Fransız Parlamentosuna Karşı 'Büyük Taarruz' Şart!

20 Aralık 2011 Salı
\n

\n\n\n

Fransız parlamentosunun Ermeni soykırımıiddialarını yine gündeme yasa tasarısı olarak sunması öyle ağır bir olay ki, Asya seyahatim sürecinde de beni fazlasıyla meşgul etti. Katmandudan CHPli vekiller Haluk Koç ve Muharrem İnce ile konuştum. Dışişleri Bakanımızı da aradım, birkaç denemeye karşın henüz görüşemedik. Sağlamaya çalıştığım şey, AKP, CHP ve MHPnin bu konuda uluslararası basın önünde ivedi bir basın toplantısı yapmalarıydı. Bu henüz gerçekleşemedi ama son derece gerekli. Çünkü bu vahim bir milli davave her şeyden önce demokratik bir haklı tepki.

\n

Bunu yalnız Fransa değil, tüm Ermeni diasporasının oylarına talip olan siyasilerin ülkeleri sürekli yapıyor. Olay artık çığrından çıktı ve kanser Türkiyeyi kuşatmaya başladı. Evet, dünya omurgasız, oportünist oy arayışıyla hareket eden ucuz siyasilerle dolu. İyi ama son 40 yılda bu oldubittiyle, aşağılamayla, imajımızı yerle bir etmeye çalışan karalama kampanyasıyla 50 yıldır hükümetler ne kadar mücadele ettiler? Bu konuda dünya kamuoyunu bilgilendirme kampanyası açmak gibi kaçınılmaz bir karşı-eyleme neden yeltenmedik? Yanıt:Efendim, biz başında bunları ciddiye almadık, olayları kendi ağzımızdan büyütmek istemedik.İyi de 42 diplomatımız ve 4 sivil, 12 yıla yayılan bir süreçte öldürüldükten sonra da mı? Bugün Dışişlerinin daha öncelikli bir gündemi yok. Daha önce İsviçre ve ABDde gördüğümüz o arsızlık yine hortladı. Türkiye bugün Batı dünyasını şaşırtacak bir bütçe ve kadro ile bu karalama kampanyasının üzerine yürümeli!

\n

Tabii ki Fransaya karşı ekonomik tepki ve yeni ihale vermemek, kesin anlayacakları bir yöntem. Tam sayfa çok mantıklı hazırlanmış ilanları aynı anda dünya gazetelerinde yayımlatmak da bu hafta içinde gerçekleştirmemiz gereken bir eylem. Dışişleri bu konuda çok hızlı karar alıp uygulayan bir yapıya geçmeli. Ama yetmez: Her düşünceden aydının oluşturacağı yürekli ekipler, başta Fransa ve ABD olmak üzere, diplomatik girişimler dışında sahaya çıkmalı, basın toplantıları düzenlemeli. Mesela ben bu hükümetin yerinde olsam inanılmaz bir hamle yapar ve Doğu Perinçeki tutuksuz yargılamak üzere salıverip, bu görevi yurtdışında üstlenmesini sağlarım. Tabii en sahtekâr suratlarıyla Düşünce özgürlüğü, Rousseau-Voltaire sözcüklerini ağızlarından düşürmeyen 2. Cumhuriyetçi dönek kadronun bu oluşuma destek verebileceğini sanmıyorum!

\n

Haluk Koç, bu sürekli hortlatılan trajik senaryonun en yakın takipçilerinden. Türkiye adına krizi yerinde izleyen beş kişilik parlamento komisyonunda yer alıyor. Koç, Fransa belki perşembe günü bu kararı parlamentodan çıkarsa bile senatoda bu karar 22 Şubata kadar aynen onaylanmazsa, başkanlık seçimleri geldiğinden, bu tarihten sonra artık önerinin kanunlaşamayacağını görüşmemizde hatırlattı.

\n

Aslında Fransanın hukuk dışı çıkışlarıyla Türkiye derdini iyi anlatmayı başarırsa, eli bu konuda her zamankinden daha güçlü: Fransız parlamentosunun böyle bir karar almaya yetkisi yok. Çünkü ancak bir Uluslararası Mahkeme, BM Soykırım Sözleşmesine göre Soykırım olmuştur kararını verebilir. Ayrıca ortada açık bir insan hakları ihlali var. Ben hükümetin yerinde olsam, her ne kadar BMnin bu konulara bakacak bir mahkemesi olmasa da, en azından ses getirmesi için gidip Fransa şikâyet ederim: Elinde hiçbir hukuki dayanak olmadan, ırkçılık yaparak beni soykırımcıilan ediyor, aşağılıyor, halkıma karşı kin ve nefret propagandası yapılmasına aracı oluyor.Türkiye ayrıca bu hukuki çıkışı Fransada da, diğer ülkelerde de yargıya derhal taşımalı. Çünkü hukukkavramının artıklarının bile yaşadığı bir ülkede, bu yasa teklifi gayri ciddiyetiyle maskaraya çevrilir.

\n

Onur Öymen, bu konunun yakın takipçilerinden ve basının kendisiyle bu konudaki ikazlarını ciddiye almamasını eleştiriyor. Öymen 2003te AKP ve CHPnin bu konuda ortak bildiri yayımlayabilmiş olduğunu hatırlattı ve bugün CHPnin çok daha aktif olması gerektiğini vurguladı. Şükrü Elekdağ ile beraber AB bünyesinde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunda bu konuda 2008de çıkarılıp, 2010da yürürlüğe giren vemilli mahkemelerin soykırım konusunda artık karar alabilecek yetkiye ulaşmalarınaolanak veren kararın tehlikesine işaret ediyor. Bunun dışında yasaklıaydınlarımızdan(!) Banu Avar, dün 19 Aralıkta Los Angelesda Federal Mahkemede Türkiyeden toprak ve tazminat talep edecek davanın yeniden görüldüğünü hatırlatıyor ve uyarıyor.

\n

Türkiye artık bu Fransa fırsatındanbaşlayarak, demokrasiyi ve Tarihi tarihçilere bırakma önerisini hiçe sayan uluslararası komploya karşı büyük bir kontratağa, en birleşmiş şekilde başlamaya mecbur

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları