklerini RTE’ye anımsatmayacak, yinelemeyecektir kuşkusuz..
Bahçeli dedi ki:
“Twitter’ı engelleyenlerden, YouTube’u kapatandan, özgürlükleri budayandan, hukuka saldırandan, adaletten kaçandan, rüşvetçileri kollayanlardan, villalara balya balya dolar yığandan, evdeki paraları sıfırlayandan, TSK’ye kumpas kurandan, T.C.’yi silenden, milliyetçiliği ayaklar altına alandan ... cumhurbaşkanı olmaz!”
Ne var ki, adım gibi biliyorum; RTE hükümetinin yarattığı bu tabloya karşın, AKP yönetimi ve Meclis grubu, “olur, bal gibi olur” diyecek!
Şayet, RTE’nin tek başına yönetim ihtirası -bugünkü anayasaya karşın- engellenemeyecek olursa… Bu ülkenin, hukukun, yargının, medyanın başına gelecekleri hesaplayın gayrı!

***

Grup konuşması bir intikam mesajı gibi. İlk kez bir Başbakan; bir olayın suçladığı sorumlularını yakalamaktan aciz olduğunu açıklayarak....
... tabii paralel yapıdan (cemaatten) suçlu sorumlu gördüklerinin yakalanmasını sağlamak için “muhbir vatandaşları” göreve çağırdı:
“Halkımıza çağrı yapıyorum, elinizdeki bilgileri lütfen bizimle paylaşın!” dedi...
Nasıl Başbakan ama...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları