Arif Kızılyalın

Saray’la çok ‘Özel’!

01 Mayıs 2024 Çarşamba

AKP iktidarı sallanıyor. Yerel seçimden 2. parti çıktılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan kabul etmese de ülkeye KDV yaratan bütün büyükşehirler CHP’ye geçti. 14 ve 28 Mayıs 2023 genel seçimlerindeki başarıları ise Pirus zaferiydi, MHP olmasa TBMM’de çoğunlukları yok. 

Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi bürokrasiye hâkim değil. Diplomasi altüst, artık ülkeye gelen yabancı cumhurbaşkanları Saray’a sadece selam vermek için uğruyor, Türkiye’nin yarınlarında ön alabilecek isimlerle (Özel-İmamoğlu-Yavaş) görüşüyor. 

Dünya, kapılarını “kontrolsüz mülteci” cenneti Türkiye’ye kapatmış durumda. Türk dostu Macar konsolosluğu bile haziran ayına vize randevusu veriyor. Haksız değiller çünkü ev karşılığı “satılan” pasaporta göre “Türk” gibi duran kişinin suça karışıp isim değiştirmiş bir Afgan, bir Çeçen, bir Suriyeli olma olasılığı yüksek. 

Ekonomi deseniz dikiş tutmuyor, maliye, ticaret ve tarım bakanları hayat pahalılığına sadece bakmakla yetiniyorlar. Bırakın sokaktaki fiyat artışını, tarım enflasyonuna bile engel olamayan yetersiz bir yönetim var. Bakanların hiçbiri alanda değil. Önceki yılları anımsıyorum da bakan, eğer bürokrasi tıkandıysa kolları sıvar, sahaya inerdi. Örneğin 1990’ların sonunda İçişleri Bakanı Saadettin Tantan; asayiş bozulup, işler iyi gitmediğinde Emniyet müdürlüğünden kalan beylik silahını beline takar, suç odaklarının üzerine gider, ondan utanan bürokratlar da mecburen denetimlerle durumu toparlardı. Şimdikiler, Saray’ın balkonuna çıkmayı bırakın pencereden bakamıyor sokağa! 

Evet, bu ortamda CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşecek. Çeşitli senaryolar var bu randevu üzerine. Kimi, AKP’nin, CHP’yi etki alanına alıp durumu kurtaracağını, olası anayasa değişikliği* ile de varlığını sürdüreceğini iddia ediyor. Öncelikle Özel ve 1 numaralı kurmayı Gökan Zeybek, siyasi gelişmelerde deneyimli olan isimler; açık düşmezler! Üstelik Özel dünkü grup toplantısında anayasa değişikliği için “Erdoğan’a göre değil, her doğana göre yapılır anayasamız” diyerek kapıyı kapattı. Kaldı ki kulislere göre Özgür Özel, cumhurbaşkanına Türkiye gerçeğini anlatacak, ekonomik darboğazı, emeklilerin 10 bin lira ile açlık sınırının da altına indiğini, orta direğin yok olduğunu, ülkenin demografik yapısındaki değişikliklerin toplumun huzurunu bozduğunu söyleyecek. Erdoğan, “Toparlayacağız, zaman lazım” diyebilir. İşte orada CHP lideri, özel dosyasından 2015 yılındaki çifte seçim dosyasını çıkarır, “O zaman seçime gidildiyse şimdi de gidilir” derse CHP ipleri eline alır. Ancak Özel, bu kartı masaya sürer mi bilemiyoruz! Kritik bir süreç yaşayacağız! 

JAPONYA'YI GEÇTİK!

2000’li yıllardı; bir olimpiyat tanıtımı için Tokyo’ya davet edildik. Turizm firmasının yetkilisi, gruptan ayrılıp kenti dolaşmak isteyenleri uyarmıştı, “Hamburger yerken bile fiyatlara dikkat edin. Dünyanın en pahalı ülkesindeyiz, 1 menüye 100 dolar vermeyin” diye; pahalıydı hayat. Geçenlerde gazeteden bir arkadaşım Tokyo’ya gitti. Dönüşte fiyatları sordum. Örneğin bir tavuk burgerin fiyatı Yen karşılığı 100 TL’ymiş. Arkadaşıyla gittiği Japon restoranında ise balığı, suşisi, salatası, içkisiyle 250 TL vermişler kişi başı. Şimdi İstanbul’un basit bir suşicisine, hamburgercisine gidin, bırakın şarabı birayı, basit mönü söyleyin kişi başı 500 TL’ye çıkamazsınız. Yani Türkiye, dünyanın en pahalı ülkesi Japonya’yı geride bırakan bir fırsatçılık sarmalında! 

ARSIZLIĞIN RESMİ! 

Ticaret Bakanlığı işin suyunu çıkardı. Hazır gıdacılardan, basit restoran zincirlerine, lüks AVM’lerden otellere kadar tüm yiyecek sektörü, sattığı ürünlere istediği aralıkla ve istediği tutarda zam yapıyor. Bir kase yoğurda 200 TL yazmışlar geçenlerde Bursa’da! Bu “ahlak erozyonu” yaşanırken Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat simitçilere yapılacak olası zam öncesi, bakanlık onayı şartı getirdi. Yani Zorlu’daki falanca restoranla Sarıyer’deki filanca balıkçı istediği zammı yapar, pastaneler bir dilim pastayı 300 TL’ye satar, izin falan almaz ama simitçi 1 lira zam istese bakanlık onayı olmazsa artış onaylanmaz! Bu sahneyi görse Nâzım Hikmet, Abidin Dino’ya, “Arsızlığın resmini çiz Abidin” derdi inanın! 

*Anayasa değişikliği demişken değişemez ilk dört maddenin yanı sıra Türklük tanımının altının çizildiği 66. madde de vatanını seven herkes için kırmızı çizgidir; o da değişemez!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tasarruf diye diye 15 Mayıs 2024
Olimpiyata giderken! 14 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları