Cüneyt Arcayürek

Maske Düştü ve.....

31 Mayıs 2013 Cuma

RTE’nin dalkavuklarından, kan kırmızı gerici kafalardan biri, geçenlerde bir törene 10. Yıl\nMarşı’yla değil, mehterle başlanması gerektiğini söylerken AKP iktidarının gerçek yüzünü yakında bir kez daha göstereceğini müjdelemekteymiş meğer.

\n

Çağdaş anlayışa göre lanetlenerek anılması gereken Sultan Yavuz Selim’in, 40-70 bin arasında Alevi katlettiğini tarihler yazıyor.
Boynunu vurdurduğu ya da kementle boğdurduğu vezirler, sadrazamlar cabası!..
RTE ile A. Gül’ün, İstanbul’da yapılacak üçüncü köprüye devrin zorbası Selim’in adını vermeleri, padişahlarına hayranlıktan mı yoksa… hilafeti, Arap çöllerinden alıp İstanbul’a taşıdığından mı kaynaklanıyor?
Oysa Avrupa’da yeni silahlar icat edilmesiyle başlayan hızlı gelişmeler, Osmanlı’nın savaş mertliğine darbe vurduğu gibi, çağına ayak uydurmayan Osmanlı’yı şeriat da hilafet de kurtaramadı..

\n

***

\n

İlber Ortaylı hocam eleştiri oklarını yöneltebilir ama çıkın Edirne’den arabayla Bulgaristan üzerinden Balkanlar’a, hatta Orta Avrupa’ya uzanan Osmanlı’nın beş yüz egemen olduğu topraklardan geçin….
…..Osmanlı’nın ordularına geçiş sağlayan köprülerden, her gittiği yerde camiden başka tarihe ve insanlığa kültürel mirasını kanıtlayacak bir eser bulamazsınız.
RTE de bile bu gerçeğin farkında:
Köprü töreninde itiraf etti:
Osmanlı’nın fethettiği ülkelerde arkasında çil çil kubbeler bıraktığını” söyledi.

\n

***

\n

Sünni din devleti hayalinin hastası, kuşku yok Alevi düşmanı Akit gazetesinin dünkü manşetine bakarsanız, yeni köprüye Selim adını neden verdiğini anlarsınız: “Hoş Geldin Yavuz!
Dün söylediklerinden bugün dönen kimdir? Örnekleriyle kanıtlanmıştır ama son örnek, dün söylediğine bugün inanmamak gerektiğinin son belgesi.
Satır aralarında kaybolan bilgiye göre, üçüncü (tabii Arapça okuduğu hadislerle) köprüyü dün öven Başbakan, belediye başkanı iken “
İstanbul’a üçüncü köprü cinayet olur” diyor.
İmamın okuduğu dualarla mehterin davul gürültüleri arasında yapılan törendeki konuşmasında RTE, bir kez daha Türkiye’yi şeriatla yönetilen Osmanlı kopyası bir ülkeye dönüştüreceğini artık saklamadığını, kısacası maskenin düştüğünü, şeriat yanlısı düzen ve elinden gelse hilafeti de getireceğini açığa vuran gerçek yüzünü gösterdi.
İçki yasağını, şimdilik şeriat gereğidir dedi, diyemiyoruz ama din buyruğu diye savunması, bu yüzünü açığa çıkaran örneklerden biri...

\n

***

\n

RTE, asıl amacını adım adım gerçekleştirirken, bu ülkede hâlâ, “Canım ne var bu uygulamalara karşı çıkacak? Adam elbette tarihimize sahip çıkacak” diye avunanlar var.
İçlerinden biri Milliyet’te yazan
Aslı Aydıntaşbaş.
Cumhuriyet’in birkaç yıl önceki “
Tehlikenin farkında mısınız?” manşetlerini yazısına başlık yapıyor ve o günlerde büyük ses getiren yayınımızı, “tantanalı bir reklam kampanyası” diye tanımlıyor.
Oysa bu manşetin ortaya koyduğu gerçeklere bakalım:
RTE korkusuyla sararıp solan, ağır gazetecilerini başbakandan uzanan bir parmağın işaretiyle kapı önüne koyan gazetede, döneme uygun adım yürüyen yazarlardan Cumhuriyet’in “
Tehlikenin farkında mısınız?” manşetleriyle o manşetler doğrultusundaki yayınların içeriğindeki anlamı anlamaları beklenemez elbette.
Ne var ki o günlerden bugünlere dek izlenen, RTE’nin de artık içeriğindeki anlamı saklayamadığı uygulamalarla geriye dönüşü kanıtlayan gelişmeler...
…..Cumhuriyet’in o manşetleriyle yayınlarını doğruladı, haklı çıkardı..

\n

***

\n

Köprü töreninde AKP’li Cumhurbaşkanı’yla, AKP’nin başbakanın eşleriyle birlikte kucak kucağa sergiledikleri tablo…
...Cumhurbaşkanlığı başta, her konuda uzlaştıklarının ilanı!
İkisi arasındaki uzlaşmazlığın ülkenin hayırlarına vesile olacağını bekleyenlere duyurulur!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları