BUPAR Araştırma, Adana, Mersin, Gaziantep ve Hatay’da göç sorununu yurttaşa sordu: Ülkemiz için risk

Siyaset Sığınmacı sorununu tartışıyor. Peki yurttaş bu konuda ne diyor? BUPAR Araştırma, göçün en çok yaşandığı Adana, Mersin, Gaziantep ve Hatay’da yurttaşın nabzını tuttu. BUPAR’ın araştırması, 6-8 Mayıs tarihleri arasında 800 kişinin katılımıyla yapıldı. 

‘GERİ GÖNDERİLSİNLER’ 

Araştırmada yurttaşlara, “Suriye ve Afganistan’dan gelen mülteciler iliniz için genel olarak iyi mi oldu yoksa kötü mü” sorusu yöneltildi. Yurttaşların yüzde 88.1’i bu soruya “Kötü oldu” yanıtını verdi. Yüzde 8.6’sı fikir belirtmedi, 3.3’ü “İyi oldu” dedi. “Suriye ve Afganistan’dan ilinize gelen mültecilerin sayısı az mı, çok mu, yoksa yeterli mi” sorusuna katılımcıların yüzde 59’u “Çok” derken yüzde 22.2’si “Yeterlidir. Ne az ne çoktur. Bu kadarı yeterli daha fazla gelmesin” dedi. Yüzde 18.8’i ise yanıt vermedi.

“Suriye ve Afganistan’dan gelen mülteciler ülkemizde kalmalı mıdır, yoksa güvenli bir şekilde geri gönderilmeli midir” sorusuna ise katılımcıların yüzde 79’u “Geri gönderilmeli” yanıtını verdi. Yüzde 20.6’sı fikir belirtmedi. Katılımcıların yüzde 0.4’ü ise “Kalmalılar” dedi. 

GÜVENLİK ENDİŞESİ

Katılımcılara, “Mülteciler ülkemiz için asayiş-güvenlik sorunu yaratıyor mu” diye de soruldu. Yurttaşların yüzde 56.4’ü “Evet, güvenlik sorunu yaratıyor” derken yüzde 22.2’si “Hayır, güvenlik sorunu yaratmıyor” dedi. Yüzde 21.4’ü ise fikir belirtmekten kaçındı. “Mültecilerin gelmesi ile işsizlik arttı mı” sorusuna katılımcıların yüzde 53.5’i “Evet, arttı” derken yüzde 15.2’si “Hayır” yanıtı verdi. Yüzde 31.3’ü fikir belirtmedi. Araştırmaya katılan yurttaşlara, “Mültecilerin artması ülkemiz için tehdit mi” sorusu yöneltildi. Yurttaşların yüzde 57.2’si “Evet”, yüzde 16.9’u “Hayır”, yüzde 25.9’u “Fikrim yok” dedi. 

‘BARIŞ İÇİN TEHDİT’

Sonuçları Cumhuriyet’e değerlendiren BUPAR Araştırma Şirketi Başkanı Erdal Akaltun, “Vatandaş, mültecilerin hem kendi yaşantıları için hem de ülkenin geleceği için bir risk taşıdığı kanaatinde. Dolayısıyla insani boyutta başlayan bu sürecin sosyolojik olarak bir risk taşıma aşamasına geldiğini söyleyebiliriz. Zor durumda olan insanlara karşı olmak Türk toplumunun kültürel yapısı ile uyumlu değil. Ancak sayının bu kadar çok artmış olması insanları, vicdanları ile kültürleri arasında bir çatışma noktasına getirdi. Bu durum toplumsal barış için ciddi bir risk teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.