Abdi Bey'e Her Şeyi Anlattım!

26 Temmuz 2011 Salı
\n\n\n

Geçen pazar cennetten haber uçurdular. Abdi İpekçi, 24 saatliğine İstanbula gelmişti ve ona aramızdan ayrıldığından beri neler olduğunu anlatmakla görevlendirilmiştim. Zor işti. Ama yazarlığa başladığım gazetenin efsane başyazarına her şey değerdi. Büyük insanla vurulduğu yerde buluşacaktık. Bir TV çekiminden çıkıp geldim. O da aynı anda köşedeki kafeye ışınlandı. Bir tek ben görebiliyordum onu. Gözü yaşlı heykeline baktı. Ne kadar kadirşinastır bizim Cumhuriyet dedi;Peki kim iktidarda şimdi, AP mi, CHP mi? Nereden başlayabilirdim ki!

\n

O anda iPadumu açtım ve o sabah şehit düşen üç askerimizin haberini gördü İpekçi. Önce 32 yılda teknolojinin nereye geldiğini ve elektronik medyayı hızla anlattım. Kim saldırmış, Yunanlılar mı?” dedi. Yok dedim. PKK, yani bölücü Kürtler, bir çeşit ırkçı iç savaş”. Anlamadı tabii.

\n

Anlattım sırayla, 12 Eylülden başlayarak. Ben de o süreçte öldüm diye söylemiyorum ama herhalde yine müdahale kaçınılmaz olmuştudedi. “Aman Abdi Bey, size fark etmez ama bir duyan olur, biz şimdi ileri demokrasi yaşıyoruz. Her şeyi öyle düşünüp söyleyemezsiniz dedim, O günlerde herkes alkışladı ama sonra topu inkâr etti, ordu da sonradan akıl almaz hatalar yaptı. Özalı, ANAPı, SHPyi anlattım, PKK terörünü ve on binlerce şehidi özetledim. Gözleri ıslandı. Şanlı TSKyi zaten kim yenebilir, dünyaya nam salmış örnek bir kurum, demokrasimizin de garantörü, haksız mıyım?” deyip ekledi: Kim iktidarda? AP de CHP de hadlerini bildirir bu ortaçağ ırkçılarına dedi. Abdi Bey, öyle değil. Ordunun artık bir fonksiyonu yok içeride. Şu anda en önemli generalleri hapiste, neredeyse terfiye girecek kumandanı yok. Şimdilerde orduya övgü yapmak bile hapis nedeni olabilir. Her şey Başsavcının iki dudağının arasında Abdi Bey ilk defa ağır tepki verdi. Nasıl yani, ırkçılık belası devrede diyorsun, ülkeyi kim koruyacak? Hem de bu adamlar Ne mutlu Türküm DİYENE! cümlesini bile anlayamayacak kadar cahilmiş.Dönem değişti Abdi Bey, bölücübaşı, rahat bir adada tutuluyor, hükümetle pazarlık yapıyor. Generaller ise irticaya karşı toplantı yapmışlar gibi bir durumdan içerideler”. Ne? İrticaya karşı toplantıyı savsaklamış mı ordu? Katiyetle inanmam, onlar Atatürkün neferleridirdedi.

\n

İrtica artık suç olmaktan çıkarıldı Abdi Bey dedim.Tanımlaması yapılamıyormuş, iddialara göre ordu irticanın üstüne gidecek diye düşünüldüğü için komutanlar hapse atıldı, Atatürkçülük artık ana yörünge değil. Hatta Çetin Altanın oğullarının başını çektiği 20 yıllık süreçten sonra, (Abdi Beyin gözleri dehşetle açılıverdi) Kemalist olmak aşağılanma vesilesi oldu. Şimdi her şey tersine. Merkez sağ bile kayboldu. Dokuz yıldır AKP iktidarda, din eksenli ama laik olduğunu ısrarla söylüyor. Ama laiklik zaten din ve vicdan özgürlüğü demekmiş. Artık eşinin başı türbanlı olmayan kimse bürokraside yükselemiyor”. Türban da ne? dedi Abdi Bey şaşkınlıkla. İşaret ettim sokaktan geçen bir türbanlıyı. “İşte bu! Bunun adı artık ülkede demokrasiyle eşdeğer”. Abdi Bey Ben onu dişi ağrıyan bir Arap turist hanımefendi sandım, nereden çıkmış bu moda? dedi.Anlatması uzun Abdi Bey, Sizden sonra başka aydınlar katledildi dinciler tarafından, sanatçılar yakıldı. Danıştay basılıp türbana karşı karar çıkaran üyeler öldürüldü. İşte bütün bunları bile Atatürkçüler kendileri yaptı dendi Abdi Bey, kahkaha ile gülmeye başladı. İlahi Bedri, ne adamsın, sen gerçek bir artistmişsin, neredeyse inanacaktım şu son bölüm olmasadedi. Sonra birden gülmediğimi gördü.

\n

Maalesef doğru Abdi Beydedim. Atatürk dönemini veya 27 Mayısı övenlere vebalı muamelesi yapıyorlar. Cumhuriyet tarihine kulp taktılar resmi ideoloji diye, ardından medya yoluyla içini boşaltıp yalan tarih ürettiler”. Abdi Bey irkildi. Dediklerin doğru olsa, en azından yargı, şerefli Türk basını, kahraman gençlik buna tepki verirdi, kandırma beni diye son bir umutla baktı.Abdi Bey artık demokrasi yok, ileri demokrasi var. Bölücülük, dincilik, bunlar geçerli kavramlar. Öte yandan Kemalizm, laiklik, TSK, CHP bunlar muhafazakârlık sayılıyor. Basın ise medya-holding oldu, satıldı, vefat etti”. Abdi Beye CHPnin çarşaf çıkışını da anlatmayı düşündüm ama korktum. Yoksa kâbus gören ben miydim? Tam bu hissimi aktarmak için başımı kaldırmıştım ki, Abdi Bey vaktini doldurmadan uçup gitmişti! Masadaki peçetenin üzerine şu cümle karalanmıştı: Yalan söylüyorsan sana, söylemiyorsan benden sonraki iki kuşağa, yazıklar olsun, görüşeceğiz tekrar”.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları