Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaratılan 'Defolu' Kuşak ve 'Aydınlıktan Karanlığa'
Önce siyaseti bir an için köşeye kaldırın, yalnız son senelerde gazetelerimizi kirleten o alçak cinayetleri hatırlayalım: Kafası kesilerek çöpe atılan “sevgili”ler, üvey çocuğunu aç bırakarak ve dayakla öldüren sözde ebeveyn caniler, karısını şişleyen, kurşunlayan, parçalayıp ceset parçalarını kesip biçip valizlere dolduranlar, bayramlık küçük çocuk cesetlerini gömüp, aileleri kedere gömenler… Her biriniz bu örneklere zaten hafızanızdan da onar tane ekleyebilirsiniz!
\nBana arkamdan öldürmek için saldıran kiralık yobaz katil adayının ardından Twitter ve Facebook’tan da, telefonla, faksla ve hastaneye gelerek de, on binlerce insan sevgilerini, geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Bir de maalesef başta sanal dünyada olmak üzere bana saldıran, provoke eden, alay eden, yüzlerce çirkin mesaj oldu. Onlar da gözümde seviyesiz dünyanın, ufku kararmış insanlığın sözcüleri haline geliyor. Zaten uluorta övünerek, çoğu kimliğini de deşifre ediyor. Dayanamadım. Türkiye’de yaratılan bu “ucube” yitik kuşak’ın yüzü kızarmadan kaleme alabildiklerini, ülkenin bir röntgenini görmemiz için sizlerle paylaşmak istedim. Aslında çoğu ahlaksızı okuyup bloke etmiştim. Diğer bazılarına ise Twitter yeterince geriye gidemediği için ulaşamadım. İşte arta kalan küfürlerin “hafif” küçük bir kısmından örnekler:
\n(TTT) lan zımbırtı. Bu konuşmalarından dolayı böğürttüler seni lejyon çocuğu. Ölüyorum diyordun o da fos çıktı:) (Tu) Hastaneeee. Ölüyoruuuum. Hahahaja. Ulan çok komik adamsın Bedri. Döverim bak seni Bedri. Maymun olursun haber bültenlerinde. (Ar) Zaten bacakta ana damarına gelseydi zaten orada kurtulurduk senden milletçe. Neyse artık başka zaman inşallah.(km) Napıyım sana gıcık oluyorum. Yakıştı mı erkek adama ufacık yaradan sonra bağırdın o kadar. Seninle daha fazla uğraşacak değilim bahçemde bir köpek var bu vakitleri ona harcamam gerekiyor zira o bunu hak ediyor. (onr) Şişli Balıkçısındaki kendini yırtarak balıkların taze olduğunu anlatan çocuğa “BB gibi feveran etme” dedim, düşüncelere daldı. (Sa) Yahu biraz edep o halinle bağırıp çağırdın arabasına bile kimse almadı seni… İnsanlıktan nasibini al biraz…
\nBakın bunlar yayımlanabilir, “Aysbergin görünen yüzü”… İlk paragrafta aktardığım caniler, fiili kan içici katillerse, bunlar da demek onların yüreksiz, duygusuz, kalpsiz, üzerinden kötülük dökülen bir çeşit daha masum “ideologları” oluyor. İnsanın ölümden dönen fikir düşmanına bile bu seviyesizlikle saldırabildiğini görünce, aklıma tek soru geliyor: Bunları kim yetiştirdi? Hangi çarpık ruhlu aileler, hangi eğitim sistemi? Her biri açıkça bu cümleleri yazmış olsa da, yine de onların tüm ailelerini aşağılamamak ve kendilerini de korumak için isimlerini sakladım, salt rumuz baş harflerini koydum. Tanrı onlara akıl fikir ve izan versin! Sevgili dostum Mehmet Emin Kunt’un “Aydınlıktan Karanlığa Türkiye Cumhuriyeti” kitabı (Pupa Yayınları) birkaç gün önce çıktı. Ülkenin adım adım nasıl karartıldığının tüm kapsamlı, kronolojik, detaylı bir analiz eşliğinde gelen hikâyesini içiniz burkularak izleyeceksiniz. Bizler için, çevrenizdeki kitaplar hep “Türkiye Cumhuriyeti=Karanlıktan Aydınlığa” idi. Şimdi kâbuslar gerçek oldu, rüyalar değil. Peki, ülke nasıl adım adım uçuruma yuvarlanan freni patlamış kamyon görünümüne geçti? Kunt kitabında sırayla, 27 Mayıs Devrimi’nin karalanma sürecine nasıl geçildiğini, Özal dönemi sinsice ve açıkça gelişen laiklik düşmanlığını, AKP döneminde yapılan hukuksuz tayinleri, hükümet ve devleti birbirine karıştıran çarpık anlayışı, devlet kurumlarında yaşanan dönüşüm ve cemaatçi yapılanmayı, yurtseverlere ve Cumhuriyet kurumlarına karşı koyulaşan baskıları, irtica ile mücadelenin “suç” haline dönüştürülmesini, “Atatürk’ü putlaştırmayalım” söyleminin yaygınlaştırılmasını, Atatürk devrimlerinin sırayla tersyüz edilmesini, orduya yapılan darbecilik suçlamaları gibi en kritik onlarca konuyu, bağlantılı geçişleriyle ele alıyor. Seçime gidilen şu gergin günlerde kesinlikle kararsız gençlerin gözünü açması gereken bir çalışma… İşte bu defolu insancıklar, adam kesen, adam öldüren veya ölümün köşesinden dönen insanlara bile kin kusup alay edebilen ırk, insanlıktan, barıştan, kardeşlikten, bizi biz yapan Atatürkçü değerlerden hızla uzaklaştırıldığımız böyle bir “karanlığa göçüş” sürecinde türedi. Hem de çoğu cehaletlerinin ortasında, sözde din adına yapıyorlar bu densizlikleri, gerçek dini değerlerden utanmadan… 30-40 yıl önce böyle çirkinlikler görülemezdi. “İleri demokrasi” dedikleri “gelişme” bu mu acaba?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti