Cüneyt Arcayürek

İktidarı ve CHP'yi Bekleyen Sorunlar...

20 Ocak 2013 Pazar

Son günlerde siyasette karşılıklı sert atışmalara, saldırılara rastlanmıyor.\n

\n

Kimilerine göre; üç kadın

\n

PKK’linin öldürülmesinden sonraki gelişmeler siyaseti de, Güneydoğu’yu, Kürt milliyetçiliğini ve politikalarını da, partiler arası ilişkileri de etkiledi.\n

\n

Diyarbakır’daki cenaze töreninde günlerce konuşulan, korkulanın aksine herhangi bir kışkırtma ya da PKK ve “önder” Öcalan lehine gösteri olmaması; pek çok çevrede, özellikle iktidarda barış isteklerine yönelişin kanıtı diye değerlendiriliyor.\n

\n

Sessizliğe, provokasyon olmamasına karşın; üç tabutun PKK bayraklarıyla son yolculuklarına uğurlandığı da unutulmamalı ve şu soru akıllardan uzak olmamalı:\n

\n

Bu dinginlik geçici mi yoksa kimi BDP+PKK dayatmalarının alacağı sonuca mı bağlı? Göreceğiz!\n

\n

***\n

\n

Barış havasının birden egemen olmasını BDP+PKK doğrultusundaki cephenin mi yoksa İmralı ile görüşmeleri başlatan hükümetin mi sağladığı bir başka değerlendirme konusu.\n

\n

AKP merkezindeki son toplantıda partiyi yöneten MYK’ye egemen olan görüş; birden ülkeyi kucaklayan barış havasını hükümetin, tabii RTE’nin başlattığı görüşünün egemen olduğuna işaret ediyor.\n

\n

Oysa BDP’ye göre, bugün barış yönünde ılımlı rüzgârlar esiyorsa, hükümet; bu ortamı muhatap almak zorunda kaldığı Öcalan’la pazarlığın ilk aşaması görüşmelere  borçlu.\n

\n

Kuşkusuz AKP dışındaki partiler;  -MHP hariç- İmralı görüşmelerinin başlamasından ve barış görüşmelerini baltalamaya yönelik olduğuna inandıkları 3 PKK’li kadının öldürülmesinden sonra da; terörü durduracak, barış sağlayacak görüşmelere olumlu gözle baktıklarını açıkladılar.\n

\n

Barış? Kiminle gelecek? Barış, PKK’nin silahları bırakmasına mı, yoksa PKK ayağındaki Kürtçü dayatmacılarla hükümet arasındaki görüşmelere ve pazarlığa mı dayanıyor?\n

\n

Henüz BDP+PKK’nin İmralı aracılığıyla öne sürecekleri koşullar ortaya çıkmadı.\n

\n

Üstelik, bir hafta Çin’de gezinen ana muhalefetten meydan okuyan sesler duyuluyor.\n

\n

CHP’den, mademki “hükümet sorunu çözmeye soyundu, çözsün de boyu kaç, görelim” demeye gelen; barışın hâlâ ufukta görünmediğine değinen açıklamalar dikkat çekiyor\n

\n

***\n

\n

Muhalefet görüşmelere ve olası sonuçlara kuşkuyla bakmakta haklı. \n

\n

Zira, muhalefetin desteğine sürekli gereksindiğini ve desteğini alamadığı için durmadan muhalefeti halka şikâyet eden hükümetin; çözüm arayışlarında izleyeceği politikalara...\n

\n

... muhalefetin katkısını arayacağına işaret eden en ufak bir belirti yok!\n

\n

RTE, hükümet uygulamalarına ve kararlarına önceden bilgilendirmediği muhalefetten gözü kapalı destek bekliyorsa; çözüm umutları yine askıda kalacak, demektir.\n

\n

Yeni sürecin başarıya ulaşmasını istiyorsa hükümet...\n

\n

... parlamento ortamında ulusal iradeyi AKP’nin yüzde 50 veya dolayındaki oylara hapsetmeyen bir anlayışla en azından İmralı’daki gelişmeleri...\n

\n

... -fazla şansı yok ama- çözümle ilgili önlem ve önerilerini muhalefetle paylaşması gerekiyor.\n

\n

***\n

\n

Henüz bu olasılıkların gerçekleşeceğine değinen bir hareket yok; lakin ana muhalefette yine gündemin vazgeçilmez konusu olmaya aday olası kimi gelişmeler içeren haberler gazetelerin ön sayfalarında.\n

\n

Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’deki avukatlığı sırasında yaşamını adadığı Kürtçülükle ilgili çaba ve çalışmalarına “Gel, Meclis çatısı altında devam et” diye partiye çağırdığı ve milletvekili seçtirdiği Hüseyin Aygün; yine CHP’nin başını ağrıtan bir olay olarak gündemde.\n

\n

Kurtuluş Savaşı’nda; Kürtler ve Ermenilerden sonra, Rumların da topyekûn katledildiğini öne süren Rum yazarla aynı koşuttaki Hüseyin Aygün’ün bu olayı, parti ilkelerine ve geçmişine vurduğu son darbe!\n

\n

Parti merkezinden günü birlik bilgi alan Kılıçdaroğlu, Aygün olayını, soruna döndüğünde bakacağını ve gerekeni yapacağını içeren yanıtlarla geçiştiriyor.\n

\n

Şayet Aygün, Kılıçdaroğlu’nun özenle altını çizdiği “parti ilkelerine aykırı hareket eden” bir milletvekili ise... bir lider, Çin’de de Maçin’de de olsa, ama gerçekten bir lider olduğunu kanıtlayacak bir açıklama yapar; dönüşünde gereken bilgileri derleyerek Aygün’ü parti disiplin kuruluna sevk edeceğini söyleyebilirdi, söylemeliydi..\n

\n

Ne var ki, Aygün’ü koruyan ve kollayan önceki davranışları dikkate alınırsa Kılıçdaroğlu’nun...\n

\n

... son demecinde inanılmaz şımarık bir insan ve küstahlık örneği vererek; Tunceli’de son genel seçimde milletvekili çıkaramayacağını iddia ettiği CHP’ye, bu ilde seçim kazandırdığını ve böylece partinin vazgeçilmezi olduğunu ilan eden Aygün’ü partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna göndermesi zayıf bir olasılık...\n

\n

***\n

\n

“CHP bu olayı çözmelidir. Çünkü olay artık Hüseyin Aygün sorunu olmaktan çıkıp, CHP sorununa dönüşmüştür.” (Ali Sirmen’in dünkü ‘Hüseyin Aygün Sorunu’ başlıklı yazısından)\n

\n

Acaba, bu  gerçeğe kulak verecek mi, verebilecek mi Kılıçdaroğlu?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları