Avrupa Şampiyonası Fransa- Romanya maçıyla başlıyor Bir zamanlar şöyle bir vecize yumurtlamıştım: “Dünya Kupası futbolun kendisinden bile güzeldir.” Arkasındayım. Ama eklemek gerek. Avrupa Futbol Şampiyonası da hiç fena değil. Daha doğrusu hiç fena değildi. Dünya Kupası’nın konsantre hali gibiydi. En güçlü Avrupa beyleri gelir, her maç final havasında olurdu. Ama takım sayısı önce 16’ya çıktı, sonra da 24’e ve neredeyse her iki Avrupa ülkesinden biri şampiyonaya katılır hale geldi.
Hal böyle olunca psikolojiler karıştı. Pek bilmediğimiz, milli maçını belki de hiç izlemediğimiz Arnavutluk gibi takımları keşfetmenin keyfi bir yanda; rafine, konsantre bir turnuva yerine bir sürü çer-çöp maç izlemek diğer yanda. Futbol obezlerinin gönlü ikinciden yanadır eminim. Ama futbol gurmeliği de önemli bir müessese. O yüzden turnuvanın daha başından menüyü doğru hazırlamak lazım. Hele içinde Türkiye baharatı varken. Grup maçlarının çoğu atıştırmalık kategorisinde. Ama egzotik karışımlar, füzyon maçlar, bol biberli Türkiye performanslarını yabana atmamak lazım. Hafif başlamak önemli. Tamam başlangıç iştahını doyurmak zor. Ama turnuva uzun maraton. O yüzden önce tadımlıklar gerek.

A Grubu
Bu grupta her şey var, ama lezzet çok yok. Açılış maçına kimse direnemez. Romanya karşısında Fransa bahisçilerce sadece maçın değil turnuvanın da favorisi. Pogba, Griezmann, Payet, Matuidi derken insanın gözüne bir hoş geliyor Les Bleus. Evinde oynadıkları son iki büyük turnuvayı da kazandıklarını düşünürsek, evet Fransa maçları kaçmaz. Bu grupta Romanya atıştırmalık olur. Arnavutluk ise garnitür. Ama leziz bir garnitür. Hiç bilmediğimiz otlar gibi. İsviçre de iyi takım ama azıcık hazmı zor bir salataya benziyor. Göçmenler karmasından bir mevsim salatası. Ama doyurucu.

B Grubu
Bu grup da ilk maç gurme değilse de gurmanlar için kaçmaz bir tatta: İngiltere-Rusya. Malzeme nefis. Kültürü var, edebiyatı var. Zorlayan Shakespeare- Dostoyevski maçına döndürür. Olmadı Cromwell-Deli Petro’dan yürürsünüz. Ama sofrada biraz şekilsiz ve dağınık olabilir. İngiltere bu grubun ana yemeği ama aynı fish&chips (balık&patates) gibi. İyi yapıldığında çok lezzetli, kötü yapıldığında ağır ve sağlıksız. Rusya eskiden mutfağından daha büyük bir lezzetti. Bu turnuvanın tarihi onların izleriyle doluydu. Şimdi olsa olsa gulaş çorbası kadar oldular. Yani mutfakları futbollarını yakaladı. Bu grubun spesiyalitesi Galler. Bildiğiniz füzyon mutfağı. Yerli tatların üzerine 100 milyon Avroluk Bale serpiştiriyorlar. Tadı var ama tuzu yok. Mücadele var ama yetenek yok. Slovakya diyet yemekleri gibi. Temel gıdayla hazırlanmışlar gibi. Et yok, yağ yok, tuz, şeker zinhar yok. Organik de değiller. Ama besin değerleri var.

C Grubu
Bu grubun metaforu yemek değil Avrupa siyasi tarihi olmalı. İçinde Ukrayna var, Almanya ve Polonya aynı anda var, üzerine bir de K. İrlanda. Yemeğe oturanlar aç kalır, tarih okuyanlar kendinden geçer. Almanya- Polonya maçı turnuvanın en fazla anlam yüklenen karşılaşması olur. Mükellef bir sofra muamelesi görür. K. İrlanda ise tek başına bir fenomen. Tavsiyem Shooting for Socrates filmini izleyip İrlanda taraftarı olun. Ukrayna ise fast food. Hızlı oyna, ani çık. Gol at. Karnın doysun.

D Grubu
Ve Türkiye’nin grubu. Biz her anlamda baharatız. Bazen yemeği ezeriz, bazen turnuvanın mis kokusu oluruz. Bu yemeğegider mi diye her seferinde tereddüt yaratırız.
Acıyızdır, hazmımız zordur, ama lezzetimizde vardır yahu. Hele de İspanyol tapaslarıyla
bizim mezeler tokuştuğunda kesin nefis sofra kurulur. Bir de buna Hırvat deniz
ürünlerini ekleyin. Oooh, mis. Çek Cumhuriyetide tarihsel misyonuna uygun olursa,en lezzetli yemek bu gruptan çıkar mı?Çıkar! Ama yemeğin altı biraz açık kalırsa,düdüklü tencereyi ocakta unutursak, acınınoranı gereksiz artarsa bütün turnuvanıntadı kaçar mı? Kaçar! Koas mutfağıyız sonuçta.Ne çıkacağı belli olmaz.
 

E Grubu
Dünyanın en iyi mutfağı sayılabilir İtalya. Ama yemekleri gibi oynamıyorlar. Zevkle saatlerce sofrada zaman geçirecek bir takımları yok. En önemli malzemeleri, zeytinyağları olmadan geliyorlar. Orta saha yok! Tatları da kaçık. Ama en temel şeyi savunmayı/ pizzayı hâlâ çok iyi yapıyorlar. Bu grubun ve belki de turnuvanın en ‘trendy’ mekânı/takımı Belçika. Bira ve midyeden ibaret değiller. Mevsimlik kuşkonmaz da var, enginar da. Şinitzel de var, geyik eti de. Turnuvanın bir dış kulvarı varsa onlar oradan gelecek gibi. İsveç ise dönerci gibi. Zlatan İbrahimoviç’i seviyorsanız kaçmaz. Grubun tatlısı ise İrlanda. Kırmızı burun, kırmızı yanaklarla futbol değil renk getirecekler.

F Grubu
Turnuvanın en ama en renksiz, kokusuz grubu. Kızacaklar ama, vegan mutfağı gibi. Futbol/besin var, ama tat yok. Avusturya- Macaristan nostaljikler için anlam ifade edebilir. Portekiz deseniz güçlüler içinde en renksizi. Nerede Lizbon mezeleri, nerede Porto balıkları? Tek farklı lezzet İzlanda.