Cüneyt Arcayürek

Meraklı Konular...

03 Nisan 2013 Çarşamba

Devlet düzenini yakından ilgilendiren bir olay gazetelerde bir gün konu oldu.

\n

Geldi geçti.

\n

Oysa, çoğu kesimlerde şu soru

\n

hâlâ yanıt arıyor.

\n

Devlet dairelerinde türbanlı kadınlar ya da -gidişe bakarak lütfen olmaz demeyin olur- sarıklı erkek avukatlar, hâkimler, doktorlar, üniversite hocaları vs.. boy gösterecek mi acaba?

\n

Merak edip dinci bir iktidarın yönetiminde olan bu ülkede kamu dairelerinde türbanlı çalışan kadın, sarıklı erkek neden göremiyoruz sorusuna yanıt aramayın.

\n

Acaba Arap ülkelerine özgü bu çirkin manzaraları görmemize iktidarın laiklik anlayışı mı engel oluyor diye şuna buna da sormayın.

\n

***

\n

RTE, biliyorsunuz, yüksek yargı organlarının ülke yararına icraatlarına ayak bağı olduğunu defalarca ilan etti.

\n

Bir yolunu bulup pek çok yüksek yargı kararını da çiğnedi.

\n

RTE öyle bir vakadır ki başka çekindiği bir engel olmasa türbanı yasaklayan aykırı eylemleri desteklemekten de öte kışkırtabilir de

\n

Ee, öyleyse yargıyı umursamayan RTEyi engelleyen nedir?

\n

İstemeyerek desteklediği Avrupa Birliğinden gelecek tepkiden çekiniyor.

\n

Lakin RTEyi asıl korkutan; kamuda türbana özgürlük adı altında kampanya yapmaktan alıkoyan, engelleyen..

\n

.uluslararası yasalar gereği kararlarına uymak zorunda olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)!..

\n

Yüksek mahkemenin kamusal alanda türbanı yasaklayan kararı..

\n

AİHMnin bu kararı olmasa RTE, çoktaaan emrindeki TV ve gazetelerde geniş bir kampanya açmış ve..

\n

..kamuda türbanı serbest bırakmıştı!

\n

***

\n

Bu izlediğiniz satırlar bir türban öyküsüydü. Ne yazık düne kadar türbanı yargıya sokmamaya kararlı çağdaş Türkiye öyküsü idi, birden sona erdi..

\n

Danıştayımız da zamana, zemine (RTEye) uydu.

\n

Önceki gün türbanlı kadın avukatlara başı kapalı duruşmalara girmelerine olanak sağlayan bir karar verdi.

\n

***

\n

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kimi davranışlarından kaynaklanan, ne ki merakları kışkırtan kimi soruları görmezden geliyor. 

\n

Örneğin Çanakkale Deniz Zaferi yıldönümünde başkanlığın yayımladığı hutbelerde nedense Atatürk ve Türk sözcükleri geçmiyor

\n

Örneğin 10 Kasımda Atatürkten söz ettirmiyor, ilgili yazılarda Atatürk adına yer verdirmiyor.

\n

Hutbelerde de Atatürk adı geçmiyor.

\n

Başbakanı gibi Atatürkü yok sayan davranışlar sergiliyor...

\n

Son marifeti İzmir gibi her alanda aydın bir ilimizin, farklı dindar ve bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı olduğunuiçeren bir konuşma yapmak oldu.

\n

Bay başkanın, bu kerameti acaba neye dayanıyor diye meraklı soruya yanıt ararken Posta gazetesi, geçen pazar, Başkanın, Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) ısmarladığıdini yaşamımızı araştıran anketin temel öğelerini açıklayıverdi.

\n

İzmire acayip tanımlamasının kaynağı da ortaya çıktı.

\n

Ankette deneklere sorular dışında kimi cümleler yönetiliyor.

\n

Örneğin; Misafir ağırlarken kadın ve erkeklerin aynı ortamda bulunmamalarını tercih ederim Hayatımı dini emirlere göre şekillendiririm... Herkes dini bir grup ya da cemaate mensup olmalıdır gibi cümlelere katılıp katılmadıkları soruluyor.

\n

İzmirin aydın insanları; bu ve benzeri cümlelere ve tabii dolayısıyla Bay Görmeze Sana ne! diye yanıt vermiş olmalı ki bay başkan İzmiri farklı dindar bir kent diye tanımladı..

\n

Bay başkan, Başbakanına yağ çekeyim derken birden derin bir gafletin tutsağı oluverdi...

\n

***

\n

Gâvur İzmir diyen Başbakana da..

\n

.böyle Diyanet İşleri Başkanı yaraşır!

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları