Cüneyt Arcayürek

Önümüzdeki Cuma Günü...

06 Kasım 2011 Pazar
\n

Bugün Kurban Bayramının ilk günü..

\n

Küslerin barıştığı, küçüklerin büyüklerin elini öptüğü, partiler

\n\n\n

arasında bayram kutlamaları adı altında yalancı dostluk gösterileri.. falan filan...

\n

İlhan yaşasaydı kimi dini bayramlarda yaptığı gibi, Penceresinden seslenirdi Ahmet Muhip Dıranasın mısralarıyla: Dışarıda bayram / Bayram bize mahrem.

\n

Çocukluk yıllarımın damağımda tadı kalan eski bayramlarını yazsam

\n

Nostaljik takıldı desinler, az okuyan çok konuşan kimi gençler eski bayramları anımsatan yazıyı okuyunca, tazeliğini koruyan anılar belleğine yapışıp kalmış desinler, varsın burun kıvırsınlar.

\n

Nereden bilecekler; Orhan Velinin 1938de, bir kasım günü yazdığı bayram şiirini mırıldandığımı:

\n

Kargalar, sakın anneme söylemeyin!

\n

Bugün toplar atılırken evden kaçıp

\n

Harbiye Nezaretine gideceğim.

\n

Söylemezseniz size macun alırım,

\n

Simit alırım, horoz şekeri alırım

\n

Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,

\n

Bütün zıpzıplarımı size veririm.

\n

Kargalar ne olur anneme söylemeyin!

\n

***

\n

Çocuğun Anafartalar Caddesinden her geçişinde ünlü Rehber mağazasının vitrinindeki lacivert cekete özlemle baktığını nereden bilecekler?

\n

Nereden bilecekler; çocuğun Resim-İş öğretmenliğinden Ankara Kız Lisesi idare memurluğuna geçen iki erkek çocuklu dul annenin maaşıyla o cekete asla sahip olamayacağı bilincinde olduğunu?

\n

Ama anne, çocuğun gözünün cekette olduğunun farkında. Piyangodan çıkarsa söz. O ceketi alacağım sana.

\n

Annenin bu sözü bile mutlu etti çocuğu. Kısıtlı olanaklara karşın, anne, anneanne ve iki çocuk, ailece mutluyduk; o günleri yaşamayanların anlayamayacağı ölçüde.

\n

Sonra? Bir bayram arifesi, anne çocuğu elinden tutup Rehber mağazasına götürdü.

\n

Lacivert ceketi denedi çocuğun üstünde. Paketlendi ceket, eve gelindi.

\n

Anne (adını anımsamadığım) piyangodan 100 lira kazanmış, yarısıyla küçük oğluna o ceketi almıştı!

\n

Bir de Sümerbanktan ayakkabı.

\n

Çocuk, yatağın ucunda ceket ve ayakkabı.. uyandı bayram sabahı.

\n

***

\n

Orhan Veli ile geldik 1951re... Sizin anlayacağınız Delikli Şiir gibi bir yaşantı:

\n

Cep delik cepken delik

\n

Yen delik kaftan delik.

\n

Don delik mintan delik

\n

Kevgir misin be kardeşlik?..

\n

diye sora sora yürüdük geldik bugünlere

\n

Bayramlar bayramları, yıllar yılları kovaladı. Neler gördük neler geçirdik.

\n

“…Durmadan işleyen saatlerde / Dişli dişliye karşı; / Dişliler arasında, / Güçsüz güçlüye karşı. / Herkes bir şeye karşı…”

\n

İşsizlik, mapushane, Hürriyette 22 yıl. Cumhuriyette 26ncı yıl dolmak üzere.

\n

11 Cumhurbaşkanı, sayısını anımsamadığım sayıda başbakanlar, bakanlar vs vs

\n

***

\n

Bir özet sunayım size: Vatan İçin değişemeyen toplumsal yazgıyı, ta 1946da yazdı Boğaz içinde bir garip Orhan Veli”:

\n

Neler yapmadık şu vatan için / Kimimiz öldük / Kimimiz nutuk söyledik.

\n

Bugün hâlâ.. kimileri nutuk söylüyor sıcak koltuklarda. Kimilerimiz ölüyor oralarda, uzaklarda...

\n

***

\n

Yazıyı kapatırken dilekçemi onayınıza sunuyorum.

\n

Dostlar, dört gün izin istiyorum. Gelecek hafta perşembe günü işbaşı yapıp, cuma günü yine sizlerle buluşmak üzere

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları