Cüneyt Arcayürek

Halka Karşı Halkı Kullanan Bir Başbakan!

14 Haziran 2013 Cuma

\n

RTEnin biber gazını aşırı kullananları cezalandıracağını vaat eden sözlerine aldanmayalım.

\n

Böyle diyor ama bir yandan da\nİçişleri Bakanı’na 24 saatte Gezi Parkı’nı polisle “temizletmesini” emrediyor...

\n

Seçilmiş heyetle 5 saatlik toplantıyla ilgili medyaya bilgi veren parti sözcüsü Hüseyin Çelik (HÇ) ise direnişçilerin Gezi Parkı’nı terk etmelerini, etmeyenlerin polisin saldırılarını ve bu saldırılarda, başlarına gelecekleri peşinen kabul etmiş olacaklarını söyledi
RTE de içerinin Batı’nın dayattığı direnişçilerle diyalog önerilerini seçilmiş heyetle yaptığı görüşmeyi göstererek sindirdiği izlenimi veriyor.
Ortaya koyduğu son manevralar her yönüyle diyalog adı verdiği oysa tiyatro sahnelediğini gösteriyor!..
Şu hale bakınız: Düne kadar RTE’de görmedikleri, oysa her sorunda sergilemesi gereken manzarayı daha toplantının başlarında heyetten bir üye dışarıya attığı bir tweet’le duyurdu.
Başbakan çok sakin!

\n

***

\n

Neden sakin? Heyeti teşkil eden 11 kişinin söylemlerini sükûnetle neden not aldı?
Diyaloğa verdiği önemden mi yoksa...
… yoksa diyaloğa basmayan kafası şöyle çalıştığı için mi?
Heyetin toplantısından sonraki açıklamalar doğruladı:
Heyettekiler dilediklerini söylesinler. Park kalsın, kışla yapılmasın. Polis şiddetine derhal son verilsin” desinler.
Haklı görüşleri dinledi. Not aldı, ilgileniyor izlenimi verdi ama... kafasında oluşturduğu formül; hani parti sözcüsü HÇ’nin heyetin yüzde 90’ının kabul ettiğini söylediği, lakin heyet üyelerinin sonraki açıklamalarıyla HÇ’yi yalanladığı formül var ya; RTE’nin asıl amacını içeren bu formülü…
... Gezi Parkı ve Kışla’yı referanduma götürmeyi heyetle görüşmeden çok önce planladığının; bu nedenle sakin, sükûnet içinde, “
Ne söylerlerse söylesinler, bildiğimi yapacağım” dayatmasının tartışmasız açık, net kanıtı!

\n

***

\n

Halkın destek oylarını bir kez daha asıl amacını gerçekleştirmekte kullanıyor.
ABD’nin ilk kez “
gidişattan kaygılıyız” diyen açıklamasına, polisin orantısız şiddetine, Başbakan’ın olaylar karşısındaki biber gazlı, coplu, tazyikli suyla karışık “demokratik” duruşuna karşı çıkan Batı medyasına ve nihayet Avrupa Parlamentosu genel kurulunda yenilir cinsten olmayan sert eleştirilere ve…
… AP’deki etkin Sosyalist Grup Başkanı
Swoboda’nın; RTE’nin, “Ben değişmem” sözlerini “tehdit” gören konuşmasına karşın; iç ve dış dünyayı, uyarıları umursamadan ucunda ışık görülmeyen tünelde yoluna devam ediyor.

\n

***

\n

NTV’de bir programa katılan araştırmacı kuruluş Konda’nın Genel Müdürü Bekir Ağardır; HÇ’nin açıklamalarıyla Başbakan’ın son konuşmalarındaki direniş protestolarına karşı çıkan söylemlerini irdeleyen ilginç bir yorum yaptı.
HÇ’nin heyet toplantısından sonraki açıklamalarının “
direniş ve protesto olaylarını hep partiye yontan bir üslupta” olduğunu ve aslında partinin “diyalog arayışı içinde olmadığını” çağrıştırdığını söyledi.
Bu yargıyı RTE son konuşmalarında
“Eylemleri istihbarat örgütlerinden üç ay önce öğrendiklerini” söyleyerek doğruladı.
Halkın tek adam uygulamalarına direnişi diye algılamadığı eylemleri illegal örgütlerin marifeti diye yorumlayan Başbakan, öyleyse neden...
Haziranda başlayan, giderek yurda yayılan, üç ay önceden bildiği eylemleri, üç ay önceden kışkırtan nutuklar, açıklamalar yaptı.
Böylece eylemleri kışkırtan, kendi deyimiyle motive edecek konuşmalardan önceden kaçınacağına; tam tersine, toplumsal hareketi siyasal malzeme olarak seçimlerde rant sağlamak için kullanmayı amaçladığını…
… üç ay önceden planlamış oluyor!

\n

***

\n

Bu Başbakan;
Halktan aldığı oylara dayanarak kendi gibi düşünmeyen, oy vermeyen halkı tehdit eden, halka karşı bir Başbakan!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları