TBMM’de bütçe görüşmelerinde ‘ÇEDES’ tepkisi: ‘Eğitimin ruhuna Fatiha okusun diye mi imam atıyorsunuz?’
TBMM Genel Kurulu’ndaki Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Manisa milletvekili Şenol Sunat, “Yerel yönetimlerle kavga edeceğinize yerel yönetimleri kreş açması için teşvik edin. Siz, merdiven altı sübyan okullarına karşı çıkın; cemaatlerin, tarikatların Kur’an kurslarını iyi denetleyin. Daha geçen hafta Sincan’da darp edilen çok sayıda Kur’an kursu öğrencileri medyaya yansıdı. Eğitim sistemimiz çocuklarımızı neden koruyamıyor?” ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri konuşuldu. Genel Kurul’da söz alan Saadet Partisi Antalya milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, “Gençlerimizin bir kısmı üniversite diplomalarını aldıktan sonra o diplomaların gerektirdiği işleri bulamadıkları için evlerinde oturuyorlar. Hâlâ anne ve babalarından harçlık alıyorlar. Bu sebeple, Türkiye’de yeni bir kavram doğdu ‘ev gençleri’ şeklinde. Bunların bir kısmı ise Türkiye’yi terk ediyorlar” dedi.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman da Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçenin Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) ülkeleriyle karşılaştırıldığında düşük kaldığına dikkat çekti. 2025 yılı merkezî yönetim bütçesinde Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi yaklaşık 1,5 trilyon lira olarak belirlendiğini anımsatan Karaman, “Bu rakam toplam merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık yüzde 9,85’ine tekabül etmektedir. OECD ülkelerinde eğitime ayrılan bütçenin merkezi yönetim bütçesi içindeki oranı genellikle yüzde 15-20 aralığındadır. Türkiye’nin bu oranı artırması gerektiği açıktır” dedi.
Ücretli öğretmenliğin kölelik gibi yürütüldüğünü de kaydeden Karaman, “Bu acil olarak çözülmelidir. Özel okullara KDV muafiyeti ve sigorta desteği verilmelidir. Zorunlu on iki yıllık eğitim kaldırılmalı, 5+3 olarak sekiz yıl uygulanmalıdır” diye konuştu.
‘GENÇLER MÜLAKATI HAK ETMEMEKTE’
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici de konuşmasında “Bu gençler mülakatı hak etmemektedir. Mülakatlar şekil değiştirmemeli, tamamen ve tekrar getirilmemek üzere kaldırılmalıdır. Öğretmen atamaları öznel değerlendirmeye yol açmayacak şekilde yapılmalıdır. İtibardan tasarruf etmeyenler, eğitim yuvalarından tasarrufa giderek okullarımızı itibarsızlaştırmaktadır. Bir çok öğretmenimiz ve idarecimiz, görev yaptıkları okulda eğitimciliğin yanında okul boyama sınıfların temizliği hatta tesisatçılığa katılmak zorunda kalmaktadır” dedi.
‘AHLAKİ EROZYON HAD SAFHADA’
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap ise “Sayın Bakan, siz de sizden önce gelen bakanları, yapmış olduğu icraatları eleştirir mahiyette, mesela Ali Yerlikaya ‘Benden önce o kadar çok terör örgütü mensubu, o kadar çok çete vardı ki hepsini ben temizledim’ mahiyette bir konuşma yaptı. Sağlık Bakanı, yenidoğan çetesiyle ilgili ‘Ben geldikten sonra yenidoğan çetesine müdahale edildi’ dedi, siz de herhalde sizden önceki bakanın, okul sahibi olan bakanın yapmış olduğu icraatları eleştirecek ve onları temizleyecek mahiyette işler yaptığınızı ima edeceksiniz konuşmanızda” dedi. Milli eğitimde yöneticileri sarı sendikaların belirlediğinin altını çizen Kasap, “Kütahya ilinde bir öğretmen, Eğitim Bir Sen’li bir öğretmen idareci yapıldı, 16 bin TL okul aile birliğinin parasını şahsi hesabına aktardığı için ve o şahıs şu anda bir okulda hem de imam-hatip okulunda yönetici. Ya kokuşmuş sistem kokmuş. Siz hangi Milli eğitimden bahsediyorsunuz? Ahlaki erozyon had safhada. Özel işletmeci olan şahısları bakan yaptınız” ifadelerini kullandı.
