Cüneyt Arcayürek

Olasılıklar... (22.05.2013)

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Gazetenin manşeti:

\n

Muhalefet üç sandığa hazır diyor.

\n

Sade vatandaş mantığı, kuşkusuz bu başlık karşısında hayretini gizleyemeyecek...

\n

Muhalefet, halkoylarında “biraz daha güçlenebilmemiz için bize aman biraz zaman tanı diye iktidara başvuracak durumda” değil herhalde.
Hatta bugünden, üç seçimde sandıktan nasıl sonuçlar çıkacağını üç aşağı beş yukarı tahmin etmelerine karşın...
...Elbette seçimlere hazır olduklarını açıklayacak muhalefet partileri!
Her biri deve dişi gibi üç seçim.
2014’ün Martı’nda yerel.
Nasıl olacağı hâlâ belirsiz yeni anayasayı başkanlık yarı başkanlık sistemine oturtarak Meclis’ten geçirebilirse AKP; öngördüğü referandum mayısta...
Cumhurbaşkanlığı seçimi de ağustosta...

\n

***

\n

Parti genel başkanları yerine muhalefetin ikinci önemde sorumluları üç seçime evet dedi.
Örneğin büyükelçiliklerdeki dış politika alışkanlıklarından birden iç politika uzmanlığına dönen Genel Başkan Yardımcısı
Faruk Loğoğlu; iktidarın üç tarih açıklanmasında derin anlamlar arıyor olmalı ki, tarihlerin “Niye ‘şu sırada’ söylendiğini” soruyor. Nedense AKP diyemiyor da “Türkiye seçime hazırsa CHP haydi haydi hazırdır” diyor. Adeta halkın seçime pek hevesli ve hazır olmadığını ima ediyor.
Asıl dikkat çekici açıklama MHP grup başkanvekillerinden
Yeniçeri’den: “Seçimler bir an önce yapılmalı, AKP iktidarı gitmeli” diyor.
Bu söylem 2002 genel seçimlerinden önce koalisyona ortak partilerin o sıradaki tutumlarını anımsatıyor.
O sırada Washington’ın Türk siyasetinin Amerika yönünde yürümesini sağlamak için ihraç ettiği ekonomiden sorumlu bakan
Kemal Derviş, birden mutlaka genel seçime gidilmesini dayattı.
Başbakan
Bülent Ecevit; toplumu derinen sarsan 2001’deki ekonomik ve mali krizin yaraları sarılmadan erken seçime karşı çıktı.
ANAP lideri
Mesut Yılmaz, seçime karşı çıkamıyordu.
MHP lideri
Devlet Bahçeli ise “Seçim, evet derhal seçim” diye dayattı...
Oysa Kemal Derviş’in Amerika’dan aldığı görevin, yalnız Türk ekonomisini IMF ile birlikte sağlığına kavuşturmak olmadığı 2002 Kasımı’nda yapılan genel seçimlerin sonucuyla kanıtlandı.
Tehlikeyi önceden gören, seçime karşı çıkan tek lider, bu ortam dinci AKP’nin seçimi kazanmasını sağlar diyen Ecevit’ti. Dinletemedi.
RTE tek başına iktidar oldu.
Washington’ın hesabı yanlış çıkmadı.
O zamanki hükümetin seçim kararı; hem üç partinin 2002 seçimlerinde ağır darbe yemelerine neden oldu ve hem de RTE iktidarında Türkiye’nin korku imparatorluğuna, ülkenin açık hava hapishanesine dönüşmesine yol açtı.
Şimdi sanki geçmiş yineleniyor.

\n

***

\n

Muhalefet partilerinin önünde RTE iktidarının heveslerini boşa çıkarmayı sağlayacak olanaklar var...
Örneğin RTE’den ve sözcülerinden gelen son açıklamalar başkanlık dayatmasını halkın onaylamadığını anladığının göstergesi. Yerine yine RTE’nin tek adamlığını koruyacak yarı başkanlık sistemi içeriğinde öneriler piyasaya sürüyorlar.
Muhalefet partilerinin şimdi yine olası anketlerde halkın yarı başkanlık sistemine de karşı olduğunu kanıtlamasına önayak olmaları gerekiyor.
Bu nasıl olur?.. Sürekli düzenlenecek meydan mitinglerinde, TV’de yapacakları her konuşmada, programlarda halkı tek bu konuda aydınlatarak!

\n

***

\n

Yurt düzeyindeki toplumsal eylem programlarıyla bu olasılık gerçekleşir, son anketlerde halkın başkanlığa da yarı başkanlığa da hayır dediği kesinlik kazanırsa; birden bir olasılık karşımıza çıkıyor: RTE’den kurtarma olasılığı!
Tabii bir önkoşulla.
Çoğu demokrasilerde görüldüğü gibi muhalefet partilerinin, merkezden örgüte, particilikten kurtulma olgunluğunu göstererek birlikte hareket etmeleri...
...RTE’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde, iki aşamada yüzde 50’yi aşmasını engelleyebilmek için daha makul görünen rakibini desteklemek koşuluyla...

\n

***

\n

Bu son olasılık sizlere de “İnsan hayal ettiği sürece yaşar” özdeyişini anımsatmıyor mu?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları