İnsanlığın ilk öpücüğü: 4 bin 500 yıllık romantizm! Öpüşme tarihi yeniden yazılıyor

Aşk ve romantizm dendiğinde, akla gelen en güçlü simgelerden biri öpücüklerdir. 19. yüzyıl Fransız yazarı Guy de Maupassant, "Öpücük, insanlara verilmiş en mükemmel, en ilahi his, mutluluğun en yüce sınırıdır" demiştir. Ancak, bu "ilahi his" nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?

4 BİN 500 YILLIK BİR AŞK HİKAYESİ

Bilim insanları, 2023 yılında yayımladıkları bir çalışmada, insanların en az 4.500 yıl önce öpüştüğünü ve bu pratiğin, düşündüğümüzden çok daha eski olduğunu ortaya koydular.

MEZOPOTAMYA'DAN İLK ROMANTİK ÖPÜCÜK

Daha önceki bulgular, romantik öpüşmenin kökenini Hindistan'a dayandırıyordu; özellikle M.Ö. 1500 yılına tarihlenen Vedalar'da bu konuya yer verilmişti. Ancak, Mezopotamya'dan günümüze ulaşan kil tabletlerde bulunan öpüşme betimlemeleri, bu pratiğin çok daha önceye, M.Ö. 2500 yılına kadar gittiğini gösteriyor. Danimarka Üniversitesi'nden Dr. Troels Pank Arbøll ve İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nden Dr. Sophie Lund Rasmussen, bu kil tabletlerdeki öpüşme sahnelerinin, insanların romantik ve cinsel ilişkilere dair izlerini ortaya koyduğunu belirtiyor.

ÖPÜŞMENİN EVRİMSEL KÖKENLERİ

Sadece insanlar değil, en yakın akrabalarımız olan şempanzeler ve bonobolar da öpüşür. Bu davranışın evrimsel olarak nasıl geliştiği ve neden bu kadar evrensel olduğu, bilim insanlarının araştırma konularından biridir. Ancak bu öpücükler sadece romantik değil, aynı zamanda tehlikeli de olabilir; öpüşmenin hastalıkların yayılmasında önemli bir rol oynadığı da biliniyor.

ÖPÜCÜĞÜN EVRENSELLİĞİ

Her ne kadar öpüşme, Batı kültüründe yaygın bir ifade biçimi olarak kabul edilse de, dünya genelinde her kültürde bu davranışın yaygın olmadığını belirtmek önemlidir. Günümüzde bile, birçok kültür romantik öpüşmeyi benimsemez. Ancak, öpüşmenin insanlık tarihindeki kökeni ve evrenselliği üzerine yapılan bu araştırmalar, bu pratiğin ne kadar derin köklere sahip olduğunu gözler önüne seriyor.