İlhan Erdost'un katledilişinin 43. yıldönümünde anma töreni düzenlendi: Kanlı paltoyla aklımda

12 Eylül askeri darbesi sonrasında “yasak yayın basmak ve bulundurmak suçu” iddiasıyla tutuklanan ve Ankara Mamak Cezaevi’nde darp edilerek öldürülen Sol ve Onur Yayınlarının sorumlularından İlhan Erdost, ölümünün 43. yıldönümünde ailesi ve sevenleri tarafından adına düzenlenen programda anıldı. 

Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen anma etkinliği öncesinde Erdost’un daha önce Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından 12 Eylül Utanç Müzesi’nde yer alan eşyaları sergilendi. Oyuncu Şebnem Gürsoy’un sunumuyla başlayan anma gecesine Erdost’un eşi Gül Erdost, kızları Türküler ve Alaz Erdost ile sevenleri katıldı. 

Törende konuşan Erdost’un kızı Alaz Erdost, “Bizim, acıların bir araya getirdiği çok geniş bir ailemiz var. Yakınlarını devlet eliyle ya da devlet ihmaliyle kaybeden aileler olarak, yıllar önce bir araya geldiğimizde bu birlikteliğin buralara kadar geleceğinden hepimiz emindik” dedi. 

‘HER 10 YILDA DARBE OLUYOR’

Anmada konuşma yapan isimlerden Devrimci 78’liler Federasyonu Ankara Derneği Başkanı Hüseyin Esentürk de “12 Eylül’ü ne kadar kovmaya çalışsak da kovamadık. Ülkemizde her 10 yılda bir darbe oluyor. Bu gelenek hâlâ devam ediyor. Kimileri darbelerden beslenirken kimileri de darbe karşıtlığı üzerinden var oluyor. Ülkemiz tarihinde iş başına gelen tüm iktidarların darbe karşıtlığı sahtedir” ifadelerini kullandı.

Anmada Sol ve Onur Yayınlarının yazarlarından Vahap Erdoğdu’nun konuşmasını Doğan Öz’ün kızı Bengi Öz okudu. Erdoğdu, “İlhan, tarihin yaptığı insanlardandır. Kilometre taşında 12 Eylül 1980 yazar. İlhan, Mamak’ta elime tutuşturdukları kanlı bir palto ve tek bir pabuçla geliyor aklıma. Elindeki iple adalet dağıtan, ‘Asmayalım da besleyelim mi?’ diyen ölüm meleği general geliyor aklıma” diye konuştu.

Konuşmacılardan Su Apaydın Öge’nin mesajı yolladığı video ile gösterildi. Gazetemizin yazarı Işık Kansu da anmaya bir mesaj gönderdi. Mesajında Cumhuriyet’e 1978’de başladığını belirten Kansu, adliye muhabiri olduğu dönemde Erdost’un öldürümü haberini yasaklandığı için geç yazabildiklerini belirtti. Erdost’un öldürümünün yazılmasının ardından ise farklı bir gerekçe ile Cumhuriyet’e 10 gün yayın yasağının getirildiğini anımsatan Kansu, “Soğuk ve puslu bir günde, birkaç kişiyle Erdost’u toprağa verdik. Bugünlerde içimdeki direnci büyütüyorum” dedi. Konuşmaların ardından Tolga Kaya ve Mazlum Çimen, Erdost’un sevdiği türküleri seslendirdi.