‘YOLSUZLUĞU SAVUNMAK SİZE Mİ DÜŞTÜ?’
Kasap, “Gelelim eğitimin gerçek yüzüne. İlim Kütahya’da yaklaşık merkezde 60 tane köyde internet erişimi yok. Kütahya’da 300’e yakın köyde internet erişimi yok, 300’e yakın köyde GSM hattı yok” dedi. AKP Mardin milletvekili Faruk Kılıç, Kasap’a “Yani yan taraftan, eski grubunuzdan alkış alamadınız ha” diye sataştı. Kasap, “Ya, bakın, artık, Millî Eğitim Bakanına veya Bakanlığınıza şöyle diyeceğim: Buradan giderken lütfen paçalarınıza bakın” ifadelerini kullandı. AKP Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Kasap’a “Sen kendi paçana bak” tepkisini gösterirken, AKP’li Kılıç da “Ayıp ayıp” diye çıkıştı. Kasap, “Pislik akıyor anlamında” diye yanıt verdi. Kılıç da “Bakın, usulünce eleştirinizi yapabilirsiniz ama böyle çok...” dedi. Kasap, “Yolsuzluğu savunmak size mi düştü?” tepkisini gösterdi.
‘2025 TÜRKİYE’SİNDE BU OLMAMALIYDI’
PISA’da dahi dünyanın en dibinde bir ülke olunduğunu belirten Kasap, “Köy okullarını kapattınız. Öğrenciler, taşımalı öğretimde bir saat gidiyor, bir saattir geliyor. Erzurum Karayazı’da dağın tepesinde -traktörlerin bile zor çıktığı yerde, karda kışta- okul yaptıran mantık nedir Allah aşkına ya. Gidin Karayazı’da o tepedeki okula bakın. Bunu kim yapar ya?” dedi. DEM Parti Şırnak milletvekili Nevroz Uysal Aslan da “Mardin’den bilir kendisi” çıkışını yaptı. AKP’li Kılıç, Aslan’a “Mardin’den biliyoruz, Allah’a çok şükür sıkıntımız yok” dedi. Sözlerine devam eden Kasap, “Bakın, ben bir yıl öğretmenlik yapmış birisiyim, bir yıl vekil öğretmenlik yaptım. Birleştirilmiş sınıf ne demek ya. Aynı sınıfta 1’inci, 2’nci, 3’üncü sınıf... Böyle bir dünya yok. 2025 Türkiye’sinde bu olmamalıydı; ADSL yok, GSM yok, okula giden yol yok. Köy okullarının tekrar açılması gerekiyor, çocukların beslenme probleminin giderilmesi gerekiyor, okul altyapısının giderilmesi gerekiyor. Binlerce öğretmen boşta siz vekil öğretmenle, sözleşmeli öğretmenle eğitim sistemini devam ettirmeye çalışıyorsunuz. 2025’e yakışıyor diyorsanız, gelin, buyurun, buradan cevap verin” dedi.
‘GENÇLERİMİZ İNTİHAR ETMEYE DEVAM EDECEK’
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da “Siz ücretli öğretmenliğe imza attığınız sürece o gençlerimiz intihar etmeye devam edecek, işsiz ordusuna katılmaya devam edecek. Ücretli öğretmenlik uygulaması, bir savaş halinde ancak çok kısa bir süreliğine yapılacak bir uygulamadır. Lise mezunu, ön lisans diploması alan kişilere ücretli öğretmenlik yaptırılınca doğal olarak da öğretmenler boş kalıyor. Bu açıdan da bu Diyanetteki Kur’an kursu öğreticileri -bir taraftan eleştiriler var ama bir taraftan başka gerçekler de var alttakiler sömürülüyor, eziliyor. 8 gün sigortası yatıyor Diyanet’te çalışan fahri Kur’an kursu öğreticilerinin. Hemen her kurumda bir şekilde geçiciler kadroya alınırken bunlar senede 2 defa sınava giriyor, 2 defa her seferinde mülakatlarla ömürleri törpüleniyor” diye konuştu.
‘BU ÇOCUKLAR NEREDE?’
İYİ Parti Manisa milletvekili Şenol Sunat da “belediyelerin kreş açmasına” yönelik tartışmalara dikkat çekti. Sunat, “Yerel yönetimlerle kavga edeceğinize yerel yönetimleri kreş açması için teşvik edin. Siz, merdiven altı sübyan okullarına karşı çıkın; cemaatlerin, tarikatların Kur’an kurslarını iyi denetleyin. Daha geçen hafta Sincan’da darbedilen çok sayıda Kur’an kursu öğrencileri medyaya yansıdı. Zorunlu eğitim çağında olmasına karşın eğitim dışında kalan çocuk sayısı 613 bine yükseldi. Peki, bu çocuklar nerede? Neden okula gitmiyorlar?” diye sordu. Çocuk işçiliğin giderek arttığına dikkat çeken Sunat, “66 çocuk işçi çalışma koşulları nedeniyle hayatını kaybetti. Çoğu tarım ve sanayi sektöründe çalışan bu çocuklar, ağır koşullarda ekmek parası kazanmaya çalışırken can verdiler. Geçtiğimiz dönemde, yaşları 14-17 arasında değişen 11 çocuk MESEM için staj yaparken hayatlarını kaybetti. Eğitim sistemimiz çocuklarımızı neden koruyamıyor?” ifadelerini kullandı.
‘SEÇMEN YETİŞTİRMEK ÜZERE KURGULANMIŞ SİSTEM’
İYİ Parti Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu ‘2023 Eğitim Vizyonu’ adlı belgede de hiç sıkılmadan, apaçık aslında, millî eğitim sistemini halkın talepleri yerine siyasi iktidarın vesayetine göre düzenlemeyi hedeflediğinizi her hâlinizle gösteriyorsunuz. Eğitim sistemi milletin evlatlarının gelişmesi için değil, seçmen yetiştirmek üzere kurgulanmış bir millî eğitim sistemi hâline geldi... Biz biliyoruz, aslında Türk milletine ‘Selanik’ deyince ilk akla gelen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e düşman olmanız olduğunu. İşte o nedenle Türk eğitim sisteminin müfredatını, kafanızın karanlık dehlizlerinde tasarladığınız siyasi projenin bir propaganda metni hâline getiriyorsunuz. Nasıl mı yapıyorsunuz? Her icraatınızda olduğu gibi adaletsiz mülakatla yapıyorsun.”
Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi’ni sert bir dille eleştiren Türkoğlu, “Bu ÇEDES ne biliyor musunuz? Ben size işin aslını söyleyeyim: Bir türlü olmuyor, çalışıyoruz, çalışıyoruz; bu milletin, bu memleketin çocuklarını istediğimiz gibi ideolojik zombiye dönüştüremiyoruz, ne yapalım? Bu öğretmenlerle olmaz, dışarıdan, Diyanet’ten vesaire, başka kurumlardan, işte bu ‘ÇEDES’ adı altında çocukları bunların kucağına itiyorsunuz; yapmayın. Bundan vazgeçin, kendi çocuklarınızı gönderin, kendi çocuklarınızı gönderin” dedi.
‘ÖĞRETMENLER ATANMAZKEN İMAMLAR ATANIYOR’
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Tekçi bir anlayışla itaatkar nesiller yetiştirmek için ÇEDES projesini hayata geçiriliyor. Tarikatlara, bu projeyle para aktarıyorsunuz. Öğretmenler atanmazken imamlar atanıyor. Eğitimin ruhuna Fatiha okusun diye mi imam atıyorsunuz" dedi.
Konukçu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e ise, “Eğitim hiç bu kadar rezil bir hal almamıştı. Yusuf Tekin, siz kimseye benzemiyorsunuz. Affınızı ne zaman isteyeceksiniz” diye sordu.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği