Güney'i yıkan, Türkiye'yi de sarsan 6 Şubat depremleri sonrası ülkece afetzedelerin yanında durmaya çalıştık.

Devlet kurumları, yerel yönetimler, sivil inisiyatifler herkes işin bir yerinden tuttu.

İlk telaş sonrası yüzbinlerce binanın yıkıldığı bölgede en önemli gereksinimin konteyner kentler olduğu ortaya çıktı.

İşte burada da, kuruluş belgesinde, "Nitelikli Türk basketbolcularının yetişmelerine katkı sağlamak ve Türk basketbolunda sosyal yardımlaşma ve güçlendirmek için varız." yazan BİDEV, yani  Basketbol için Destek ve Eğitim Vakfı devreye girdi. Kurucuları arasında gazetemiz yazarı ve milli takımın eski oyun kurucularından Ahmet Kurt'un da bulunduğu, şu anki başkanlığını Türk sporunun, "Hasan ağabeyi" Hasan Arat'ın yaptığı vakıf, ilk adımı attı. En büyük yıkımın gerçekleştiği ve onlarca basketbolcu, voleybolcu, futbolcunun öldüğü Hatay'da 100 konteynerlik bir basketbol köyü kurmak için çalışmaya başladılar.

BİDEV bu projeyi içselleştirmeyecekti de. Önce TBF'nin, yani Türkiye Basketbol Federasyonu'nun kapını çaldılar. O günlerdeki heyecanla TBF işin içini girdi. Hemen ardından Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği (TÜBAD), Polimeks, kulüpler, oyuncular, koçlar, hakemler ve taraftarlar üzerine düşeni yaptı. 500 TL veren de vardı, 500 bin lira da, milyonlar da.

FIBA da olaya sıcak bakmış, Avrupa'daki çatı örgüt  Euroleague Basketball hemen devreye girmişti.

Her şey çok iyi gidecek, İçişleri Bakanlığı ve AFAD'la beraber yol alınacak, 1 ay gibi kısa sürede, içinde basketbol sahasının, revirin, sosyal alanın ve daha önemlisi insanları yağmurdan, fırtınadan, tozdan koruyacak 100'ü aşkın konteynerin bulunduğu köy hazır hale gelecekti. 

Gelgelim, bu gelişmeleri ne yazık ki, geçenlerde BİDEV'in bülteninden öğrendim, sonra da vakfın kurucusu Ahmet abiyi (Kurt) aradım. İşlerin mükemmel yürüdüğünü anlattı. Özellikle Euroleague'in katkısının önemine dikkat çekti.

Keza BİDEV Başkanı Hasan Arat büyük bir heyecanla projeyle ilgili bilgi verdi, hatta basketbol köyünün özelliklerini anlatırken duygulandı:

"BİDEV'in "Basketbol Köyü" projesi, 11 bin 397 metrekarelik alana 100 adet donanımlı konteyner kurarak depremde evini kaybedenlere destek olmayı amaçlıyor. Bu konteynerler, ısınma, su, tuvalet ve internet gibi temel günlük ihtiyaçları ve yaşam mobilyalarını içeriyor. "Basketbol Köyü", tamamen işlevsel bir basketbol sahası da dahil olmak üzere, eğitim, sağlık ve spor için özel sosyal alanları içerecek ve Nisan ayında ilk ailelerin gelişine hazır olacaktır."

Gelgelim, Türkiye Basketbol Federasyonu TBF'den ses çıkmadı köyün tamamlanmasına ilişkin; en ufak bir açıklama da yapmadılar. Kendi malına sahip çıkmadı TBF bir anlamda!

Oysa 8 Mart tarihinde yani 37-38 gün önce büyük bir heyecanla aşağıdaki duyuruyu yapmış, taraflı, tarafsız tüm camiaya teşekkür etmişler, desteğe de davet etmişlerdi!

"Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır Malatya ve Elâzığ başta olmak üzere birçok ilimizde hissedilen depremler nedeniyle ülke olarak acımız büyük. Derin acılarımızı biraz olsun paylaşabilmek adına AFAD koordinasyonunda; Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), Erol Tabanca'nın yönetim kurulu başkanlığındaki Polimeks Holding, Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği (TÜBAD) ve Basketbol İçin Destek ve Eğitim Vakfı'nın (BİDEV) ortaklığıyla Hatay'ın Belen ilçesinde 100 konteynerlik basketbol köyü hayata geçirilecek."

Ama ne olduysa aradan geçen 1 ayı aşkın sürede artık ne yaşandıysa, kulağının üzerine yatmayı seçti TBF.

Çıtları çıkmadı.

Allahtan organizatörler durmayacak köyü bitirecekti, keza TBF'ye uysalar daha drenajı yapılmazdı basketbol köyünün!

Belki başkanları, aynı zamanda da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Hidayet Türkoğlu Amerika'da yaşadığı için ses vermediler, belki şahsi kaprisler nedeniyle sustular bilinmez, belki de TBF'de kararların yönetim kurulu mutlak onayı ile değil 2,3 profesyonelle alınmasından tıkanmıştır bu işler! 

Ama ne olursa olsun, TBF'nin sitesinde basketbol köyü ile ilgili, "Yapılıyor, yapıldı, konteynerler kondu, FIBA destekledi, Euroleague işin ucundan tuttu, ALBA Berlin'i, Valencia'sı, Partizan'ı,  Maccabi'si yardımda bulundu" haberlerini okumak isterdik. Galiba son olarak 8 Mart'taki haber duruyor.

Şimdi basketbol köyünden bilgileri yok desem, başta Derya Hanım ve medya ekibi olmak üzere yüzlerce çalıştığı TBF'nin hacimsel büyüklüğüne ayıp olur! Mutlaka benden iyi biliyorlardır köyde olanı biteni. Elbette haberleri vardır, ama susmuşlardır!

Haklarını yemeyelim, telefon açtığınızda bilgi veriyorlar.

"Açılış töreni planlıyoruz" diye off the record bilgiyi de aldım, hatta önerilerde de bulundum, o potalara ilk sayıların şu anki TBF yönetiminde bulunan basketbol kökenli isimler tarafından topluca bırakılmasına ilişkin. Çünkü bu çorbada tüm basketbol camiasının yerlisiyle, yabancısıyla tüm basketbolcuların tuzu var.

Ama dedik ya, "Basketbol köyünde inşaat bitti, evler hazır" haberini okumak istiyor insan TBF'nin sitesinde.

Çünkü herkesin TBF'ye telefon açıp, "Ne oldu basketbol köyü" deme şansı da yok, lüksü de yok.

Oysa bilgi ve teknoloji çağındayız, elinizin altında da ön adında 'Türkiye' yazan basketbol federasyonu var. İletişim kanalları da bu tip iyilik tabanlı haberlere öncelik verirler.

Ama dedik ya, "Tıss..."

TBF tam "Tıss" modunda.

Allahtan Hasan Arat ve Euroleague tarafı geçenlerde açıklama yaptılar da köyün ne denli bir nitelikli çalışma ile tamamlandığını, içinde ne tür enstrümanlar olduğunu, hatta köyde konaklayacaklara sürdürebilir basketbol eğitimi verileceğini, yeniden bölgede  spor ruhunun yeşertileceğini öğrendik.