Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sinei millet ve HDP

22 Kasım 2019 Cuma

HDP yönetimi, parti bileşenleri, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları önceki gün, “Türkiye’de kayyım rejimi” konulu toplantıda, Ankara’da bir araya geldiler. Son zamanlarda parti içinde, sinei millete dönülmesi önerilerinin artması üzerine, HDP’nin Meclis’ten ve de elinde bulundurduğu tüm temsili makamlardan çekilmesi konusunun gündeme geldiği sırada yapılan toplantının sonrasında parti yönetimi yaptığı açıklamada, “HDP’nin belediyelerden ve parlamentodan çıkılması yönündeki görüşler, çeşitli alanlarda ifade edilmektedir. HDP hiçbir mücadele alanından çekilmeyecek, demokratik meşru zeminlerde mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürecektir” diyerek, sinei millet tartışmalarına noktayı koymuştur.

Sinei millete dönüş kavramı siyasi yaşamımızda ilk kez, 1946 seçimlerinin şaibeli olduğu iddiası üzerine Demokrat Parti tarafından ortaya atılmış ve sonradan parti yöneticilerinin kararıyla uygulamaya konmamıştı.

Daha sonra, çeşitli vesilelerle, çeşitli partiler sinei millete dönme savını ileri sürmüşlerse de, hiçbiri bunu uygulamamıştı.

Bu olguyu yadırgamamak gerek, sinei millete dönme kararı, siyasi mücadeleyi bambaşka bir platforma taşımak, daha da genişletip, gerginleştirmek anlamını taşır. Bütün temsil makamlarından çekilmeye karar vermek için, bir partinin o aşamadan itibaren hangi yöntemleri kullanıp, hangi adımları atacağını iyi hesaplaması gerek.

 

* * *

 

Siyasal mücadelenin başka bir platforma yansıması anlamını taşıyan bu girişim, koşullar hesaplanmadan uygulamaya konulduğunda, fiyaskoyla sonuçlanması veya kaosa yol açması gibi sakıncaları da bağrında barındırır.

Bu yüzdendir ki, sinei millete dönme ilanı, daha çok telaffuz edilen, ama teşebbüs edilmeyen bir tehdit olarak kalagelmiştir.

Gel gelelim sık sık antidemokratik uygulamalar karşısında umarsız kalan muhalefet, sinei millet tehdidine başvurmak zorunda kalmıştır.

HDP’nin durumu da budur.

31 Mart seçimiyle HDP 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde olmak üzere toplam 65 belediye başkanlığı, 1230 belediye meclisi üyeliği ve 102 il genel meclis üyeliği kazanmıştı.

Daha ilk ağızda seçimi kazanan adayların aralarından bazılarına, seçime katılma koşullarını yerine getirdikleri halde mazbataları verilmemişti. Bunların ardından HDP’li üçü büyükşehir biri il, 19’u ilçe ve biri de belde belediyesi olmak üzere toplam 24 belediyenin belediye ve eşbaşkanları görevlerinden uzaklaştırıldılar ve yerlerine vali ve kaymakamlar, kayyım olarak atandı. 14 belediye başkanı da tutuklandı.

Bu şekilde 31 Mart 2019 seçimleri, HDP açısından hükümsüzleştirildi.

 

* * *

 

HDP’nin köşeye sıkıştırılması yalnız bu yolla sağlanmadı. Ayrıca seçimlerde HDP’nin tabanından oy alan diğer muhalefet partileri de, terörle işbirliği yapmakla suçlandılar.

Ve HDP siyasal arenada eli kolu bağlanarak, yalnızlaştırılmış bir köşeye sıkıştırılmış duruma getirildi.

Bu durum Kürt ve terör sorunlarını birbirlerinden ayıramayan zihniyetin ürünüdür.

Suriye’de, ABD ve AB’yi Kürtler ile teröristleri birbirinden ayıramamakla suçlayan AKP, şimdi içeride kendisi aynı konumdadır.

Tüm Kürtleri ve Kürt oylarını PKK ile bir tutmak, bu konuda yapılacak en büyük yanlıştır. Kürt kimliğine sahip çıkan, kuruluşların siyaset arenasında yer bulmaları, sorunun bu platforma yerleşmesi barışçıl çözümün önkoşuludur.

Kürt kimliğine sahip çıkan ve teröre bulaşmayan tüm kuruluşları olduğu gibi, HDP’yi de politik platformda tutmakta, teröristler dışında herkesin büyük çıkarı vardır.

Üstelik Suriye’deki gelişmelerin de, Kürt sorununu ulusal platformdan, uluslararası platforma sıçratarak çözüm için zamanı azaltmakta olduğunu da artık görmeliyiz.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları