Cüneyt Arcayürek

Dinsel Marifetler!

17 Mart 2012 Cumartesi
\n

12 yıl zorunlu eğitimi anlatırken Başbakan RTE; “28 Şubat 1997de tanklarla toplarla zorla gelen bir uygulamayı millet iradesiyle, demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz! diyor.

\n\n\n

Topla tankla gelen düzenlemenin amacı, kız erkek çocukları bir arada, laik rejimle yönetilen bir dünyada geleceğe hazırlamaktı.

\n

Demokrasiyle geldiğini söylediği düzenlemenin amacı ise; imam hatiplerin önünü açmak!

\n

Önceki pekâlâ ilerici bir hamle diye yorumlanabilir ama öteki düzenleme Tayyibizm damgasını yemiş, sözüm ona demokratik bir hamle!

\n

Bu marifetin sergilendiği TSKnin söylemlerinde artık laiklik sözcüğünün geçmediği son özel dönemde Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği raporda

\n

Türkiyenin NATO üyeliğinin önemi göz önünde tutularak,Silahlı Kuvvetlerin süregelen laik bütünlüğünün’… garantiye alınmasının gereği vurgulanıyor.

\n

***

\n

RTEnin, Çankayadakinin, Bülent Arınçların din ve laiklik konusunda feyzaldıkları hocalarının hocası Necmettin Erbakanın para pul konusunda ne kadar Müslüman olduğu, çocuklarını ne ölçüde Müslüman yetiştirdiği, kızının, oğlunun, damadının para pul uğruna miras kavgalarına düşmelerinden belli.

\n

Erbakan sağ iken, 1996da Refah Partisi kasasından kaybolduğu ileri sürülen kayıp trilyonlar, 148 kilo altın kimin cebinde diye özetlenebilecek tartışmalar yaşandı. Çankayadaki AKPli, cumhurbaşkanı af yetkisini kullanarak Erbakanı yargıdan kurtardı.

\n

Ama yıllar sonra Milli Görüşe dün de bugün de sadık kalan Oğuzhan Asiltürk dayanamadı. Erbakanın çocuklarının aslında partiye ait olan, partililerden toplanancihat parasınızimmetlerine geçirdiklerini açıkladı...

\n

Şimdi soru şu: Çocuklar bu parayı ne zaman zimmetlerine geçirdi?

\n

Asiltürkün açıklamalarına göre; Erbakan yaşarken!

\n

***

\n

Şayet bu saptama doğrulanırsa, ülkemizin derin Müslümanlarının, dünya ile ahret işlerini pekâlâ birbirinden ayırdıkları kanıtlanmış olacak!

\n

Vaat edildiği gibi ahrette hurilerle yaşamadan önce, dünya nimetlerinden yararlanacakları parasal olanakları ve yöntemleri sağlıyorlar...

\n

***

\n

Ülkesinde yetişen nadide güllerle geldiği için medyamızda görünen Ekvador Cumhurbaşkanı Correanın, bir gazetecinin Suudi Arabistan Kralı tarafından hediye edilen bir mücevheri satarak Hazineye aktardığını anımsatması üzerineyaptığı açıklama dikkatinizi çekti mi?

\n

Ekvador Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan Kralınınbize diyor. Herhalde eşine değeri neredeyse yarım milyon dolar olan bir mücevher hediye ettiğini söylüyor. Ne ki, hediyeleri halka ait olduğunu düşündükleri için sarayda sergiliyorlar. Ancak O mücevherin korunması zahmetli olduğu için açık arttırmayla 450 bin dolara satıldı diyor.

\n

Türkiyede yaşanan benzeri bir olay var.

\n

Cumhurbaşkanı AKPli, eşi ile birlikte bir Suudi Arabistan ziyaretinde Suudi Kralı, kendilerine bir mücevher hediye ediyor.

\n

Çankayadaki AKPli; Ekvador Cumhurbaşkanının aksine hediye edilen mücevheri, onca çağrıya karşın kimseciklere göstermiyor, olası değerini açıklamaktan kaçınıyor.

\n

Değeri Ekvador devlet başkanına verilenden aşağı olmayan, en az yarım milyon dolarlık hediyeyi ne devlet hazinesine bağışladığını açıklıyor...

\n

ne de fakir fukara fonlarına gelir olsun diye satışa çıkarıyor.

\n

***

\n

Evren dahil gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanları iç ve dış gezilerde verilen hediyeleri, armağanları ya müzelere gönderdiler ya da Köşk envanterine kaydettirip Çankayadan ayrıldılar.

\n

Tabii akla şimdi şu soru takılıyor: Müslüman cumhurbaşkanlarında, örneğin Çankayadaki gibi ulusu temsilen yaptığı dış gezilerde verilen hediyeleri, kişisel portföyüne koymak âdet midir?

\n

Tabii Çankayadaki AKPlinin umursamadığı, bugüne dek yanıtlamaya yanaşmayacağı bir soru bu!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları