Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Irak'a Örnek Olabilir miyiz?
Amerika Birleşik Devletleri 2003’ten beri işgali altındaki Irak’tan askerlerini çekiyor.
\n\n\n\n
ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, bu nedenle Bağdat’ta düzenlenen törendeki konuşmasında; “Bağımsız ve egemen bir Irak hayalinin gerçek olduğunu” söyledi.
\nBağımsız ve egemen Irak?
\n4.487 Amerika’nın askeri, askeri müdahale sırasında 10 bin, işgal sırasında 10.150 Irak askeri, 50.578 sivil ölü bırakarak, trilyonlarca dolar harcayan ABD şan ile şerefle Irak’tan çekiliyor!
\nBakan Panetta, “bu tablonun bağımsız ve egemen Irak yaratmaya değdiğini” söyleyerek övünüyor.
\n“Irak’tan gidiyoruz, ama ABD’nin Irak’ın yanında olacağını” ilan ediyor.
\nOysa ABD Irak’tan elini ayağını çekmediği gibi daha yerleşik bir konuma geldiğini açıklıyor.
\nBinlerce askeri, uzmanları Irak’taki üslerde. Bağdat’ta dünya üzerinde en büyük, 16 bin kişinin çalıştığı büyükelçilik ABD’nin.
\nAskerin yerini, yararlarını koruyacak sivil şirketler alıyor.
\nABD, askerin eğitimini üstlenerek Irak ordusunu da fiilen yönetir duruma geliyor.
\nÜlkenin yönetiminden Bağdat hükümeti sorumlu; oysa gerçekte diplomatlarıyla, askerleriyle ipler ABD’nin elinde.
\nBöylece Irak’ın bugününe ve yarınına yön veriyor.
\nDünya demokrasileri Irak’tan asker çekmesini alkışlarken; ABD’nin belgelenen toplu imha silahları ve benzeri yalanlarını sorgulamayı aklından bile geçirmiyor bugün.
\nDemokrasiyi yerleştirmek veya ekonomik, sosyal, askersel açılardan yoksullaşan ülkeleri geliştirmek ve yardım etmek gibi amaçlarla girdiği ülkelerden ABD kolay çıkmıyor.
\n***
\nBakın Türkiye’nin yakın geçmiş yıllarda yaşadıklarına...
\nİkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Stalin; Boğazlar’da hak ilan etti. Kars ve Ardahan’ın Sovyetler’e verilmesini dayattı.
\nTürkiye, ekonomik ve askersel açıdan Sovyet tehditlerine karşı koyacak güçte değildi.
\nSovyetler’in taleplerini ulusal çıkarları açısından tehlikede gören zamanın ABD Başkanı Truman, Türkiye’nin arkasında durdu.
\nBir de ekonomik yardım planı açıkladı.
\nTürk ordusunu modernize etmek, ekonomik alanda kalkındırmak amacıyla asker-sivil heyetlerini başkente yerleştirdi.
\nSaat 17.00’lerde, mesai saati sonunda Genelkurmay’ın kapısından Türk subayından çok Amerikalı subayların çıktığına tanık olduğum günlerde; ABD, Türkiye’nin dört bir yanında üsler kuruyordu. Ekonomi, ABD’nin denetiminde. Eğitim alanında uygulamalar ABD önerileriyle düzenleniyor. ABD üslerine Türk generallerinin girmesi yasak!
\n1950’den önce Ankara’da ABD araçlarının yaptığı kazada askerlerimiz öldü. Aramızdaki ikili anlaşmalar uyarınca kazayı yapan, Türk askerlerinin ölümüne neden olan Amerikan askerlerini Türkiye Cumhuriyeti yargıçları yargılayamadı. Amerikalı askerler ancak ABD’de muhakeme edilebilirdi, aldılar götürdüler.
\n1965-66’lar.
\nTBMM’de o güne değin görülmemiş, bugün de göremediğimiz soldan sağa oluşan demokratik tabloda yer alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı, tok sözlü Mehmet Ali Aybar; hükümetin yanıtlamasını istediği soruları içeren; Türkiye ile ABD arasındaki sayısı 55, “gizli ikili anlaşmaları” sorgulayarak olumlu sonuçlara yol açan yazılı bir önerge verdi.
\nTürkiye’nin bağımsızlığı ile bağdaşmayan bu anlaşmaların pek çoğu küçük rütbeli ABD ve Türk subaylarının imzasıyla yürürlüğe giren anlaşmalardı. Yurt düzeyinde gerekli gördüğü her alanda ABD’ye inceleme yapmaya olanak tanıyan anlaşmalar arasında; örneğin Türk deniz kıyılarında sualtı araştırmalar yapma olanağı tanıyan da vardı.
\nBu anlaşmaları bir metinde toplamayı öneren AP hükümetine ABD karşı koydu. İkili anlaşmalardan vazgeçmek istemiyordu. Yıllarca süren müzakerelerden sonra, ikili anlaşmaları kimi değişikliklerle bir metinde toplamaya razı oldu. Ortadoğu’da Sovyetler’in faaliyetlerini anında saptayarak Washington’a rapor eden Pirinçlik dışındaki, Sovyetler’i gözleyen Amerikan üsleri törenlerle birer ikişer Türkiye’ye devredildi.
\nABD ile aramızdaki gizli ikili anlaşmaların tam listesini metinleriyle Hürriyet’te yayımladığım zaman yayın yasağının yanı sıra devletin gizli belgelerini açıklamak suçlamasıyla zamanın Milli Güvenlik, bugünkü adıyla özel mahkemelerde 7 yıla kadar ağır hapis cezasıyla yargılandım.
\nBu anlatımlar Türkiye’nin, asker-sivil kurumlarıyla ABD işgalinden kurtuluşunun kısa öyküsüdür.
\nIrak’a örnek olacak mı acaba?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi