Cüneyt Arcayürek

Madalyonun İki Yüzü... (21.04.2012)

21 Nisan 2012 Cumartesi
\n

Yazılı ve sözlü medya; uzun yıllar geçtikten sonra tartışmaya açılan, toplumu sarsan olayları madalyonun bir

\n\n\n

yüzüne bakarak değerlendiriyor.

\n

Bugün madalyonun öteki yüzünden değil söz etmek, değinir gibi olmak bile, darbeci, darbeci diye infaz edilmeye yetiyor...

\n

Oysa gün gelir, devir değişir. Toplumda derin izler bırakan kimi büyük olaylar madalyonun iki yüzüne bakarak yorumlanır, değerlendirilir.

\n

Kanıtlar, o günlerin gazetelerinde.

\n

Örneğin 28 Şubattan önce 4 Şubatta Cumhurbaşkanı Demirelin Başbakan Erbakana Genelkurmayda kendisine iletilen irticai hareketleri nakleden ve önlemleri içeren dört ayrı mektuptan söz edene bugün rastlanmıyor.

\n

Oysa Demirel, görüşmemizde, Bu mektupları 4 Şubatta alan Erbakan, ne geldi ne de telefon ettidedi. (11 Cumhurbaşkanı kitabımdan)

\n

4 Mart 1997: Erbakan ile Çiller dün akşam 2.5 saat süren bir görüşme yaptı. Çiller hükümetin devam ettiğini ve MGKden çıkan 28 Şubat kararlarının Bakanlar Kurulunda ivedilikle ele alınacağını söyledi. (Türkiye Gazetesi)

\n

Madalyonun öteki yüzüne bakalım.

\n

Nisan 2012: Erbakan hükümetinde Bakan, Başbakanın içeride ve dışarıda yakın danışmanı, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; soru üzerine:

\n

Bakanlar Kurulunda MGK kararlarının görüşüldüğünühatırlamadığını söyledi.

\n

Ertesi günü gazetelerde, Bay Gülün Erbakan kabinesinde arkadaşı, Adalet Bakanı Şevket Kazanın yazdığı kitapta, MGK kararlarının 13 Mart 1997 tarihinde Bakanlar Kurulunda görüşüldüğü ve gereğinin yapılması için ilgili bakanlıklara gönderildiği haberi yer aldı.

\n

Bugünlerde Erbakanı aklamak, MGK kararlarına direndiğini yazı ve yorumlarında bin bir takla atarak yazan, söyleyenleri:

\n

14 Mart 1997de, Erbakanın; Cumhurbaşkanlığına, MGK Genel Sekreterliğine, özellikle devlet bakanlarına (Güle) de gönderdiği, (MGKdeki) bu müzakerede alınanirtica ile etkin mücadele edilmesi kararı mucibince diye başlayan gerekçeli genelgesi yalanlıyor.

\n

***

\n

İnternet Andıcı soruşturması nedeniyle içeriye atılan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ; tutuklandığı gün Türkiye Cumhuriyetinin 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıyor dedi ve takdiri millete bıraktı.

\n

Orgeneral Başbuğu daha önceki komutanlık görevlerine, Genelkurmay Başkanlığına AKP iktidarı atadı.

\n

AKP hükümetinin atadığı Genelkurmay Başkanının hükümeti devirmek için terör örgütü kurmasını içeren iddia, gerçekte trajikomik bir iddiaydı.

\n

Yargıya intikal eden bir olay üzerinde konuşmama gereğini mazeret gösteren Başbakan RTE; iki yıl birlikte olduğu Genelkurmay Başkanına atfedilen terörist suçlamasına karşı geçerli bir açıklama yapmadı.

\n

Bu özet, madalyonun bir yüzü.

\n

Madalyonun öteki yüzüne bakalım:

\n

Başbuğ, davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesine, Genelkurmay Başkanı olarak terör örgütü yöneticisi olmakla suçlanmaya, haklı nedenlerle karşı çıkıyor ve açıklamalarında Bugündiyor, altını çizerek:

\n

Bugün TSKnin komuta kademesindekiler; aynı zamanda bir terör örgütü yöneticisi olan Genelkurmay başkanlarının ve onun terör karargâhının emrinde görev yapmış olmalarını nasıl değerlendiriyorlardiye soruyor.

\n

Bu cümle hem dikkat çekici hem de çok anlamlı.

\n

Suçlamaları Türkiye Cumhuriyetinin bir Genelkurmay Başkanı olarak içine sindiremeyen İlker Başbuğ, karargâhında emrinde görev yapanların ve...

\n

bugün TSKyi yöneten Genelkurmay karargâhının, terör örgütü olarak suçlanmaya sessiz kalmasını eleştiriyor.

\n

Sözün özüne gelirsek, silah arkadaşlarını sorguluyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları