Cüneyt Arcayürek

Hayırlara Vesile Olmayan Gelişmeler...

05 Şubat 2013 Salı

Belge niteliğindeki yazılı açıklamalar, TSKyi gerçek kimliğinden soyutlama çabalarının kanıtı...\n

\n

\n

Bay Başbakan’ın, artık orduda moralsizliğin giderek yoğunlaştığını, terörle savaşan birliklere komuta eden general, subay bulamadığını itiraf ettiğini -heyhat- erdemlilik numunesiymiş gibi ekranlara, birinci sayfalara taşıdı medya...
Oysa
RTE, örneğin Deniz ve Hava Kuvvetleri’ndeki kan kaybından sorumlu olmadığını tam bir aymazlık içinde söyleyebiliyor. Ne yazık ki bu tutumu medyada da, siyasal alanda da eleştiren yok!..
Ona göre, savaşacak subay kalmayışının sorumlusu, yargı!                                                   
Yargıyı bu hale getiren kim?
Hoşnut etmeyen kararlar veren yargıçları darmadağın eden kim?
Hayranı olduğu
Sultan Süleyman’ın cellatlarına yatağında boğdurduğu Pargalı İbrahim Paşa mı?
Tek bir kişi: RTE!
Aslı astarı olmayan belgelerle tutuklanan, ne ki tarafsız sanısıyla güvendikleri mahkemeden de yoksun kalan askerleri tasfiye eden...
...bugün “
moralsiz TSK yaratmanın tek sorumlusu sensin, sen” diyen de yok!
Medyada ve her alanda yarattığı yalakalar gibi; yalaka bir ayna bulur kaygısıyla, “
bak evindeki boy aynasına da, bu gerçeği gör”.. diyemiyorum!

\n

***

\n

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu istifa, tutuklamalar ve intiharlarla Deniz Kuvvetleri’nin içine düştüğü durumu şöyle özetliyor: “Son 25 yılda kaydettiği ilerleme tehlikede. Morali bozulan bir ordu görev yapamaz. Herkes kumandan olamaz. Oramiralle koramiral arasında dört yıllık fark var. Subaylar terfiden korkar oldu.
Hava Kuvvetleri’nde
“durum” daha mı parlak?
Başta Orgeneral
Bilgin Balanlı, 16 hava subayının cezaevinden gönderdiği mektup, Hava Kuvvetleri’nin bu iktidar döneminde içine düşürüldüğü durumu gözler önüne seriyor.
Gelinen durum itibarıyla çağıyla yarışan bir güce ulaşan Türk Hava Kuvvetleri’nin yetişmiş insan gücünün heba edildiğini” gösteren tabloya göre 1 orgeneral, 2 korgeneral, 7 tümgeneral, 4 tuğgeneral “saf dışı bırakıldı”.
Hava Kuvvetleri’nden istifa ve emeklilik yoluyla ayrılmak için başvuranların sayısının genel oranının yüzde 15’lere ulaşacağına dikkat çeken mektupta, şu yargının ifade ettiği anlamı, acaba RTE anlayacak mı: “
Devam eden davalarla tasfiye edilen yönetici ve lider seviyesindeki üst düzey pilot kaybı da göz önüne alınacak olursa sonuç bir felakete dönüşebilecektir.
Sözcü
Bülent Arınç, bir süre önce, “Darbeden başka bir şey düşünmeyen bu generaller mi savaşacak? Allah korumuş, savaşa girmedik” diye TSK’yi aşağılıyor, karalıyordu.
Meğer geleceği, NATO’nun ikinci büyük ordusu TSK’yi elbirliğiyle moralsiz ve savaş gücünü yitirecek konuma getireceklerini müjdeliyormuş!

\n

***

\n

Halkın ve dalkavuklarının, hatta gidişata karşı çıkamayan, ne yazık ki çeşitli nedenlerle sessiz kalan basiretsiz siyaset dünyasının desteğiyle RTE, açığa çıkan, Silahlı Kuvvetler’e olan kinini, husumetini...
....ulusun binlerce yıldır silinmeyen adını anayasadan çıkararak devam ettirmeye hazırlanıyor.
Bir gün bakacaksınız; aa, Türk sözcüğünü yazmak, kullanmak yasak!..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önündeki “
Türk” sözcüğü gitmiş. “Türk” Hava ve Deniz Kuvvetleri yok!
Olmaz mı? Olur! 11 yıldır iktidarda. Türk sözcüğünü tek bir gün ağzına almadı.
Yeni anayasayı hazırlayan adı da sözüm ona uzlaşma komisyonuna AKP; yürürlükte olan anayasanın 66. maddesindeki, “
Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesindeki Türk sözcüğü yerine “Türkiye vatandaşlığı”nı önerdi.
Bilim adamları, aklı başında siyasetçiler; “
ulusla milliyet farklı kavramlardır. Bu kavramlar eşit olamaz. Ancak ayrı milliyetler eşittir” diyor. Duymuyor!
Ha, bu aşamada “
yeni CHP’nin” genel başkanı Kılıçdaroğlu ne mi yapıyor? Komisyona, “Türk vatandaşlığı” diye başladığı vatandaşlık tanımını, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” kavramıyla noktalayan bir öneri sunuyor...
Bir de şu gelişme var: İlimselmiş bilimselmiş bir yana atılıyor. Ulusla milliyetin eşit olamayacağını ve bu ülkenin adını Türk ulusu ifadesiyle savunanları; “
Ne olacak ulusalcı” diye küçümseyen, susturmaya çalışanlara arka çıkan demeçler veriyor...
O da RTE gibi; tek bir gün, Türk ve Türk ulusu diyemedi. Yeni anayasada vatandaşlık kavramı üzerinde tartışmalar hararetlenirken bakalım bu sözcükleri kullanacak mı sorusu gündemdeki yerini koruyor.

\n

***

\n

Kimileri hâlâ gelecek için, hayırlara vesile olacak diyor mu acaba?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları