Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Doğançay...
Ünlü ressam, dostum, kardeşim Burhan Doğançay öldü..\n
\nGazetelerde sanatı ve yaşamıyla ilgili yazıları okudukça; anılar art arda gelen dalgalar gibi birbirini kovaladı.
\nKimilerinde bir kardeş yitirmenin tarifsiz kederi, kimilerinde Burhan’la 1950’lerde başlayan, menfaate dayanmayan dostluğun güzelliği sardı içimi.\n
\nBurhan’ın Kızılay Hatay Sokak’taki baba evi, benim de evimdi. İki kız kardeşi, Tülin’le Ayten benim de kız kardeşlerimdi.\n
\nBabası, subaylıktan emekli, ressam; güler yüzlü, cana yakın insan, Adil Amca’mdı.\n
\nBurhan da resim yapıyor. Evde ve dışarıda resim tutkusundan hiç söz etmezdi.\n
\nAdil Amcam, Burhan’ın ressamlığı meslek edinmesine pek yatkın değildi galiba...\n
\nHukuk okumuş, Fransa’da eğitimini tamamlamış bu insanın tutkusu turizm.\n
\nO zamanlar turizm, Basın Yayın’da bir müdürlüğün görevi. Burhan o dairede.\n
\nO bekâr kaldı. Ben 1960’larda evlendim. Eşim Esin, Burhan’a üçüncü kız kardeş oldu. \n
\n1960’ın ilk yıllarında, Burhan, New York Turizm Bürosu’na müdür atandı.\n
\nAnkara Garı’ndan Amerika’ya götürecek uçağa bineceği İstanbul’a uğurladık Burhan’ı…\n
\n***\n
\nÖldüğü gün; Amerika’dan gönderdiği mektupları sakladığım zarfı açtım.\n
\nÖrneğin birinde -yılını yazmamış-11/12 Mart: “Sevgili Cüneyt, bunu kapı arkasından değil, yatakta kitap arkasında yazıyorum. Zira evde masa yok. Sanki iskemle var mı, diyeceksin. Şimdi o da yok. Ev döşemek ve ben... Gerisini sen düşün” diyor. Bir diğerinde 400 dolar maaş ve ev kirası 250 dolarla Amerika’da Türkiye’yi temsil etmekteki yılgınlığı ve bin bir zorluğa göğüs gerdiği işsiz günleri içeren başka mektupları ve ama, öncelikle her alanda yaşamına yeni yön veren kırılma noktası niteliğindeki, ressamlar tarihine adını yazdırmaya karar verdiği günü ve nedenleri anlatan 14 Nisan 1963 tarihli uzun mektubu…\n
\n***\n
\n“...Cüneyt şimdi söyleyeceklerimi eve, Hadi’ye, bir de sana yazıyorum. Başka kime yazacağım ” diye başlıyor:\n
\n“Bu satırları büyük ve belki de hayatımı değiştirecek bir karar aldıktan ve bu kararı alışımın vermiş olduğu rahatlık içinde yazıyorum. Bunu sen çok iyi anlarsın. Onun için uzun uzun yazmayacağım. Paris’e (atandığı turizm bürosu müdürlüğüne ) gitmemeye karar vermiş bulunuyorum. Bir sene burada sanat sahasında şansımı deneyeceğim. Bugün benim New York’u ve Amerika’yı terk etmem tek kelime ile delilik olur. Bunda herkes müttefik. Esasen Paris’e gittiğin takdirde orada resim yaparsın, Paris Paris’tir diyen pek az bugün. \n
\nİlk sergimi açalı tam tamına iki sene oluyor. İki sene, bir ressam hayatında nedir? Fakat bu iki sene içinde yaptıklarım bana inanılmayacak rüya gibi geliyor. Geçen gün Galeri’min sahibi Eggleston, ‘35 senedir bu işin içindeyim. Bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı ilerleyen ressam görmedim. Dali bile bu kadar hızlı gelişmemişti’ dedi.\n
\nSon olarak Amerika’nın ve dünyanın en büyük televizyon istasyonu CBS saat 19 haberlerinde benim resimlerimi gösterdi, benden bahsetti. Televizyonda 200-300 bin dolar verip saat alınabilir ama haberler bültenine milyonlar verilse dahi girmek kimsenin haddi değil. \n
\nEve gelen kameramanlar ses mütehassısları vs. ceplerinde taşıdıkları imza defterine imza attırıp ‘Bir gün bundan para kazanacağız’ dediler…” \n
\n“…New York’ta 250 bin ressam ve 500’e yakın galeri var. Avrupa, Asya, Afrika buraya çalışıyor. Mecmuanın birisi New York resimlerimi Japon ressamlar arasından en iyisinden bir tanesi diye bahsediyor. Şimdi bunun meyvesini toplamak zamanı geldi. Kalk (Paris’e) git. Yok. Yazık olur bütün emellere…”\n
\n***\n
\nYıllar akıp geçti. Burhan’dan -övünmekten uzak- mektuplar geliyor.\n
\nKent duvarları resimlerinden, başta ünlü Guggenheim Müzesi, dünyanın büyük kentlerinde müzelerde sergilenen tablolarından söz eden kısa haberlerle adı bizim gazetelerde. Oysa Burhan yıldızlaşıyor.\n
\n1963’teki mektubunun üzerinden 32 yıl geçti. 1995 yılının bir günü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; yasa gereği bu yıl ilk kez Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin verileceği üç isim saptamamı istedi benden.\n
\nResimde Burhan Doğançay’ın, romanda Adalet Ağaoğlu’nun ve musiki alanında Şefika Kutluer’in isimlerini yazıp verdim ve Cumhurbaşkanlığı üç ismi ödüle layık gördüğünü açıkladı.\n
\n***\n
\nDünyanın en büyük 250 sanatçısı arasına girmesini sağlayan, “Mavi Senfoni” adını verdiği tablosunun 2.2 milyona satılmasından sonra, bir röportajında en pahalı ressam olmasını; “50 sene aç kaldım. Ekmek alamadım. Metroya binemedim. Kira ödeyemedim. Kimse bilmedi. Geç kaldılar” diye değerlendirdi.\n
\nYaşamını ve yıllarca yoksun kaldığı ilgiyi özetledi bu sözleriyle… \n
\nIşıklar üzerinden eksik olmasın Burhan; dostum, kardeşim!
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Ankara’da konuşulan iddianame
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- Sedat Peker'in avukatı hayatını kaybetti
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı