Dış dünyada başta okyanus ötesi büyük dostunu, Batı’daki bütün demokrasileri karşısına aldı.
Hani belki ilk günlerdeki öfkesi hafifler de mantığı düzgün çalışır diyen umutların beş paralık değeri olmadığını pazar günü İstanbul’da seçim mitinginde altını çizerek ilan etti
“Hükümetimize verilmiş bir irade vardır, bunun gereğini yaparız” dedi
Ulusal iradeyi ne istersem yaparım olarak, kendisine verilmiş bir hak kabul eden bir kafa bu. Dışarıdan yansıyan sert tepkileri sallamayacağını açıklıyor.
Cumhurbaşkanı’nın demokrasi mantığını ve kurallarını savunan açıklamalarını da artık bir kenara attığını söylüyor.
Bu görüşünün kanıtı, “Herkes Tayyip gibi düşünmek zorunda değil. E, birileri gibi düşünmek zorunda değilim” cümlesi.
Yalnız Batı’ya bir mesaj değil bu, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Gül’ün Twitter’ı kapatma kararından beri açıkladığı gerçeklere de karşı çıkıyor.
RTE’nin, kim ne derse desin, çatlasalar patlasalar da “Twitter’ı kapacağım” diye meydanlarda bangır bangır bağırdı gün Cumhurbaşkanı:
“Herhangi bir şekilde internetin ve bu tip platformların kapatılması kanunen aslında mümküm değil” diyor.
Tabii, büyük iletişim şirketleriye çok sağlıklı diyaloglar ve iyi kanallar kurulmasını tavsiye ediyor hükümete.
Cumhurbaşkanı’nın yapılması gerekeni öngören tavsiyesi, kanun tanımaz RTE’nin bir yasa çıkararak Twitter’ı kapatma olasığını ortadan kaldırmıyor..
Dışarının eleştilerini umursamamasından vazgeçtik.
Cumhurbaşkanı’nın yol gösterici söylemleri bile RTE’nin bir kulağından giriyor öteki kulağından çıkıyor

***

Çankaya ile Başbakan arasında patlak veren dünya görüşlerindeki aykırılık, devletin tepesinde birbiriyle uzlaşmazlığın son ve ciddi örneği.
RTE’nin ülkeyi nereye götürdüğü, Twitter’ı kapatma kararını yineler ve savunurken saklanamaz biçimde ortaya çıktı.
Medyamızda arka sayfalarda neredeyse görülmemesine itina edilircesine yer alan Batı kaynaklı haberler, RTE’nin maskesini tümüyle indiren içerikte.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Twitter üzerinden yayımladığı mesajda, Twitter’ın yasaklanmasını, 1930’larda halkın oylarıyla iktidara gelen Hitler’in faşist Nazi yönetiminin kendine aykırı kitapları yakması ile eşdeğerde gördü.
Times gibi ünlü bir gazete, “Twitter’ın yasaklanmasının RTE’ye karşı dünya çapında tepkiye yol açtığını...”
.... Başbakan’ın “hem kendini gülünç bir duruma düşürdüğünü hem de ülkesini İran ve Çin ile aynı kategoriye soktuğunu” yazıyor.

***

RTE’yi, 17 Aralık’ta savcının başlattığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu çılgına çevirdi.
Yanlız bakanlarıyla oğullarını değil, kendi oğlu ile kendisini de rüşvet içinde gören ve gösteren bilgilerin AKP kamuoyunda yarattığı sarsıntıyı gidermek amacıyla devlet içinde devlet olmaya girişenlerin, kurdukları paralel devlet yapısıyla 17 Aralık’ta harekete geçtiklerini, temel savunu öğesi yaptı.
12 yıl RTE’nin destek ve himayesinde devlet içinde devlet gibi hareket ettiğini içeren öğeler, cemaate karşı izlediği savununun temel öğesi.
Bu suçlama ve saptama, cemaatin RTE’nin himayesinde devlet içinde cirit attığı bilindiğinden yadırganmadı.
Fakat cemaat devlet içinde dilediğini yaparken, ordudan yargıya, bürokrasiye dek kumpaslar kurup uygularken destek veren Başbakan RTE ile hükümetinin hiç mi sorumluğu yok, diye soran da yok bugün.
RTE, hâlâ cemaat ile bağlantılı suçlamalarını kanıtlayamadı ve suçladıklarını yargıya teslim edemedi, ama her alanda paralel devlet yapısının devlete verdiği zararları emrindeki 14’e yakın TV kanalıyla duyuruyor.
Bu konuda ne kadar başarılı olduğunu 30 Mart seçimlerinde sonuçlar açıklandığında göreceğiz.

***

Şayet 31 Mart’ta beklediği oranda yüksek oy alırsa RTE...
...Twitter’ı kapatacağını ilan ettiği gibi geleceği de müjdeliyor. “Kapatamazmışım, özgürlüklere tahammülsüzlükmüş” diyor ve karşı görüşünü açıklıyor:
“Kim olursa olsun düşünmem. Dünya karşıma dikilse bile gereken tedbiri alırım!” Bugün var yarın yok toplama kalabalıkları gördün ya, suçlamalardan aklanmak uğruna Twitter’ı da....Facebook’u da , YouTube’u...
....Yetmez ise “utanmadan, sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan bu haksızlıkları hâlâ savunur durumda olduğunu...” söylediğin gazeteleri de kapatıver!