Adana'dan İstanbul'a 3 bin 764 kilometre pedal çevirerek geldi

44 yaşındaki Kemal Yücel, 2013 yılında beyin tümöründen hayatını kaybeden oğlu için kendini sosyal sorumluluk projelerine adadı. Çeşitli projeler yapan ve son olarak projelerine bisikletini de ekleyen Yücel, 10 Ağustos Cuma günü Adana'dan yola çıktı. Kendine 6 bin kilometrelik rota belirleyen, dün akşam saatlerinde İstanbul'a gelen Yücel, bugün Gaziosmanpaşa'daki özel bir hastanenin 500'üncü Çocuk Kemik İliği Nakli Etkinliği'ne katıldı. Yücel'i, hastanenin doktorları, hasta çocuklar ile aileleri ve bisikletli grup karşıladı. Yücel, buradaki çocuklara hediyeler dağıttı.  3 bin 764 kilometre pedal çevirerek İstanbul'a gelen ve yarın yeniden yola çıkacak olan Yücel'in bir sonraki rotası Tekirdağ.

"EVLAT ACISINI UMUDA DÖNÜŞTÜRMEYE KARAR VERDİM"

Kemal Yücel, "Bundan 9 yıl önce 6 yaşındaki evladımı kaybettim, beynindeki tümör sebebiyle. Her evladını kaybeden baba gibi ben de bunalım süreci yaşadım. Bunalımdan çıkabilmek için de hayatımı çocuklara adamaya karar verdim. Yaşadığım evlat acısını başka çocuklar için umuda dönüştürmeye karar verdim. Çeşitli sosyal sorumlulukları yapmıştım. Hastanelerde nakil bekleyen çocuklarla tanıştım. Onların hayata tutunabilmesi için ilik nakline ihtiyaç vardı. Çocuklarımız hastanede her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşırken kök hücre bağışı konusunda insanların yeterli bilgiye sahip olmadığını, var olanların çoğunluğunu da yanlış bilgiye sahip olduğunu gördüm. Ben bunu değiştirmeye karar verdim. Kök hücre ve organ bağışı konusunda toplumsal bilinci artırmak için yaptığım çalışmalara bisikletimi de ekledim" dedi.  

"BİR ANNE BABA DAHA EVLADINA MASALLAR ANLATABİLSİN"  

Yücel, "Bisikletimle şehir şehir gezip temas ettiğim her insana bıkmadan, usanmadan, kök hücre bağışının önemini anlattım. Lösemi hastası bir çocuğun hayatını nasıl kurtaracaklarını anlattım. Lösemi hastası nakil bekleyen tüm çocuklarımızın hayatının kurtulabilmesi için başka anne babaların da benim gibi evlat acısı yaşamaması için yollara düşüyorum. Zorluklar, sıkıntılar elbette yaşıyorum ama şu umudum var. Bir hasta çocuğun daha hayatını kurtarabilirim. Bir anne baba daha evladına masallar anlatsın, saçlarını okşasın. Parka gitsin" diye konuştu. 

SON ROTA 10 EKİM'DE ADANA 

Yücel, "Ben son 9 yıldan bu yana evladımın saçları yerine mezarındaki toprağı okşuyorum. Evladımın yanağını öpmek yerine mezar taşını öpüyorum. Başka anne babaların evlat acısı yaşamaması için bir mücadeleye giriştim. 10 Ağustos'tan bu yana onlarca şehri gezdim. 6 bin kilometrelik bir rota belirledim. 10 Ağustos'tan bu yana Doğu, Güneydoğu bölgelerini ardından Karadeniz bölgesini gezdim ve İstanbul'a geldim. Buradan da Çanakkale'ye kadar gideceğim. Ege ve Akdeniz Bölgesi'ni de ziyaret ederek 10 Ekim'de, oğlumun doğum gününde oğlumun mezarı başında turumu tamamlayacağım. Oğluma doğum günü hediyesi alamıyorum. Ona, 'babacığım ben sana yeni yaşamlar için yeni umutlar getirdim. Sana doğum günü hediyem bu olsun' diyeceğim" ifadelerini kullandı.  

"EŞLEŞME SONRASI VAZGEÇME ORANI YÜKSEK"

Hastane önünde Yücel ile bir araya gelen nakil bekleyen çocuklar 'yaşamayı seviyoruz' diye bağırdı.  

Hastanenin Çocuk Kemik İliği Nakil Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Barış Malbora ise, "Kemik iliği nakli birçok hastalık için günümüzde tek tedavi yöntemidir. Yüksek riskli lösemilerde, nüksetmiş lösemilerde başta olmak üzere ülkemizde Akdeniz anemisini çok fazla görüyoruz. Bir kansızlık hastalığı. Akdeniz anemisi, orak hücreli anemide kemik iliği nakli tek çare. Kök hücre nakli vericisi olmanın öneminin altını çizmek istiyorum. 17 Eylül Dünya Kemik İliği Nakli Bağışçıları Günü olarak kutlanmaktadır. Bu anlamlı günde de 500'üncü naklimizi kutluyor olmanın onurunu yaşamaktayız. Lütfen kök hücre bağışçısı olalım. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın da açıkladığı gibi 861 bininci kök hücre bağışçı adayımızı bankamıza arşivledik. Bu dünyada 8'inci sırada olduğumuzu göstermekte. Hastalarımızla aday olarak eşleştiğimiz noktada vazgeçme oranımız maalesef yüksek. Bunu da farkındalık yaratarak çözeceğiz" ifadelerini kullandı.