Cüneyt Arcayürek

Anlayış!

23 Mart 2012 Cuma
\n

Erken Nevruz kutlamalarıbaharı mı müjdeliyor yoksa dağdan kentlere inen isyan hareketinin varlığını kanıtlamaya mı hizmet ediyor sorusunun yanıtını kimi TVlerde izledik ve

\n\n\n

öğrendik ki, örneğin Vanda kutlamaların yapılacağı İtfaiye Meydanı yakınlarına parça etkisini arttıracak çivili bombalar koyanların, zaman ayarlı 1 kilo 850 gram A-4 plastik patlayıcı yerleştirenlerin

\n

İstanbulda ve kimi kentlerde sokakları savaş alanına çeviren kent eşkıyalarının

\n

PKKnin her alanda buyruklarını harfiyen yerine getiren, isyan ve çatışmaları kışkırtan, eylemcilere önderlik eden BDP milletvekillerinin

\n

hiç ama hiç suçu yok!

\n

İktidar yalakalığı hastalığından mustarip olan kadın yazarlar, olayları mazur göstermek için elbette hükümete destek vereceklerdi.

\n

Ama kelli felli parti genel başkanlığı mertebesine ulaşmış kimi yazarların; hırsızın hiç mi suçu yok özdeyişini anımsatan yorumlarına, açıklamalarına ne diyeceğini insan şaşırıyor.

\n

***

\n

Eleştirilerin odak noktası; akil adamlığına karar verdikleri, hatta Kürt sorununa çıkış yolunu göstereceğini sandıkları bağımsız BDPMilletvekili Ahmet Türkün o kargaşa arasında bir polisin yumruğu ile hastaneye kaldırılması!

\n

Elbette bir milletvekilinin darp edilmesi eski deyimle nahoşbir olay.

\n

Ne var ki olay, bir soruyu çağrıştırıyor. Erken Nevruzu kutlama alanlarını savaş alanına çeviren, dağdaki kara yılanlarla bağlantılı organize kentsel olayların ortasında akil adam Ahmet Türk ne arıyordu?

\n

***

\n

Başlıca eleştiri; şayet erken Nevruza izin verilseydi olaylar olmayacaktı diyor. Kuşkusuz bu doğru bir saptama!

\n

Hükümet daha önce istihbarat gereği erken Nevruza izin verilmediğini olaylar olup bittikten sonra değil, olayların başlamasından önceki saatlerde duyurarak, medyayı da halkı da uyarmalıydı.

\n

Böyle yapmayacak hükümet; her şey olup bittikten sonra, İzin vermedik erken Nevruza. Zira olaylar tezgâhlanacağını istihbar ettik demek; kuşkusuz aleyhte yorum ve eleştirileri karşılayacak içerikte bir mazeret değil.

\n

***

\n

Zaten medya, hatta siyaset kimi açıklamaları olağan sayıyor.

\n

İşte örnek: UEFA Genel Sekreteri Infantino hem başı kel hem de fodul açıklamalar yaptı.

\n

Şikeden söz ederken, Türkiyede yeterli delil var dedi...

\n

Şike davasına bakan mahkeme, yeterli delil var mı yok mu henüz karar vermemiş. Hüküm bildirmemiş.

\n

Ama UEFA, yeterli delilleri saptamış. TFFye ne duruyorsun hadi ver kararını diye dayatıyor.

\n

Ne yazık ki, Infantinoya; Türk yargısının vereceği kararlar, Türk yargısının işi. UEFAyı ilgilendirmez. Bu, Türkiyenin sorunu nasıl diyebiliyorsunuz? diyen de yok...

\n

Genel Sekreter; açıkça Bize ne Türk yargısından, UEFA kendi kurallarını uygular diyor.

\n

Bir de aba altından sopa gösteriyor: Ha, bakın, TFF karar vermezse biz icabına bakarız!

\n

Spor medyamızın gözde elemanları Infantinonun aşağılayıcı, buyruk verircesine kaba üsluplu tavrına, açıklamalarına tepki göstermediler...

\n

Her söylediğine hak veren sorular sordular.

\n

En azından UEFAnın kendine özgü kurallarını biliriz ama

\n

Türk kamuoyunun henüz bilmediği, Türk yargısının doğru olup olmadığını açıklamadığı, Yeteri kadar delili nereden sağladınız? diyen bir soru bile yöneltmediler.

\n

Spor medyası da birinci sayfalara egemen kudret sahibi karşısındaki idare-i maslahatçı anlayışa uymuş...

\n

Ne demişler; üzüm üzüme baka baka kararır!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları