Aydın Boysan ya daYaşama Sevinci

16 Eylül 2012 Pazar
\n\n\n

Sevgili,

\n

Bu hafta salı-cuma günleri arasını, İznik Gölü kıyısında Kerametaltında geçirdim, iki dostumuz ile birlikte.

\n

O günlerden birinde bir sabah gazetelerden birinde, Aydın Boysanın bir fotoğrafı çarptı gözüme belli belirsiz.

\n

Belli belirsiz diyorum, çünkü o sırada gördüm geçtim.

\n

Aradan bir süre geçti, baktım olağandan daha keyifli, daha neşeliyim. Bu halim Minenin de dikkatini çekmiş olmalı ki, sordu:

\n

- Hayrola, pek keyiflisin?

\n

Keyifliydim gerçekten ama doğrusu ya, nedenini başta ben de bilemedim. Sonra geriye doğru makarayı sarmaya, yaptıklarımı, düşündüklerimi hatırlamaya çalıştım.

\n

Nedenini bilemediğim neşemin kaynağında ne olduğunu bulmaya çalışıyordum ki, Aydın Boysanın gülen fotoğrafı bir daha çarptı gözüme ve buldum.

\n

Gazetelere göz atmakta olan Mineye döndüm.

\n

- Aydın Beyi gördüm de dedim.

\n

- Ne Aydın Beyi?

\n

- Neşemin nedenini sormuştun, onu anlatıyorum Aydın Boysanı gördüm de...

\n

- Nerede gördün?- Gazetede, resmini gördüm.

\n

***

\n

Aydın Boysanı tanımamış olan vardır, bilmeyen sanırım yoktur.

\n

Ya bir davette uzaktan görmüşlerdir onu, ya televizyon programında eşsiz mizahına tanık olmuşlardır insanlar ya da bir kitabını, bir röportajını okumuşlardır.

\n

Yazar Aydın Boysanın onlarca eseri olan bir mimar olduğunu bilirsin sanırım.

\n

Şu sıralarda yazarlığı daha bilinir oldu.

\n

Bana sorarsanhangi yönü daha önemli?diye, eskiden olsa yanıt veremezdim. Mimarlığı, mizahı, yazarlığı arasında hangisini öne çıkarmak gerekir bilemezdim.

\n

Şimdi biliyorum. Onun en önemli yanı, yaşama sevincinin elle tutulur somut bir örneği olmasıdır. Doksan küsur yaşındaki delikanlılığını da ona borçlu mutlaka.

\n

Doksanını aşmış sağlıklı insanlar gördüm. Ama onun kadar enerjisi solmamış, yaşama sevinci durulmamış birine rastlamadım.

\n

Sağlığını ona borçlu olsa gerek.

\n

Onun sağlığını biz de borçluyuz.

\n

Sağlık genelde çok bencildir. İnsanlarla, anılarını, servetini paylaşmak mümkün.

\n

Ama sağlık tümüyle kişisel, onu başkalarıyla paylaşamazsın, ödünç veremezsin, uzatıp ucundan bir nebze tattıramazsın.

\n

Daha doğrusu Aydın Boysanı görene kadar öyle olduğunu sanırdım.

\n

Ama Aydın Beyin sağlığı öylesine coşup taşan, karşısındakileri de saran bir yaşam sevinci şeklinde tezahür ediyor ki, salgın hastalık gibi sağlığın de sâri olduğunu anlıyorsun, onu görünce.

\n

***

\n

Bu olaya ilk tanık olduğum geceyi gayet net anımsıyorum. Yıllarca önce, bahar aylarından birinde bir Fransa gezisinde, Brötanyanın istiridyeleriyle ünlü Cancal kıyı kabasına gitmiştik.

\n

Akşam oranın en iyi restoranında yer ayırttık. Altı kişi içeri girdiğimizde, ciddi bir üniversite kütüphanesi havası hâkimdi.

\n

Kadife perdeler kadar ağır sessizliği çatal bıçak sesleri ve fısıltılar delemiyordu bile.

\n

Başta biz de onlar gibi fısıltıyla konuşurken zamanla havamız değişti, mırıltılarımız normal tonda konuşmaya dönüştü, sonra sohbet gülüşmelerle, giderek kahkahalarla bezenmeye başladı.

\n

Sesler ve kahkahalar, salonu dolaştı, öbür masalarda da yankı buldu.

\n

Orada anladım, neşe de yaşam sevinci de bulaşıcıydı.

\n

O yüzden bunca seviliyor Aydın Boysan.

\n

O, bizim doksanını aşmış, ebedi gençliğimiz, solmayan yaşam sevincimiz.

\n

Öylesine oturmuş ki, bu özelliği üstüne, gazetede fotoğrafını gördüğünde bile içine neşe doluyor.

\n

Aydın Beyin sağlıklı uzun ömrüne gıpta ile bakanlar az değil. Bence o uzun ömürden de önemli olan, hatta onun da nedeni olan, o solmayan yaşam sevinci.

\n

Bu yaşam sevinci ona da yetiyor, bize de bulaşıp. Hepimizi mutlu ediyor.

\n

Teşekkürler Aydın Abi!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları