Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Arayış!
Başkalarını bilmem ama ben, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 8 erimizin şehit olduğu Dağlıca saldırısı ile ilgili sözlerini okuyunca kimileri gibi hayret etmedim.
\n\n\n\n
Terörle mücadelede nefes darlığı çeken bir hükümetten ancak böyle bir açıklama beklenirdi.
\nÜstelik Bay Arınç, Başbakan’ın yokluğunda ayarladığı alelacele bir terör zirvesi toplantısından sonra terör tarihine ünlü değerlendirmelerden biri diye geçecek şu açıklamayı yaptı:
\n“Teröristler hem ayrıca sayıca fazlaydı, hem de silahları vardı!”
\nKısacası saçmaladı.
\nNe bekliyordu Arınç? Silahları olmayacaktı da teröristlerin, ellerinde çiçek demetleri ve barış güvercinleriyle mi askerlerimize saldıracaklardı?
\nGülelim mi yoksa ağlayalım mı acınacak halimize?
\nYok yok! Şehitlerimizin arkasından gözyaşları döken Genelkurmay Başkanımız Org. Necdet Özel’i izledikten sonra, acz içinde çırpınan hükümetin haline gülmek ne haddimize?
\n***
\nKışı burnumuzun dibinde dağlarda toprak altına inşa ettikleri üç dört odalı inlerinde geçiren teröristlerin; yaz gelince inlerinden çıkacağı, sınırı aşarak cinayetlerine devam edeceği ve gerekli önlemlerin alındığı istihbarat raporuyla açıklandı da ne oldu?
\nDağlıca katliamı gerçekleşti.
\nPKK’nin silahı bırakması önerilerinin yeniden yoğunlaştığı bir sırada kimi yorumlar, Dağlıca saldırısının RTE’nin Meksika’da Başkan Obama ile görüşme gününe rast gelmesine ABD ile hükümete bir mesaj niteliğinde görüyor.
\nPKK saldırısı silah bırakması önerilerine karşı mesaj ise; bu, yalnız ABD’ye, RTE’ye değil, ana muhalefet dahil bütün partilere yönelik!
\nTabii bu gerçeği görüp görmediklerini anlayabilmek için öncelikle ana muhalefet partisi genel başkanı ile MYK’nin gazetelerde son günlerde yayımlanan, üstelik çoğu AKP’den kurtuluş umudunu CHP’ye bağlayan kalemlerin köşe yazılarını okuduklarını, -hadi ders çıkardılar demeyelim ama- hiç değilse yazılan uyarılardan yararlandıklarını varsaymak gerekiyor.
\nBakınız, demokrasi, özgürlük alanında tutunulacak bir dal diye, çalıştığı her alanda, haberleriyle, genel başkanla söyleşileriyle CHP’yi destekleyen, bağımsız bir gazeteci; “sizin sözcünüz” Uğur Dündar, dün Sözcü’deki köşesindeki yazısına şöyle başlıyordu:
\n“…Baskıcı ve antidemokratik uygulamalarıyla yurtdışında ‘AKP nereye koşuyor’ dedirten… Başbakan Tayyip Erdoğan’a hayat öpücüğü, hiç beklenmedik bir yerden geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu eline neşteri aldı ve AKP’nin karşı çıktığı sezaryenle beklenen doğumu yapıverdi!
\nNur topu gibi bir Kürt açılımımız oldu!”
\n***
\nUğur bu yazıyı yazarken (Milliyet’te dün yer alan habere göre) CHP MYK’si, dört partinin bir araya gelmesinde diretmek ve dayatmaktan başka hiçbir öneri veya öğe içermeyen, ne ki Kürt ve terör sorunlarını çözüme götüreceğini ısrarla savunduğu, “yol haritasının” çizdiği yoldan yürüyeceğini bir kez daha kararlaştırıyordu.
\n***
\nİktidar ile ana muhalefet acayip bir balayı yaşıyor. Dağlıca olayını irdelerken CHP grubunda Kılıçdaroğlu, adeta istemeyerek AKP’ye sesleniyor: “Şimdi saldırıdan önce neden haber alınmadı, insansız uçaklar, Heronlar nerede diye sormayacak mıyız?” diyor.
\nMeclis kürsüsünde CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de aynı tonda, alaylı ses tonuyla, aman AKP eleştirilerimize kafayı takmasın havasında, Dağlıca ve terördeki başarısızlıklara değindi.
\nMuharrem İnce, ne etsin ki genel başkanın izinde yürümek zorunda. Dört partinin bir araya gelerek bu iki ulusal soruna çare üreteceğinde ısrar ederken, dört partiden oluşan Meclis’in kelleyi koltuğa almasından söz ediyor kürsüde.
\nBu söylem, Kürt ve terör sorununa çözümden doğacak sorumluluğa dört partinin ortak olmasını içerdiği kadar, tarihin pek çok örneğini yazdığı bir başka temel davranışı akla getiriyor:
\nBir ülkede ulusal birliktelik, toplumsal barış tehlikeye düştüğü zaman…
\n….iktidarda, muhalefette olsun o ülkeyi yönetenler; hiçbir partisel veya kişisel kaygıya kapılmadan, üstelik bedelinin partiye de kişiliğine de ağır darbe vuracağı olasılığına karşın, ister dörtlü, ister ikili olsun, hiç tereddüt etmeden sorumluluğu üstleniyor, ellerini taşın altına koyuyorlar.
\nTarih bu gibi siyaset adamlarını devlet adamı diye onurlandırıyor.
\n***
\nTürk siyaseti bu arayış içinde!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- Muharrem İnce’den sert yanıt!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi
- Oktay Kaynarca’dan ‘Selahattin Demirtaş’ açıklaması
- Ankara’da konuşulan iddianame
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı