Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rusya: Putin'e Büyük Muhalefet Tehdidi
Yılbaşını Moskova ve St. Petersburg’da geçirdik. Rusya’nın son 20-30 yılda nereden nereye geldiği inanılmaz! Kadın çorabı bile bulunamayan ülkede, bugün Batılı tüm markalar cirit atıyor, McDonald’s ve Starbucks, Kiril alfabe yazılışlarıyla sokakları dolduruyor. “Daha 1990’larda tuz veya tuzluk yoktu bu ülkede, vitrin kavramı bile yoktu. Betonarme dökmeyi bizden öğreniyorlardı, onlarla da yalnız ya Lenin, ya Stalin tipi prefabrike evler yapılırdı.” Bu sözler 20 yıldır Rusya’da yaşayan Türk mimar-müteahhit Gökhan Tuncalı’ya ait. Değişen Rusya hakkındaki bazı sorularımı böyle yanıtlıyor.
\nRusya’da 1900’lerin en başlarında doğup bugün hâlâ yaşayan insanlar yok mudur? Herhalde İnönü’nün “İnsan ömrüne sığan değişiklikler hayret vericidir” sözleri onlar için sarf edilmiş! Çarlık Rusyası, Ekim Devrimi, komünist rejim, Lenin, Stalin, “Gulag” dönemi, Soğuk Savaş, Glasnost ve… ne idüğü belirsiz yeni dönem! Rusya bugün komünizm, liberalizm ve faşizm sentezine benzeyen mantık dışı bir yerlerde sanki yeni rejimini arıyor. Son 10-15 yılda felç geçirircesine durağanlaşmış muhalefet, şu anda dev bir kıpırdanma içinde. Büyük dalga, Komünist Parti’den değil, internetten geliyor. Arap dünyasının “çakma baharı”ndan daha başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek.
\nRusya’da “muhalefetçilik” zor zanaat. Zaten bu ülkede insanın pek bir değeri yok. Hatta bununla ilgili bir atasözleri de var; “Ne fark eder, bir eksik bir fazla, burası kocaman Rusya”. Her an helikopteriniz “şanssız bir kaza sonucu” düşebilir ya da gazeteci Anna Politkovskaya gibi apartmanınızın asansöründe dört kurşunla vurulmuş bulunabilirsiniz. Ya da Lebedev veya Khodorkovsky gibi vergi soruşturması sonucu yıllarca hapislerde çürüyebilirsiniz. Bunların ötesinde yeni dönem “düşmanlar” olan blogger’lar, her an kelle koltukta yaşıyorlar. 4 Aralık’ta yapılan seçimlerde program üstünden sahtekârlık yapıldığı iddiaları ile on binlerce insan sokaklara döküldükten iki hafta sonra, 24 Aralık’ta, ikinci büyük muhalefet buluşması, Moskova’da 1993’ten beri ilk defa 100 bin kadar insanı bir araya getirdi. Henüz tam bir lideri olmayan bu muhalefetin öne çıkan ismi Aleksey Navalny. Konuşmasında “Ben burada Kremlin’i ve Beyaz Saray’ı alacak bir güç görüyorum, evet, biz barış içinde bu değişimi gerçekleştirmek istiyoruz, ama sabrımızın sınırı var” gibi iddialı sözler sarf eden ve en son 15 gün hapis yatan Navalny’nin dışında, bu sene 14 kere tutuklanan Sergey Udaltsov hâlâ hapiste ve üst üste açlık grevleriyle hükümeti terletiyor. Twitter ve bloglardan çığ gibi büyüyen bu taze muhalefetin zaafı, birleşik olmaması. Ana sloganı “biz, halka ait olanı alın” olan Navalny’nin karizmatikliği çekememezlik yaratırken, milliyetçilerle olan işbirlikleri eleştiri alıyor. Liberal muhalif, efsanevi dünya satranç Şampiyonu Garry Kasparov da dikkat çeken isimler arasında: “Artık biz daha kalabalığız, büyüyoruz ve korkularımızı yendik” diyor.
\nTabii atılan sloganlara bakılırsa bu başkaldırının cesareti hemen ortaya çıkıyor. Duma seçimlerinin iptali ve Seçim Kurulu Başkanı’nın istifasını isteyen kitleler, Putin’in “Birleşik Rusya”sının “Dolandırıcılar ve Hırsızlar Partisi” olduğunu haykırıp Kremlin’in “çetevari” işgaline son vermek istediklerini haykırıyorlar. Bu muhalefetin tek koldan değil de atomize parçalar halinde sürdürdüğü merkezsiz kuşatma, Putin ekibine daha ağır bir fatura bırakıyor. Devlet televizyonunun saptırılmış yayınları artık halkı sakinleştirmeye yetmiyor. 4 Mart’ta yapılacak başkanlık seçimlerinde Başkan Medvedev’le yer değiştirmek isteyen Başbakan Putin, (Hay Allah, bu bana neyi hatırlattı acaba?) gelişmelerden son derece rahatsız. Henüz “ileri demokrasi” metodolojilerini tam keşfedemediği için sokak muhalefetini bastıramayan Putin, “muhalefetle diyaloğa girelim de, kiminle konuşacağız ki” diyerek ortadaki bölünmüşlüğe gönderme yapıyor. Potansiyel liderleri sürekli içeri girip “çıkan” direnişin tek ortak noktası ise “Putin’e oy yok” sloganı. Rusya, birçok gelişmeye gebe. Sosyalizmin, liberal faşizm vampirine kalıcı dönüşü, sancısız yaşanmayacak. Protestocuları maymunlara, sembolleri beyaz kurdeleyi de prezervatife benzetme gafını yapan Putin’in başı daha çok ağrır. Çünkü Batı’ya karşı kan içici bir vampire dönüşmeden, sakin yollardan bu yangını nasıl bastıracağını pek bilemiyor. Sokak muhalefeti bize oranla çok daha güçlü ve daha özgür olan Rusya, dünyayı şaşırtacak günlere doğru yol alıyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti