Cüneyt Arcayürek

Pes!..

09 Kasım 2012 Cuma

 “Böyle başlamak istemezdim, ama günlerdir aklımda bu olduğu için sizinle paylaşmadan edemedim” diyor Mustafa Balbay son mektubunda.

\n

Size tatsız bir iklimde yazıyorum diye başlayan mektubunda, kamuoyunun ancak dış yüzünü izleyebildiği, oğul acısıyla yıkılan bir babanın Silivri Zulümhanesinde yaşadığı ve yaşanan dramı anlatıyor:

\n

Yeni koğuşa gelince, hemen yanımızdaki koğuşta Yalçın Küçük, Fatih Hilmioğlu, Mehmet Perinçek kalıyordu.

\n

14 Ekim Pazar günü Fatih Hocanın oğlunu trafik kazasında kaybettiği haberi hızla yayıldı.

\n

Hemen yanda kaldıkları için, Fatih Hocanın haberi öğrendiği anda yükselen sesi hâlâ kulaklarımda. Aramızda 7 metrelik bir duvar var. Başsağlığı dileyememek, hiçbir şey söyleyememek bizi kahretti.

\n

O günden beri (Tuncay Özkanla kaldığı) koğuşta kendi aramızda gülmek bile suçmuş gibi geliyor.

\n

Balbay, koğuşta yaşananları anlattıktan sonra dört yıldır dört duvar arasında dünyadan tecrit edilerek yaşamasına karşın ayakta dimdik durmasını, orada yaşananları ve yaşadıklarını, adil olmayan Silivri Mahkemesini alaylı üslubuyla eleştirmesini ve geleceğe umutla bakmasını sağlayan sırrını bir cümleyle özetliyor:

\n

Sağlık ne kadar önemliymiş, bir daha hissettik”.

\n

***

\n

Sonra gerçeklere dönüyor:

\n

Yarın 16 duruşmalık yasağımız sona eriyor.

\n

Duruşma salonundan gelen haberler ortamın daha da kötüleşeceği yönünde. Artık aylık talep konuşmaları da kaldırıldı. Giderek duruşmalarda olmak da anlamını yitirmeye başladı diyor

\n

Balbaydan kimi satırlar aktardığım sırada gazetelerde yayımlanan bir fotoğraf vardı önümde:

\n

Genel Başkan Kılıçdaroğlunun başkanlığındaki CHP heyetinin, Kurban Bayramında Silivride İzmir Milletvekili Balbayı ziyaretini gösteren bir fotoğraf.

\n

Ziyaretten sonra partiden yapılan açıklamada, CHP heyetinin hak hukuk tanımadan tutuklanan Balbay ile cezaevinde buluştuğu belirtiliyor.

\n

Yoksa bu fotoğraf, partinin haksızlığı ve hukuksuzluğu iktidara kabul ettiremediğinden kaynaklanan bir özrü, vekillerini Ankarada göreceği yerde çaresiz Silivride ziyaret etmek zorunda kaldığını özetleyen bir kanıt mı?

\n

Ne dersiniz?

\n

***

\n

AKP adaletinde tanık - sanık dengesindeki utanç verici duruma bakınız.

\n

Silivri Mahkemelerinde Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, bir rektör, Prof. Fatih Hilmioğlu, ünlü bilim adamı cerrah Prof. Mehmet Haberal, bir yazar, düşünür Prof. Yalçın Küçük, bir Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Org. Hurşit Tolon; terör örgütü kurmak ya da üyesi olmaktan sanık!

\n

Bir dönemde dillere destan gayrimenkul ve menkullerin hesabı sorulduğu sırada Refah Partisi şantajına boyun eğerek Erbakan ve tayfasının hükümet olmasını sağlayan, 28 Şubat sürecinde Yüce Divandan paçayı kurtaran, başbakanlığı sırasında, örneğin faili meçhul cinayetlerden sorumlu Tansu Çiller ile -lütfen yuh veya çüş demeyin-...

\n

...33 silahsız askeri kurşuna dizen Şemdin Sakık adındaki eli kanlı katil ile 14 yaşındaki çocuğa tecavüz eden Y. D. ve cibilliyeti karışık Tuncay Güney tanık!

\n

Ne adalet ama!

\n

***

\n

Ana muhalefete ve liderine her konuşmasında küfürlerle saldırarak ülkede gerginliğin mimarı değilmiş gibi, Bay Başbakan RTE...

\n

...Obama-Romney arasında terbiye sınırlarını aşmadan başlayıp biten çetin seçim kampanyasını yorumlarken tecahülü arife de geliyor.

\n

İnanılmaz bir tavırla, on yıldır özellikle ana muhalefete küfürle saldıran, uzlaşması gereken ulusal sorunlarda bir araya gelmeyi baltalayan, siyasal gerginliği sürekli kışkırtan kendisi değilmiş de ana muhalefettin eseriymiş gibi, ABD liderlerini överken, Tavırları güzeldi, darısı başımıza demez mi?

\n

Pes!..

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları