Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anayasa Forumu, Sanatçılar, İşçiler: Türkiye Sokakta! (01.05.2012)
Öncelikle bugün evrensel işçi haklarını kullanarak sokaklarda demokrasi, emek ve antiemperyalist duruş için yürüyen yüz binlerce işçiye buradan da bin selam gönderiyoruz! Onlara Türkiye’nin atardamarları, en saygın neferleri olarak hak ettikleri saygıyı herkesle beraber göstermeye mecburdur. Bugün kalbimizle beraber onlarla olacağız.\n
\nCumartesi günü Ankara’da Milli Anayasa Forumu’na katıldım. Dev bir toplantı düşünün; ülkenin en kritik konularında iktidara karşı soldan ve sağdan yükselen sert seslerin dalgalandığı bir salon. Ne beklersiniz normal bir ülkede? Hele o salonda “Anayasa tartışmaları” masaya yatırılıyorsa, en azından yüzlerce muhabir ve kameranın birbiriyle yarışması gerekir değil mi? Ne gezer! Medyamız kendi puslu kulelerinde masanın altına saklanmış, zavallı maaş alıcılardan oluşan bir erksizler birliği durumunda. Korku dağları sarmış. İktidar korkusu, patron korkusu, işsizlik korkusu… Hatta kimi Altan ailesi ferdi gibi, yıllarca “hizmet ettikleri” malum kesimlerce infaz edilme korkusu… Hepsinden utanıyorum. 2000’den fazla yurtseverin doldurduğu Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin salonundaki muhteşem coşku görülmeye değerdi. Kemal Alemdaroğlu, Yekta Güngör Özden ve Hüsamettin Cindoruk’un önayak oldukları, Türkiye’nin dört bir köşesinden memleket sevdalılarına ciddi bir heyecan dalgası yaşatan bu büyük girişim, AKP’nin oldubittiye getirmek istediği “Yeni Anayasa” dayatmacılığına karşı şu anda var olan tek somut tepki. Yoksa konu TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yönlendirdiği malum “sivil” örgütlere kalsa, iktidarın hazırladığı cümlelerin daha da makyajlanmasının ötesine geçilemezdi! \n
\nHüsamettin Cindoruk, bunun bir “Parti hareketi” değil, Atatürk’ün milli davasının devamının bir dayanışması olduğunu hatırlattı: “Eskiden burada bulunan insanların farklı siyasi partilerden olmasının bir önemi kalmadı.” Yekta Güngör Özden, “Anayasa suçlusu bir hükümet nasıl anayasa yapabilir” sorusunu gündeme getirdi. Hazırlanan anayasanın bir kuşatma hareketi olduğunu, aydınlık getiremeyeceğini, ışığımızın Atatürk olduğunu haykırdı! Şahin Mengü, tezgâhın “Sevr’ciliğini” hatırlattı, herkesin bu hazırlığı lanetlemesi gerektiğine işaret etti. İP adına Ferit İlsever, “Her yerden gelip Atatürk’te birleştik” diyerek vurgusunu yaptı. MHP milletvekili Özcan Yeniçeri olaya espriyle yaklaştı: “Andımızda şayet ‘Ne olduğum belirsiz, ne isterseniz yaparım, kudretim damarlarımda değil Obama’da’ denilseydi problem olmazdı.” Eski Bakan Ufuk Söylemez “Hem Atatürkçü, hem Sorosçu, hem TESEV’ci olunmaz” dedikten sonra ideolojisiz anayasa bulunmadığını, anayasaların siyasi metinler olduğunu hatırlattı. Sıra bana geldiğinde, Sanatçılar Girişimi’nin selamlarını ve sağlam duruşunu aktardım. Parlamentodaki muhalefet partilerinin, bu sözde “Uzlaşma Komisyonu”na katılıp, hangi mucizeyle 12 Eylül referandumuyla yargıyı Adalet Bakanlığı’na bağlamış bir iktidardan demokratikleşmeyi bekleyebildiklerini sordum. Bu “meşrulaştırma”nın iktidar tarafından nasıl kullanılacağını hatırlattım ve ilk dört maddeyi “darbe yapmış” gibi değiştirmeye kalkanların “sivil darbe” iddialarını teyit etmeye mi çalıştıklarını gündeme getirdim. \n
\nPazar akşamı Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun önünde, Sanatçılar Girişimi’nden Ataol Behramoğlu ve Orhan Aydın’la beraber tiyatroları dağıtmaya çalışan iktidarın saldırısına karşı direniş hakkını kullanan tiyatrocu dostlarımıza ve sözcüleri Orhan Alkaya’ya destek verdik. Türkiye’nin yaratıcı insanları, şarkılar söyleyerek, ateşler yakarak, konuşmalar yaparak dayanışmalarını ortaya koyuyorlardı. Aralarında belli ki bazı -umarım- pişman “Yetmez ama evet”çiler de vardı… “Zararın neresinden dönseler kârdır” diye düşündüm! \n
\nTürkiye’de siyasetin ne seviyelere düştüğünü anlamak için, şu iki cümleyi kıyaslamak yeter: “Efendiler, hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatçı olamazsınız...” Bir de şu satırlar: “Despot aydınların bize nasıl akıl vermeye kalktığını görüyor ve belki biraz ağır olacak bu ifade ama, o zavallılara acıyoruz...”\n
\nKonular farklı durabilir: 4+4+4, veya tiyatrolarla savaş, işçilere-öğrencilere dayak, gaz veya Suriye ile savaş çığırtkanlığı ve tabii her şeyin kılıfı olan “yeni anayasa”. Aslında hepsi aynı! Konumuz emperyalizmin desteklediği rejim değişikliğini, ülkeyi oldubittiye getirerek uygulayanların telaşlı ve hukuksuz “yaptım-oldu” dayatmaları! Şikâyetiniz mi var efendim? Buyrun er meydanına!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!