BARCELONA - İkiye bölünmüş bir salon; bir tarafta ‘Sarılı’ Maccabililer, karşılarında ise ‘Yeşil’ formalarıyla Panathinaikoslular… Bu seviyelerde çok kez karşılaşmış iki takımın liderleri de sahada müthiş bir mücadele içindeydi. Diamantidis ile Eidson’un düellosu nefesleri kesse de ikinci yarıda Yunanlı ayakta kaldı ve Panathinaikos maçı 78-70 kazanarak şampiyon oldu.

Sezonun en başarılı iki isminin savaşından şampiyonu çıkaracak olan kuşkusuz ‘diğer’ oyunculardı. Batiste sahaya girdiği her an Diamantidis’in ikili oyunlarıyla sayı bulurken ona ilk yarıda Macvan ‘çabuk ayaklarıyla’ engel oldu. Maccabi ise boyalı alanda çok düşük bir yüzdede (ilk yarı 4/21 yüzde 19) kalmasına karşın dış atışlarda başarılı olunca denge korundu. Eidson’un düelloda etkisini yitirdiği ikinci yarıda Sato ile eski Efes’li Nicholas devreye girerek Obradovic’in elini kolaylaştırdı. Kaçan kritik topların ribaundunu da alan Panathinaikos, Diamantidis ile oyunu kontrol edip şampiyonluğa ulaştı.

THY Euroleague’de zirveye çıkan Panathinaikos, 6. kez kupayı havaya kaldırırken Obradovic 8. defa Avrupa’ya imzasını attı. Tarihinin belki de en zayıf kadrosunu Avrupa’da göklere çıkardı yine Obradovic; gerçekten unutulmayacak bir başarı..

Normal sezon MVP’si, en iyi savunmacı ödüllerinin ardından Final Four’un en değerli oyuncusu seçilen Diamantidis’se efsaneler arasındaki yerini sağlamlaştırdı. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun bu oyuncuya ödülünü vermesi bizler için gurur kaynağıydı.