Cüneyt Arcayürek

'First Lady'ler...

24 Mayıs 2013 Cuma

\n

Kocasına iki oğlan bir kız çocuk doğurduktan, Allah’ın Yürü ya kulumdediği eşinin cumhurbaşkanı seçilip Çankaya’ya çıkmasından sonra Bayan Hayrünnisa Gül de kendini ülke yararına çalışmalara verdi.

\n

Başkaları ne der, nasıl değerlendirir bilemem ama bu Çankaya var ya Çankaya, son örnekleriyle sabittir ki, kimi cumhurbaşkanları eşlerinin bir anda değişip gelişmelerini sağlıyor.
Üstelik ülkenin, düşünce, fikir, yeni görüş üreterek siyasete ve toplumsal sorunlara yön veren kıvrak mı kıvrak değerli kalemleri, geçmişini didikleyerek alaya aldıkları kimi hanımefendilerdeki Çankaya’ya çıktıktan sonra izlenen gelişmeleri övmekte adeta yarışa giriyorlar. Örneğin bir devlet kurumunda daktilo görevlisi kadıncağızın parmaklarına, gerdanına, kulaklarına takacağı değil ucuzdan takısı, doğru dürüst giysileri bile yok ama eşinin başbakanlıktan Çankaya’ya sıçramasından sonra…
….aaa! bir de bakıyorsunuz First Lady’liğe terfi eden hanımın eli kolu, parmakları, boynu zümrütlerle, incilerle, pırlantalarla donanmış…
İçlerinden biri -Allah uzun ömürler versin hâlâ hayatta- zamanın First Lady’si sıfatıyla Londra’da
Kanuni Sultan Süleyman sergisinin açılışında kıt kanaat İngilizcesiyle padişahı, kanun yapıcı “law maker” diye öveceğine, aşk yapıcısı anlamına gelen “love maker” diye anıverdi ve…
…. törene katılan, Paris’te trafik kazasında ölen
Prenses Diana’nın alaylı tebessümü ekranlarda canlı olarak izlenmişti...

\n

***

\n

Londra’daki ikinci First Lady olayı da unutulmazlar arasında...
Bir de bakıyorsunuz ekranlada İngiltere Kraliçesi
Elizabeth’in gözleri, First Lady’imizin on, on beş santim topuklu açık renk -İtalya’dan ithal- ayakkabısına hayretle bakıyor. Son First Layd’imizin ülkesini Çankaya’da konuk yabancılara ülkemizi tanıtma girişimleri de hâlâ belleklerde..
Protokol yemeklerinde eşinin doğduğu kentin ünlü Kayseri mantısı ilk sıradaydı...
Bir resmi törende de kırmızı halıda yürüyen eşi Cumhurbaşkanı’na yetişmek için acele ederken yüksek topuklu ayakkabılarının azizliğine de uğradı; Allah muhafaza etti, sarsıldı ama düşmedi.

\n

***

\n

Fakat dikkatinizi çekmek isterim:
Lady basına konuşmalarından birinde, kocasının “
çok kitap okuma düşkünlüğünü kıskandığını” söylüyor.
Birkaç gün önce Erzurum’da katıldığı bir etkinlikte, kitaplar, pahalı giysi, türbanlar kadar düşkün olduğu “
başka bir hobisini” açıkladı.
Fırat Kozok’un haberinden öğrendik. Şu sıralar “kaldırım taşlarına” kafayı takmış. “Portekiz’de insanlar 500 yıldır aynı taşların üzerinde yürüyor. Kıskanmamak elde değil” diyor. Dönünce, ülkemizdeki kaldırım taşlarının uzun ömürlü olmamasının nedenlerini saptatmak için harekete geçmiş, araştırmalar için Portekiz’e bir heyet gitmesini sağlamış!
Kuşkusuz Çankaya tarihine geçecek bir çalışma. Zaten Köşk’teki taşların değiştirilmesi çalışmalarının “
başında durduğunu” söylüyor.
Bu çabalarına bakarak “
Abdullah Bey’in kendisine kaldırım mühendisi” dediğini gizlemiyor...
Sesi, şarkıları, yaşamında görkemli iniş çıkışlarıyla dünyaca ünlü Edith Piaf gibi “kaldırım serçesi” diye anılacağına, anlaşılan eşinin layık gördüğü sıfatla, genelde halk arasında daha çok başıboş, işsiz gezenler için kullanılan “kaldırım mühendisliği”ni yeğliyor olmalı!..

\n

***

\n

Hele en son Lincoln filmini izledikten sonraki açıklamaları…
Başkan
Lincoln’un ülkenin bölünmesine uzanan kölelikle mücadelesinde eşinin duygularını, burada yaşadıklarıyla özdeşleştiriyor; “Ben de benzerini yaşadım” diyor. Kölelikle savaşı, anlaşılan üniversiteye türbanlı olduğu için kaydını yaptırmadığı dönemle aynı düzeyde görüyor…
Öyle bir First Lady’imiz var ki, kültür hazinesi zengin mi zengin..
AKP dünyası kuşku yok onunla gurur duyuyor!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları