Arif Kızılyalın

İstanbul denklemi

28 Haziran 2023 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçenlerde kurmaylarına İstanbul’un CHP’den geri alınması için talimat verdi. AKP il teşkilatı da bayram bahanesiyle ev ev dolaşıyor. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun hazırlattığı ve montaj kokan video; gidilen her yerde yurttaşa izlettiriliyor, fincandan kahveye çeşitli hediyelerle de “gönül” alınıyor. Karşı mahallenin karışacağı beklentisiyse AKP’nin olası İstanbul adayları Murat Kurum, Tevfik Göksu, hatta Hilmi Türkmen’e ipi göğüsleyeceği hissi vermiş!

Peki CHP ne yapıyor, ne yapmalı?

Öncelikle dağılmış gibi gözüken ittifak kanadını bir arada tutmak zorundalar. Ancak CHP bu görüntüsü ile bırakın ittifakı barıştırmayı, kendisini bile toplayamıyor. Adını vermeyeceğim deneyimli bir siyasetçi geçenlerde, “Keşke genel başkan danışmanları dahil, Ekrem Bey ve Canan Hanım’ın etrafı daha az konuşsalardı, partiyi karıştırıyor bu dedikodular” demişti. Gerçekten de “boş konuşma”, özellikle de Twitter ve TV aracılığı ile birbirlerine “ayar verme” zamanı değil. Çünkü CHP ve ittifaktaki kaotik ortam İstanbul’un kaybı ile sonlanabilir. Ödünç 15 milletvekili üzerinden gönderme yapan Meral Akşener, şu aralar kızgın gibi gözükse de iyi biliyor ki 2024 yerel seçiminde CHP olmadan İBB meclisine ancak 8-10 üye yollar! O yüzden Kılıçdaroğlu, bayram ziyareti ile Meral Akşener’in gönlünü almalı! Kulağımıza geldiği kadarıyla Akşener, Üsküdar başta olmak üzere kazanılacak bir ilçeyi daha isteyecekmiş teşkilatındaki tepkileri bitirmek için. İmamoğlu aday olursa “Meral abla”nın, “İYİ Partilili İBB adayı” diye ısrar etmeyeceği biliniyor. Elbette burada İmamoğlu’nun tavrı önemli. “2024’te de İBB adayıyım” mesajını güçlü olarak vermeli, genel başkanlık beklentisini ertelemeli!

İmamoğlu’nun girmeyeceği İstanbul seçiminin, AKP’ye bayram yaptıracağı unutulmamalı! Çünkü muhalefetin şu an için İmamoğlu’nun yerine koyacağı alternatif isim, 1994 yerel seçim sonuçlarının bir benzerine yol açar, yani AKP aradan sıyrılır!

Görüldüğü üzere hem İYİ Parti hem HDP, Saadet, Gelecek, Demokrat Parti ve isyan bayrağı açan DEVA ile yeni ortak(!) Zafer Partisi’ni bir arada tutmak zorunda CHP yönetimi. Bu işi de yıllardır en iyi şekilde Kemal Kılıçdaroğlu yapıyor. İllaki topyekûn değişim diyenler elbette önemli ancak İstanbul daha önemli.

CHP KONGRESİNE DOĞRU!

Yerel siyasette rüzgârlar sert eserken CHP’de parti içi seçim hareketliliği başladı. Gözler İstanbul’da. İl başkanı ve yönetim seçimi var. Örgüt, atama yönetimlerden usanmış durumda. Sandık öncesi güçler dengesine bakarsak sürekli olarak “değişim” ifadesini kullanan Ekrem İmamoğlu, 3. bölgede (Esenyurt hariç) CHP’li belediyelerin hâkimiyetindeki ilçelerde tabana dokunmuş durumda. Eski Bakan Erdoğan Toprak, hem 1 hem 2 hem de 3. bölgede etkili. Keza Gürsel Tekin üye ilişkisi ile potansiyelini koruyor. 2017 referandumunda İstanbul’u yüz binlerce oy farkıyla kazanan önceki il başkanı Cemal Canpolat, sokak siyasetiyle tabanını kontrol ediyor. Seçim başarılarıyla ön plana çıkan şimdiki il başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun mücadele ruhuyla oluşturduğu önemli bir etki alanı var. Oğuz Kaan Salıcı ve Eren Erdem de delege aritmetiğini iyi bilirler. 14 ilçe belediye başkanı ise mahalle seçimlerini yönlendirme çabasında! Bu güç dengeleri hesaplandığında ortaya karma bir tablo çıkıyor. Daha doğrusu İstanbul siyasetinde gruplar birbirlerini sevmeseler de ittifak yapmak zorundalar. İstanbul’u alanın partinin yeni yüzünü belirleyeceği de düşünülürse “değişim” diyen CHP, “adamcılık” siyaseti ve “Koltuğa oturursam ötekini dışlarım” döngüsünden kurtulmalı.

Genel başkanlık meselesine gelirsek İstanbul’da kim başkan olur bilinmez ancak seçilecek başkan ve delegelerin çoğunun Kemal Kılıçdaroğlu’ndan vazgeçeceğini sanmıyorum. En azından bu kurultayda! Sonrasında ise Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ön plana çıkan isimler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

FIFA-TFF buluşması! 18 Mayıs 2024
Tasarruf diye diye 15 Mayıs 2024
Olimpiyata giderken! 14 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları