Cüneyt Arcayürek

Doğançay...

22 Ocak 2013 Salı

 Ünlü ressam, dostum, kardeşim Burhan Doğançay öldü..\n

\n

Gazetelerde sanatı ve yaşamıyla ilgili yazıları okudukça; anılar art arda gelen dalgalar gibi birbirini kovaladı.

\n

Kimilerinde bir kardeş yitirmenin tarifsiz kederi, kimilerinde Burhanla 1950lerde başlayan, menfaate dayanmayan dostluğun güzelliği sardı içimi.\n

\n

Burhanın Kızılay Hatay Sokaktaki baba evi, benim de evimdi. İki kız kardeşi, Tülinle Ayten benim de kız kardeşlerimdi.\n

\n

Babası, subaylıktan emekli, ressam; güler yüzlü, cana yakın insan, Adil Amca’mdı.\n

\n

Burhan da resim yapıyor. Evde ve dışarıda resim tutkusundan hiç söz etmezdi.\n

\n

Adil Amcam, Burhanın ressamlığı meslek edinmesine pek yatkın değildi galiba...\n

\n

Hukuk okumuş, Fransada eğitimini tamamlamış bu insanın tutkusu turizm.\n

\n

O zamanlar turizm, Basın Yayında bir müdürlüğün görevi. Burhan o dairede.\n

\n

O bekâr kaldı. Ben 1960larda evlendim. Eşim Esin, Burhana üçüncü kız kardeş oldu. \n

\n

1960’ın ilk yıllarında, Burhan, New York Turizm Bürosuna müdür atandı.\n

\n

Ankara Garından Amerikaya götürecek uçağa bineceği İstanbula uğurladık Burhanı…\n

\n

***\n

\n

Öldüğü gün; Amerikadan gönderdiği mektupları sakladığım zarfı açtım.\n

\n

Örneğin birinde -yılını yazmamış-11/12 Mart: Sevgili Cüneyt, bunu kapı arkasından değil, yatakta kitap arkasında yazıyorum. Zira evde masa yok. Sanki iskemle var mı, diyeceksin. Şimdi o da yok. Ev döşemek ve ben... Gerisini sen düşün diyor. Bir diğerinde 400 dolar maaş ve ev kirası 250 dolarla Amerikada Türkiyeyi temsil etmekteki yılgınlığı ve bin bir zorluğa göğüs gerdiği işsiz günleri içeren başka mektupları ve ama, öncelikle her alanda yaşamına yeni yön veren kırılma noktası niteliğindeki, ressamlar tarihine adını yazdırmaya karar verdiği günü ve nedenleri anlatan 14 Nisan 1963 tarihli uzun mektubu…\n

\n

***\n

\n

“...Cüneyt şimdi söyleyeceklerimi eve, Hadiye, bir de sana yazıyorum. Başka kime yazacağım diye başlıyor:\n

\n

Bu satırları büyük ve belki de hayatımı değiştirecek bir karar aldıktan ve bu kararı alışımın vermiş olduğu rahatlık içinde yazıyorum. Bunu sen çok iyi anlarsın. Onun için uzun uzun yazmayacağım. Parise (atandığı turizm bürosu müdürlüğüne ) gitmemeye karar vermiş bulunuyorum. Bir sene burada sanat sahasında şansımı deneyeceğim. Bugün benim New Yorku ve Amerikayı terk etmem tek kelime ile delilik olur. Bunda herkes müttefik. Esasen Parise gittiğin takdirde orada resim yaparsın, Paris Paristir diyen pek az bugün. \n

\n

İlk sergimi açalı tam tamına iki sene oluyor. İki sene, bir ressam hayatında nedir? Fakat bu iki sene içinde yaptıklarım bana inanılmayacak rüya gibi geliyor. Geçen gün Galerimin sahibi Eggleston, 35 senedir bu işin içindeyim. Bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı ilerleyen ressam görmedim. Dali bile bu kadar hızlı gelişmemişti dedi.\n

\n

Son olarak Amerikanın ve dünyanın en büyük televizyon istasyonu CBS saat 19 haberlerinde benim resimlerimi gösterdi, benden bahsetti. Televizyonda 200-300 bin dolar verip saat alınabilir ama haberler bültenine milyonlar verilse dahi girmek kimsenin haddi değil.   \n

\n

Eve gelen kameramanlar ses mütehassısları vs. ceplerinde taşıdıkları imza defterine imza attırıp Bir gün bundan para kazanacağızdediler”                \n

\n

“…New Yorkta 250 bin ressam ve 500e yakın galeri var. Avrupa, Asya, Afrika buraya çalışıyor. Mecmuanın birisi New York resimlerimi Japon ressamlar arasından en iyisinden bir tanesi diye bahsediyor. Şimdi bunun meyvesini toplamak zamanı geldi. Kalk (Parise) git. Yok. Yazık olur bütün emellere”\n

\n

***\n

\n

Yıllar akıp geçti. Burhandan -övünmekten uzak- mektuplar geliyor.\n

\n

Kent duvarları resimlerinden, başta ünlü Guggenheim Müzesi, dünyanın büyük kentlerinde müzelerde sergilenen tablolarından söz eden kısa haberlerle adı bizim gazetelerde. Oysa Burhan yıldızlaşıyor.\n

\n

1963’teki mektubunun üzerinden 32 yıl geçti. 1995 yılının bir günü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; yasa gereği bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin verileceği üç isim saptamamı istedi benden.\n

\n

Resimde Burhan Doğançayın, romanda Adalet Ağaoğlunun ve musiki alanında Şefika Kutluerin isimlerini yazıp verdim ve Cumhurbaşkanlığı üç ismi ödüle layık gördüğünü açıkladı.\n

\n

***\n

\n

Dünyanın en büyük 250 sanatçısı arasına girmesini sağlayan, Mavi Senfoniadını verdiği tablosunun 2.2 milyona satılmasından sonra, bir röportajında en pahalı ressam olmasını; “50 sene aç kaldım. Ekmek alamadım. Metroya binemedim. Kira ödeyemedim. Kimse bilmedi. Geç kaldılar diye değerlendirdi.\n

\n

Yaşamını ve yıllarca yoksun kaldığı ilgiyi özetledi bu sözleriyle… \n

\n

Işıklar üzerinden eksik olmasın Burhan; dostum, kardeşim!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları