Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne 'Sivil'i Kardeşim?
Son zamanlarda sivil lafını dilden düşürmez olduk. Her şeyin “sivil”i aranıyor.
\nGeçenlerde hıyar alıyordum, manava sordum:
\n- Sivil mi bu?
\n- Ne sivili abi! Düpedüz hıyar işte bu, dedi.
\nSonra da ekledi:
\n- Abi hıyarın sivili mivili mi olurmuş, Allah Allah, ilk defa senden duyuyorum.
\nGüldüm.
\n- Kusura bakma dedim, son günlerde sivil sözünün olur olmaz kullanılmasına taktım.
\nGerçekten olur olmaz kullanıyoruz bu sözcüğü, örneğin tarikatlar için de kullanılıyor ve bunların sivil toplum örgütü oldukları söylenebiliyor.
\nOysa sivil dini hiyerarşi ile ilgisi olmayan demektir. Yani örneğin Fransa’da dini okullar, sivil (laik) okullar ayrımı vardır.
\nSivil sözcüğü emir komuta zinciri, ast üst ilişkisi içinde olmayan için kullanılır.
\nAma Türkiye’de bu ince ayrıntılara hiç önem verilmez. Bir tek tanımla yetinilir, o da “orduyla ilgisi olmayan”dır. 14 Ağustos Pazar günü Sedat Yaşayan bulmaca köşesinde bu tanımla anlatıyordu, “sivil” sözcüğünü.
\nTanım doğruydu, bulmaca köşesi için fazlası gerekmezdi. Ama herhalde sivil demokrasiyi tanımlarken bununla yetinip bir rejimi bu kadar basit tarif üzerine oturtamazdık.
\n***
\n12 Eylül’ü hiç anlayamamış olanlar, Türkiye’nin yaşadıklarını sadece üniforma ile sivil giysiye bağlayarak yorumlamaya kalkıp hiçbir şeyi kavramamışlardır ve bugün içinde yaşadığımız kavram kargaşası da aynı nedenden kaynaklanmaktadır.
\n12 Eylül darbesinin asıl nedeni Türkiye’yi küreselleşmeye eklemleyecek olan değişiklikleri topluma kabul ettirme isteğiydi.
\n12 Eylül’ün temelinde 24 Ocak 1980 ekonomik kararları yatmaktadır. Bu kararların mimarı Turgut Özal’ın 12 Eylül’ün ertesinde ekonomiden sorumlu bakanlık koltuğuna oturtulması rastlantı değildi.
\nTek kendi başına özgür olan makam oydu kabine içinde, diğerlerinin işini sıkıyönetim yapıyordu zaten.
\nRejimin 1983 yılında üniforma görüntüsü olmadan devam ettiği aşamada ise emekli amiral olan Bülent Ulusu’nun gitmesi, yerine artık Bijan’dan giyinmeye başlayan Özal’ın gelmesini değişim olarak kabul etmek için gerçekten saf olmak gerekirdi. Sivilleşmek, buyurgan, tepeden inme, keyfi rejim ve onun çözümleri yerine tartışmacı, katılımcı, demokratik sivil çözümler üretmek demekti. Yoksa üniformalıların koyduğu yasakları sivil elbiselilerin sürdürdüğü rejimler sivil rejimler değillerdi. Yasakları savunarak “Anayasa bir kez delinmekle bir şey olmaz” diyerek sivil rejim olmazdı. Daha doğrusu olurdu da dikta olurdu.
\n***
\n12 Eylül 1980’den 30 yıl sonra 12 Eylül 2010’da 12 Eylül Anayasası ile ilgili bir referanduma gidildi.
\nAmaç “askeri vesayet anayasasından kurtulmak” olarak ilan edildi.
\nSonuçta askeri vesayetten kurtulundu ve sivil vesayete geçildi.
\nBu yapılırken de askeri mahkemelerin yetkilerinde kısılmaya gidildi.
\nİyiydi, doğruydu.
\nAma bu değişikliğin bir anlamı ifade edebilmesi, ancak askeri mahkemelerin sakıncalarından arındırılmış mahkemelerin onların yerine gelmesiyle mümkün olabilirdi.
\nOysa yapılan değişiklikle siyasi iktidarın güdümüne sokulan HSYK aracılığıyla, sivil yargı, yürütmenin denetimi altına sokuldu ve böylelikle sivil görünümlü ama sivil olmayan ya da başka deyişle bağımsız olmayıp bağımlı olan bir yargı yaratıldı. Yargı bağımlı olduktan sonra ha sivil olmuş, ha askeri, ne fark eder ki?!
\nO sivil yargıda son olarak, Deniz Feneri davasında Zahid Akman’ın şikâyetçi olduğu savcı HSYK tarafından değiştiriliyor ve yerine yenisi getiriliyordu.
\nBu 12 Eylül 2010 referandumu sayesinde elde edilmiş bir sonuçtu.
\nŞimdi bu sonuçta askeri vesayet kırıldı, sivil yargı egemen oldu demek mümkün mü?
\nYargı bağımlı olduktan sonra ha askeri olmuş, ha sivil ne fark eder ki?
\nŞimdi ikide bir sivil lafını duymuyor muyum, öylesine ifrit oluyorum ki!
\nManava “hıyarın sivil olup olmadığını” sormam işte bu sivil saplantılı hıyarlardandır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!