Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Parodi Demokrasisi ve Anayasa...
Birkaç haftadır “Parodi Demokrasisi” olarak adlandırdığımız ortaoyununun yurtiçinde ve yurtdışında siyasete yansımalarını bugün ve yakın tarih üstünden gördük. İngilizcede burada “parodi demokrasisi” dediğimiz “evcilik oyununun siyasete uyarlanmış hali”nin adı “Pseudo-democracies”.
\nTürkiye’de artık fiili olarak siyasette güçler ayrılığı bitmiştir. Bir demokrasiyi işler kılan tüm güç odakları birer birer iktidarın açık veya “grimtrak” kontrolüne geçmiştir. Bu şekilde yürütme erki artık tamamen denetimsizdir ve AKP’ye karşı çıkan ender gazete ve TV’lerin ülke bütününde sembolik kalan muhalefetleri dışında, iktidara icraatı üzerinden hesap soracak merci kalmamıştır.
\nSon haftalarda takılmış plak gibi gündemimizden düşürülmeyen “Yeni Anayasa” konusu, işi bitirilmiş medyanın elinde oyuncağa dönen bir konu halini almıştır. Türkiye’nin yaşadığı, “tek parti iktidarı”nın ötesinde “muhalefet etme imkânları sembolik değerlere indirgenmiş” siyasi ortamın şu anda tek ihtiyacı, hüküm süren parodiyi kitabına uyduracak anayasal değişiklikleri oldubittiye getirerek tamamlamaktır. Yani kurumlar çökmüş, iş anayasayı bu duruma adapte etmeye gelmiştir. Her ne kadar 12 Eylül Anayasası’nın 110 maddesi bugüne kadar değişmişse de yüzde 58’le bu “ileri demokrasi”(!) modeline geçenler, birden yeniden durdurulamaz bir değişim arzusuna tutulmuşlardır. Aşırı hızla giderken ulaştıkları hiçbir zirve, artık onları tatmin etmiyor ve yasal ortamda karşılığını bulmuyor. Eh, ne de olsa tek parti hegemonyası ve demokrasi, kolay uzlaştırılır kutuplar değil!
\nAslında AKP’liler müsterih olsunlar. Yapmak istedikleri yeni büyük değişime bu sefer ciddi olarak muhalefet edecek odak da olmayabilir karşılarında. Açık konuşmak gerekirse, “Yeni CHP” ülkede olup biteni hiç anlayamadı. Bildiğiniz gibi, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisi, “aman AKP seçmenini ürkütmeyelim” gibi bir kabul edilemez tavırla, hem CHP’yi CHP yapan değerleri unuttular hem de iktidarın çağdaş yaşama saldırılarını görmezden gelmeyi tercih ettiler. Beyoğlu müzisyenleri ya da restoranlarının veya sanatçıların CHP’yi arkalarında hissetmeleri mevzubahis değil. CHP bir bakıma 2. Cumhuriyetçi yazarların eleştirilerine muhatap olmamak için sanki AKP’lilerden daha AKP’ci oldu! Eminim AKP kurmayları aralarında toplanıp gülme krizine tutuluyorlardır! Gerçekten de “AKP’nin silahlarını elinden almak” adına, CHP laikliği, TSK’yi, çağdaş yaşam tarzlarını, sırayla savunmasız bıraktı, üstelik kurucusundan utanırcasına Atatürk’ü ağzına almaz oldu!
\nGeçen gün Habertürk’te AKP’li vekil Ömer Çelik, Belkis Kılıçkaya’nın sorularını yanıtlıyordu. Tabii aralarındaki diyalog, kritik konumda bir siyasi ve donanımlı bir gazetecininkine benzemiyordu. Sanki AKP için reklam filmi çeken bir görevli, Çelik’e “çanak sorular” yöneltiyordu! Milli Takım’da Arda ve Burak bile bu kadar iyi paslaşmamıştı! Herhalde E. Toroğlu’nun geçenlerde “Türk futbolunun ruhunu çağırma” şovundan etkilendiler ve uzun uzun “12 Eylül ve cumhuriyetçi anayasaların ruhu” ile alay ettiler. 12 Eylül Anayasası’nın da “tek tip insan üretmeye çalıştığını” söyleyen bu bütünleşmiş stereo ikili (herhalde örneğin AKP’ye oy veren kadınları “birbirinden çok farklı” olarak görüyorlar!) lafı hep dönüp dolaştırıp “kaldırılması teklif dahi edilemeyecek ilk dört madde”ye getirdiler. Aslında dikkatli bakarsak, bu ilk dört maddenin tamamen sahipsiz kaldığını görüyoruz. AKP de özellikle Koşaner ve arkadaşlarının akıl almaz “mevzii terk etme” gafından sonra bunun tabii ki farkında ve durumu atik bir hamleyle değerlendirmek istiyor. Nasıl olsa “yeni CHP” mahcup tavırlarıyla “laikliği savunan demode eski CHP” ile karıştırılmamak için fazla gürültü yapmaz. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemeyecek yeni Genelkurmay Başkanımızın fikir dahi beyan edeceğini sanmıyorum. Yargı, malum. AB, derhal destek alkışlarını sıklaştırır. Yani AKP müsterih olsun, büyük medya da bu “demokrasi parodisi”ni, “Parodi Demokrasisi”ni geliştirmek amacıyla sonuna kadar savunur! Yeter ki işler dönsün!
\nSonuç mu? “İleri demokrasi”, uzarrrr giderrrr, bizler de çenemizi yorduğumuzla kalırız! Anayasa taleplerinin tek hedefi, gardı düşmüş o ilk dört maddeyi yok sayarak sıfırdan “Yeni Osmanlı Cumhuriyeti”nin temelini atmaktır. Siz dua edin de, bırakın o maddelerin dokunulmazlığını, pek yakında “o maddeleri geçmişte hazırlayanları” da Silivri’ye yollamaya kalkmasınlar!! Ülkemiz 2011’de, pusulayı şaşırmış gemi gibi, belirsiz sularda yalpalaarr, gideeerrr…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!
- Yetki kısıtlayan teklif komisyondan geçti