Cüneyt Arcayürek

3 Yıl Önce, 3 Yıl Sonra...

06 Mart 2012 Salı
\n

\n

Kamuoyunun belleği zayıftır, yakın geçmişi de unutur derler ama gazete koleksiyonları asla unutmaz, halkı aldatmaz, yalan söylemez.\n

\n

Mustafa Balbayın; gözaltına alındığı

\n\n\n

günün ertesi 6 Mart günü Cumhuriyette yazımdan alıntılar: \n

\n

“…Kargaların kahvaltı ettiği saatlerde... polisler Mustafa Balbayı polisler (bir koşu gittiğim) evinden aldılar\n

\n

Toplumda saygın bir yeri olan, yeri yurdu belli bir yazarı, gazeteciyi -söylendiği gibi Ergenekon davası kapsamında kimi konularda ifadesi alınmak için ise- polislerin derdest ederek İstanbula götürmelerine gerek var mı?.. Bir zahmet bir telefon Balbayın savcılığın istediği yerde hazır olmasını sağlardı\n

\n

(Bülent Arınçın dünyanın büyük lideri diye takdim ettiği Manisada) Başbakan efendi aynı saatlerde ekranda temiz elleroperasyonundan söz ediyor. Ergenekon savcılarının arkasında durduğunu söylüyor. Ergenekon ile her bedeli ödemeye hazırmış. Palavra!..\n

\n

Laik rejimden, insan haklarından, doğru habercilikten söz eden, yazan, yorumlayan medyada son duruma bir göz atalım Cumhuriyet dört sayfa beyaz çıkarak rejimsel, ulusal bir görev yaptı\n

\n

İktidar baskısının somut örneği ile karşılaşan Doğan Medya Grubunun bilmem kaç gazete, TV ve dergisinin bu görevi Cumhuriyetten önce üstlenmeleriRTE kaynaklı basın özgürlüğünü baskı ve saldırıya somut biçimde karşı çıkması gerekmez miydi?..\n

\n

Hukuk düzeni böyle, medya böyle Her işimiz Allahlık…”\n

\n

***\n

\n

Balbayın tutuklandığı günün ertesi 7 Mart 2009 tarihli yazımdan: \n

\n

“…İktidar ve yalakaları nihayet muratlarına erdiler: 1 Temmuzda ifadesi alınan, ancak ağır ceza mahkemesinin tutuksuz yargılanmasına karar verdiği Mustafa Balbayı Ergenekon davası içine çekmek için aylardır uydurma, yakıştırma haberler yayımladılar...\n

\n

Gazetecilikten Atatürk devrimlerine, laik cumhuriyete bağlılıktan başka dünyası olmayan, aklını ve kalemini dinci iktidara karşı kullanan, yazan BalbayıZekeriya Öz İstanbula getirdi Saatlerce süren sorgulamada dinlenmesine izin vermeden Balbayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Oradan da Metris Cezaevine...\n

\n

Zekeriya Öz sorgulamadan önce suçlamaya önayak olacak biçimde Balbayın günlüğüne düşen notlar, kimi kâğıtlar didik didik edilmiş Darbecilere hizmet ettiğine inandıkları yazıları, notları cımbızla ayırmışlar Balbayı darbecilikle suçlamaya hazırdılar.\n

\n

Türkiyenin nereye götürülmek istendiği günbegün sergilenen kanıtlarla ortada İç ve dış rejim düşmanlarıyla bunlara bilinçli biçimde hizmet edenler; Atatürkün çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya doğru hızla yol alıyorlar\n

\n

1950-60 arasında besleme basın yaratan, gazeteleri para ve vergi cezalarıyla baskı altına alan, yazarı çizeri hapishanelerde ezen Birinci Adnan Menderesin yerini İkinci Adnan Menderes, Bay RTE aldı\n

\n

…1950-60’tan 2009a 50-60 yıl Demokrasimizin bir arpa boyu yol aldığını ve Atatürk Cumhuriyetinin Recebistana dönüşmekte olduğunun resmidir…”\n

\n

***\n

\n

Ergenekon diye adı var varlığı kanıtlanamayan davanın soruşturması başlarken; Balbaya yönelik suçlamalarla Atatürk Cumhuriyetinin geleceğiyle ilgili üç yıl önce yazdıklarım, daha sonraki üç yılda giderek gelişti, aynen doğrulandı.\n

\n

Milletvekili seçilmesine karşın tahliye edilmeyen, tahliyesi sağlanamayan Balbay; Silivride iradesini ve sağlığını koruyarak, zulme karşın bir irade sembolü ve özgürlük savaşçısı olarak dışarıya çıkacağı günü, umudunu yitirmeden bekledi, bekliyor.\n

\n

Ha, insan hakları, adalet, demokrasi, basın özgürlüğü dedin mi mangalda kül bırakmayan hükümete gelince: İçeride dördüncü yılından gün almaya başladığı gün, bir yıl hücrede yatan Balbaya bir armağan sundu: Yanına bir arkadaş verdi!\n

\n

Tutukluluğun cezaya dönüştüğünü, Silivrideki zulmü sorarsanız şimdi baş efendiye, hükümetine; sızlamayan vicdanlarının sesini duyarsınız:\n

\n

Ne zulmü, ne cezaya dönüşen tutukluluk? Palavra hepsi. İşte görüyorsunuz. Hücre sakinlerinin, örneğin Balbayın içeride rahatını sağlamak için elimizden geleni yaptık, yapıyoruz diye övünebilirler!\n

\n

Hatta ve hatta, olmayacak şeyler istemek anlamına gelen bir özdeyişi de kullanarak; yüz verdik astarını istiyorlar diye hak arayanlara saldırabilirler de!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları