Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ergenekon Yalakaları

10 Ocak 2009 Cumartesi

Adam gazeteci, akademik unvanı da var üstelik, inanılmaz bir pişkinlikle,

- Koskoca emekli Yargıtay Başsavcısının evini aradıklarına göre, herhalde bir şeyler var, diyebiliyor.

Bu denli insan haysiyetinden, bu denli demokrasi fikrinden, bu denli hukuk nosyonundan, bu denli aydın namusundan yoksun bir çıkış olabilir mi?

Bir soruşturmayı başlat, çamur at, bunun gibi kakavanlar ortaya çıksınlar, daha yargı yapılmadan, yargıya gerek kalmadan, hemen işin içinde bir suç olduğuna karar verilsin.

Doğrusu bunlar hödüklük katalizörü olarak, yargının yerine kaim olup, hüküm verecek ve kamuoyunu yönlendireceklerse adalete ne gerek var ki?..

Adam güya hukukçu ve de Bakan olmuş, Ergenekon soruşturması ile ilgili olarak,

- Olay siyasi değil, her şey hukukidir, diyebiliyor.

Adam güya hukukçu ama hukuktan nasibini alamamış, herhangi bir tasarrufun siyasi olmayıp, hukuki olabilmesi, hukuken geçerli sonuçlar doğurabilmesi için yalnızca hâkim veya savcılar tarafından yapılmış olmaları yetmez, aynı zamanda kurallara, hukukun öngördüğü hususlara da uygun olması gerekir.

Savcının ya da hâkimin cinayeti, salt bunlar hukuk adamı diye, hukuken meşru olamaz.

Vural Savaş, Ergenekon soruşturması sırasında hukukun nasıl çiğnendiğini anlatıyor. Vural Savaş dün Kanal Bizde haykırıyor, bu soruşturmada ve davada hukuk kurallarının çiğnendiğini, olay yargıya intikal etmiştir diye susmanın yanlış olduğunu söylüyordu.

***

Ergenekon soruşturmasının ne olduğunu bilmek için, son dalgayı beklemeye gerek yoktu. Son dalgada gözaltına alınan isimlere bir bakın! tabii İbrahim Şahin gibi Susurluk sosu olsun diye katılan isimleri bir yana bırakın, ortak noktaları nelerdir diye bir sorun kendinize, bu olayın ne olduğunu pekâlâ anlayabilirsiniz.

Gözaltına alınan ve evi aranan toplumca bilinen muteber kişilerin ortak noktası, hepsinin de, AKPnin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini, laikliğin, hukukun, yargı bağımsızlığının esamisinin okunmadığı, sosyal devletin yerini, sadaka sistemine bıraktığı bir İslam Cumhuriyetine dönüştürmeye çalışan sivil darbesine karşı olmalarıdır. Zaten Ergenekon soruşturması, bugüne kadar tıkır tıkır yürütülen sivil darbenin bir parçasıdır.

Bugün artık, sorulması gereken soru, iktidarın meşruiyetini yitirip yitirmediğidir.

Bu sorunun gündeme gelmiş olmasının sorumlusu bizzat Tayyip Erdoğanın kendisidir.

Bu gerçekler artık herkesçe bilindiği için Ergenekonun ne olup ne olmadığı üzerinde durmak yerine, Ergenekon yalakalarına bakmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

Ergenekon çerçevesinde gelişen olaylardan duyduğu endişeyi ve rejim hakkındaki haklı kaygılarını dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykala karşı, Ergenekon yalakaları (Tayyip yalakalarıyla eşanlamlıdır) hemen seslerini yükselttiler:

- Bu yargıya müdahaledir.

Hemen soralım:

- Başbakanın bu davanın savcılığına soyunması yargıya müdahale değil miydi? O zaman nerelerdeydiniz ey Ergenekon yalakaları?

***

Ergenekon yalakalarının en önemli savlarından biri rejime karşı darbe iddiasıdır.

Bu iddia doğru, fakat yalakaların baktıkları yer yanlıştır. Darbeyi görmek isteyenler, laik rejimi İslami rejime dönüştürmeye çalışanlara bakmalıdırlar.

Onlar da yalakaların baktığı yerde değil, tam aksi yönde durmaktadırlar.

Hadi diyelim ki, bunların sığ kafaları yalnızca, askeri darbeye şartlandırılmıştır.

O zaman da onlara şu söylenebilir:

- Efendi darbe arıyorsan mutasavver darbeden önce, gerçekleşmiş darbeye bak. Lideri Marmariste duruyor.

Demokratlıktan dem vuranlara da söylemek gerekir ki;

- Yapılmış darbenin hesabını soramayanlar, yapılacağı ileri sürülen darbenin hesabını hiç soramazlar.

Bunların içinden milletvekili bile olmuş güya hukukçu biri de, buyurmuş:

- Artık dokunulamaz kimse kalmadı...

Yapma yahu!

Kendisine hemen dönüp soralım:

- Senin milletvekillerin ve de Başbakan’ın hırsızlık, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, resmi evrakta sahtekârlık gibi kovuşturmalardan dokunulmazlık zırhının arkasına sığınarak saklanmıyorlar mı? Dokunulmaz değil mi onlar? Onlar orada durdukça, sen hiç utanmadan nasıl kimse dokunulmaz değil artık diyebiliyorsun? Sonra kendisine şu husus da anımsatılmalıdır:

- Bizim arkadaşlarımız, yargıya güvenmedikleri için dokunulmazlıkların kaldırılmasını istemiyorlardiyen sen değil miydin?

Sizi gidi, Ergenekon yalakaları sizi!..

 

asirmen@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları