Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Muhatap' Arayışı...
Karlı, soğuk bir pazar günü:
\nYalakalıkta artık ayrım yapılamayan medyamızdan herhangi bir gazetede;
\nİmralı’nın önderliğinde muzaffer bir ordunun komutanı gibi gerine gerine dolaşan BD (Kürt) Partisi’nin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın; “Silahlı mücadelenin yüzde 99’u bitti” diye başlayan ve...
“Yasal düzenlemeler yapılırsa kalan yüzde 1 de hallolur” diyen demecini okuduktan sonra; “Oh, nihayet terör ve Kürt sorunu sona eriyor” diyebildiniz mi acaba?
Sanmıyorum.
Zira Demirtaş, dün olduğu gibi bugün de silahı, PKK’yi kullanıyor.
Silahlı mücadelenin sona ermesi için öne sürdüğü geride kalan yüzde 1 var ya; RTE’yi yüzde 1’in içeriğindeki bir iki koşulu, dayatmayı gerçekleştirmeye zorluyor.
Dün PKK’nin kanlı eylemlerine dayanarak siyaset yapıyordu BDP; bugün de PKK’yi kullanarak, kanlı eylemlerin sona erdiği rivayetini yayıyor; Meclis’te terör örgütüne meşruluk kazandıracak iki komisyon kurulmasını dayatıyor.
Demirtaş, bu iki komisyon kurulmazsa örgütün yurtdışına çekilmesi bu kez yüzde 1’e dönecek, yaz aylarında sona ereceğini söylediği kanlı terör eylemleri olasılığı yüzde 99’a yükselecek, her şey yeniden başlayacak, demek istiyor.
Dış gezilerde özel uçağının değişmez konuklarından, üstelik uçaktaki demeçlerini virgülünü kaçırmadan gazetesinde yazan Enis Berberoğlu’na söylediğine göre RTE; BDP’nin Meclis’te komisyon şantajına şu sıralar karşı...
“Geri çekilme için Meclis’te yapılacak bir şey yok. Muhatap hükümet. Ne yapılması gerekirse onu yapacak” diyor.
Henüz rivayet halindeki geçici veya sürekli barışın sağlanabilmesi için, terör örgütünün yurtdışına çekilmesini devletin daha önce defalarca önkoşulu olarak açıklayan Başbakan’ın...
...Kandil+İmralı BDP’nin seslendirdiği dayatmalarda ısrarcı olursa; ya Meclis’te komisyon ya da çekilme olmayacak derlerse...
…22 Mart’ta yayımlanan sözlerinden dönmeyeceğine kim güvence verebilir?
RTE yeni rüzgâr estiriyor.
Daha önceleri CHP ile MHP’nin çözüm sürecine yardımcı olmadıklarından yakınırdı ama geçen cuma günü; iki muhalefet partisinin desteğine veya katkısına gereksinmediğini açıklayan bir konuşma yaptı.
Tek adamlığın yeni bir tezahürü: Tünelin ucunda belli belirsiz ışık gördü. Terör sorununu tek başına çözerek siyasal rant elde etmenin peşine takıldı..
Ana muhalefeti partisine saldıran DHKP-C örgütünün sırtını sıvazlamakla suçladığı yetmiyormuş gibi...
...haddini çok aşan bir benzetmeyle “Bizde CHP başta olmak üzere öyle bir muhalefet var ki, topraklarımıza düşman gelse CHP ve diğerleri ‘Bizi bu AKP’den kurtar!’ diye düşmanın boynuna sarılacaklar” diyen üslupla muhalefete saldırdı...
“Biraz siyasal edep yahu!”
Bir gün bakarsınız; silahların sustuğu, fikirlerin konuşulduğu noktaya şöyle gelivermiş ülkemiz:
Meydanlarda Öcalan’a özgürlük, Kürtlere devlet statüsü vermenin yollarını, yöntemlerini arayan BDP ile AKP…
…Türk ve Türklüğün anayasadan çıkarıldığı, Türk’le Kürt’ün eşitliğine dayanan, kimi tabii Kürtlerin çoğunlukla olduğu bölgelere demokratik özerklik tanıyan bir anayasa inşa edivermişler!..
Haklı olarak diyeceksiniz ki, muhalefetin cılız sesinden başka böyle bir sonuca kim, kimler karşı çıkabilir, savaş verebilir?..
Yazarların enselerinde Osmanlı tokatı. Nasıl bir gazete istediğini Başbakan’a gidip soran genel yayın müdürlerinin ve cüzdanlarını korumayı ön planda tutan gazete patronunun egemen olduğu böyle bir medya varken.. olmaz olmaz demeyin. Düşünemeyeceğiniz, hayal bile edemeyeceğiniz.. her şey olur, bal gibi olur.
BDP dayatmalarına yasal olanaklar sağlanabilir. Medyamız İmralı+Kandil+BDP dayatmalarını ileri demokrasiye erişmenin yolu diye savunabilir...
Bugün olduğu gibi yarın da; AKP’nin azimle ilerlediği çözüm yolunda bu türlü dayatmalara verilecek ödünler “teferruat”, ayrıntı sayılabilir.
Nedenleri de zaten sıralıyorlar:
Kanın akmadığı, silahların sustuğu dönemde; Diyarbakır’daki Öcalan mitinginde tek bir Türk bayrağının olmaması “teferruat”!
Miting alanlarında boy gösteren Öcalan posterlerini asanlar hakkında adli mercilerin gerekeni yapacağını söyleyen İçişleri Bakanı Muammer Güler, bu davranışı nedeniyle “komik adam”!
Her şey o denli şeffaflıkta işliyormuş ki; örneğin Öcalan’ın BDP ile kapalı konuşmaları açıklanıyor. İmralı’da neler dayattığını miting alanlarında açıklıyormuş.
Öyleyse? Gelişmelerin şeffaflık içinde yürümesine karşın, hâlâ ana muhalefetin ve kahrolası bir avuç muhalif gazete ile yazarların...
…olan bitenin gizlilik için yürütüldüğünü söylemeleri abesle iştigalin ta kendisi!
Bu örnekleri ve gözümüzden kaçan okuyacağınız örnekleri izledikten sonra:
“Edepsizlikte tekleriz / Kimi görsek etekleriz” diyen iki dizenin, medyayı mı amaçladığını sormayın gayri!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- Ankara’da konuşulan iddianame
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'