'Sırça Köşkte Oturan'

25 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

Gaziantepte, çekici ile getirilip bırakılan bomba yüklü aracın patladığı yer, Suriye sınırındaki Suriye mülteci kampına kaç kilometre uzaklıkta?

\n

Geçen gün Murat Çelik, Vatandaki köşesinde, bu kamptaki 70 bin kişi arasında hiç mi PKK militanı, El Muhaberat veya Mossad ya da Savak veyahut CIA ajanı yok, diye soruyordu.

\n

Son zamanlarda, PKKnin artan saldırılarının ardında Suriye parmağı arayanlar çok.

\n

Ama acaba bunların kaçı, şu anda Suriyedeki asileri, ağır silah ve müsellam kişilerle desteklediğimizi aklına getiriyor?

\n

Siyasette sıkça kullanılan şöyle bir söz vardır:

\n

- Sırça köşkte oturanlar, etrafa taş atmamalıdırlar.

\n

Türkiye bölgede emperyalizm taşeronluğu yaparken, karşısına aldığı güçlerin de kendisi hakkında pek iyi hesaplar peşinde olmayacaklarını düşünmemeli midir?

\n

Teker teker karşımıza aldığımız güçlerin, herbirinin PKKye şu ya da bu şekilde destek vermelerinde şaşacak ne var? Asıl aksi, şaşırtıcı olmaz mıydı?

\n

Kendi terör sorununu kendi parlamentosunda görüşmeden önce müttefiki ile görüşmeyi yeğleyen AKP iktidarı, hâlâ görmüyor mu ki, Suriye konusundaki planlarını gerçekleştirmek üzere kolları sıvadığı emperyalizmin tasarılarından biri de bağımsız büyük Kürdistandır...

\n

Yüzyıllık geçmişli bu emelden emperyalizm ne vazgeçmiştir ne de vazgeçecektir.

\n

***

\n

Bugünlerde yanlışlar, yanlışları izliyor; herkes karşısındakinin yanlışını kendisine mazeret olarak alıyor.

\n

Esadın politikası yanlış, ama o yanlış Erdoğanın yanlışını haklı kılmıyor.

\n

BDPnin PKK ile aynı kaynaktan geldiğini görmeyip, onu kınamasını istemek yanlış.

\n

Ama bu yanlış BDPnin kaç şehidin katili terörist ile kucaklaşmasının yanlışını haklı göstermiyor.

\n

PKKnin hâlâ güç kullanarak, bazı şeyler elde edeceğini düşünmesi yanlış. Kürt sorununun güç kullanarak çözüleceğini sanan PKK yanlış yapıyor. Ama bu yanlış, ona karşı güç kullanmak zorunda olan iktidarın da, salt bu yöntemlerle Kürt sorununu çözemeyeceği yanlışını haklı kılmıyor.

\n

Herkes konuşuyor. kınıyor, herkes birbirini suçluyor, herkes yanlışları dile getiriyor.

\n

Ama bütün bunlar, siyasi partilerin Kürt sorununun çözümü konusunda, somut politikalar üretmemesinin yanlışını ortadan kaldırmıyor.

\n

Güç kullanarak bir şeyler elde etmekten vazgeçmemiş olana, salt barışçı politikayla yanıt verilmesini istemek yanlış, böyle bir yanlış ile hiçbir doğru sonuca varılamaz.

\n

Ama salt güvenlikçi politikaya saplanıp kalmak da yanlış değil mi?

\n

Müzakere olanağı bulunduğu takdirde, çözüm seçeneklerinin olduğunun şimdiden kanıtlanması gerekmiyor mu?

\n

***

\n

BDPlilerin, PKKyi suçlamalarını istemek yanlıştır, ama onların PKK ile sarmaş dolaş olması da yanlıştır.

\n

PKKnin, hâlâ güç kullanarak bazı şeyler elde edeceğini sanması yanlıştır.

\n

Hükümeti bu tavır karşısında güvenlikçi politikalar izlediği için suçlamak yanlıştır.

\n

Ama hükümetin yalnız bununla sınırlı kalıp, kapsamlı müzakere ve barış planı uygulamayı düşünmemesi de yanlıştır.

\n

Bölgede terörün baskısı dindirilmeden, müzakereler yoluyla barışçı bir çözüme erişilebileceğini düşünmek yanlıştır.

\n

Ama aynı zamanda Kürt sorununun çözümü için atılacak barışçı adımları rafa kaldırmak da yanlıştır.

\n

PKK terörü bahane edilerek, Kürt sorununun özünün görmezden gelinmesi yanlıştır. PKK ortadan kaldırılsa, bile sorunun özüne inilmediği zaman, her şeyin süreceğini görememek de yanlıştır.

\n

Çok yönlü güç bir sorunla karşı karşıyayız, çözümün tek yönlü politikalarda değil, çok yönlü elde edilmesinin güç olduğu da inkâr edilemez uzlaşmalardadır.

\n

Bu durumda kimse, kendi yanlışını karşısındakiyle doğrulayıp, haklı çıkarmaya çalışmamalıdır. Çünkü bir yanlış başka bir yanlışı haklı kılmıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları