Seninki Milli İradeOnunki 'Şov' Öyle mi?

23 Temmuz 2011 Cumartesi
\n

Dilerseniz konuyu soru-cevapla açmaya çalışalım birlikte:

\n

- Bir rejimin demokrasi olduğu nereden bellidir?

\n

- Yönetenlerin, yönetilenlere hesap verme yükümlülüğünde olmalarından.

\n

- Peki bu yükümlülük ne zaman gerçekten anlam kazanır?

\n

- Hesap verme zorunda olanların eylem ve söylemleri gerçekten denetlenebildiğinde.

\n

- Bu nasıl mümkün olur?

\n

- Saydamlıkla.

\n

- Yani?

\n

- Yani yargıda duruşmalar halka açıktır. Gizli oturum istisnadır.

\n

- Başka?

\n

- Aynı şey yasama için de geçerlidir. İdarenin eylemlerinin şeffaflığı da buna dahildir.

\n

- Demokrasilerde bunun mekanizmaları etkin çalışır mı?

\n

- Çalışır, ama herkes her duruşmayı veya Meclis oturumunu izleyemez.

\n

- Eee o zaman?..

\n

- O zaman basın girer devreye, o kamuoyu adına izler ve açıklar. Bu yüzdendir ki basına dördüncü güçderler. Açıklık ilkesinin güvencesidir.

\n

- O zaman onun tam bir tarafsızlıkla hareket etmesi gerekir.

\n

- İlke olarak öyledir, ama dünyanın hiçbir yerinde tam tarafsızlık olmuyor.

\n

***

\n

Sanıyorum, milli iradenin kendisini yönetecekleri seçmekten de daha önemli olarak, vekâlet verdiklerine hesap sorabilmesi için neyin ne olduğunu bilmesinin zarureti kendiliğinden ortaya çıkıyor.

\n

Parlamentoyu milli iradenin mabedi olarak görenler, onun çalışmalarının, masuniyeti kadar şeffaflığını da zorunlu olarak kabul ederler.

\n

Parlamentodakiler, oradaki faaliyetlerinden dolayı dokunulmazdırlar, çünkü onlar milli iradeyi temsilen oradadırlar.

\n

Peki vekillerin o iradeyi temsilen yaptıkları faaliyetin yaptırımı yok mudur?

\n

Olmaz olur mu? Vardır. O da milli iradenin asli sahibinin yani vekâleti verenin kararıdır ki, buna da siyasi sorumluluk denir. Denetim mekanizmasının doğru çalışabilmesi için de kamuoyunun parlamentoda ne olup bittiğini elden geldiğince etraflı olarak bilmesi gerekir.

\n

Dünyanın birçok ülkesinde parlamento faaliyetlerini yansıtan TV kanallarının bulunması, bu denetim mekanizmasına hizmet eder.

\n

Bu tür yayınlar, milli iradenin asaleten ve vekâleten sahiplerini buluşturur. Yani kameranın karşısında olup ekrana yansıyan da, ekranın karşısında olup kameradan yansıyanı izleyen de milli iradedir.

\n

Vekil hem diğer vekillere seslenirken, hem de asile seslenmektedir. Bu karşılıklı alışveriş ne kadar direkt olursa o kadar faydalıdır demokrasi adına.

\n

***

\n

Milli iradenin asaleten sahibi istediğinde açar Meclis TV veya benzeri kanalları, vekilin ne yaptığına, ne söylediğine bakar.

\n

Kimse vekilin parlamento çatısı altındaki sözlerine sansür koyamaz.

\n

Çünkü böyle bir davranış, milli iradeyi sansürlemek demektir. Böyle bir davranışa ön ayak olmuş olan iktidar, açıklık, yani hesap verme yükümlülüğünü çiğnemiştir.

\n

Kendisini iktidara getiren oyları, milli irade diye baş tacı edenler, kendisinden hesap sorma durumunda olan oyların özgürlüğüne de milli irade diyerek saygı göstermelidirler.

\n

Çünkü milli irade bu oyların tümünün toplamıdır.

\n

Aksini ileri sürmek, örneğin son seçimlerde verilen oyların yüzde 49.9unu milli irade olarak kabul edip, yüzde 50.1ini lafügüzaf olarak nitelemek demektir.

\n

Ve tabii ki saçmadır böyle bir davranış.

\n

Yeni yasama döneminde Meclis TVyi kısıtlayanlar işte bunu yapmış, parlamentoyu izleme özgürlüğümüzü, yani milli iradenin hesap sorma hakkını çiğnemişlerdir...

\n

Bunu yaparken, bahane olarak da karşıtlarını şov yapıyorlardiye suçlamışlardır.

\n

Milli iradenin verdiği yetkiyle Meclise giren herhangi birinin şov yapıyor olması mümkündür.

\n

Ama bu şov kime yapılıyor?

\n

Ekranın karşısında oturana.

\n

Yani milli irade milli iradeye şov yapıyor.

\n

Bunun hesabını kim kimden soracak?

\n

Milli iradenin asaleten sahibi olan, vekâleten sahibi olandan.

\n

Bunun başka yolu yok.

\n

Ama işine geleni milli irade, işine gelmeyeni şov olarak niteleyenler iktidar iseler eğer, demokrasi açısından işimiz var demektir.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları