Ekrem İmamoğlu'ndan İBB başkan adaylığı mesajı: 'Hedefimiz 2024’te 5 yıl daha yetki almak'
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'Küçük Ölçekli Balıkçılara Koruyucu Donanım Malzemesi Dağıtımı Töreni'nde bir kez daha yeniden aday olacağı mesajını verdi. İmamoğlu, "Bizim bütçemizden bereket fışkırıyor. Biz hizmetlerimizi onun için büyütüyoruz. Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbullu balıkçılara destek vermeye devam ediyor.
İBB'nin düzenlediği “Küçük Ölçekli Balıkçılara Koruyucu Donanım Malzemesi Dağıtımı Töreni”, CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.
Küçük ölçekli balıkçıların talepleri doğrultusunda tekne bakım malzemesinin yanı sıra balıkçılara, balıkçı tulumu ve balıkçı çizmesinden oluşan koruyucu donanım desteği de verilmesine ilişkin tören, Beykoz İlçesi Gümüşsuyu Mahallesi’nde düzenlendi.
Törende, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da konuşma yaptı.
"BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİZİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUZ"
Konuşmasına başlarken bugünün 24 Kasım Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatan ve "Buradan bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. Onların sayesinde biz, bugün buradayız. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda saygıyla, minnetle eğiliyoruz" diyen İmamoğlu, ardından dikkat çeken mesajlar verdi.
İBB BAŞKAN ADAYLIĞI MESAJI
Törende bir kez daha yeniden aday olacağı mesajını veren İmamoğlu, “Enflasyonun tavan yapmasına rağmen, yaptığımız birçok hizmetin engellenmesine rağmen ne oluyor? Bizim bütçemizden bereket fışkırıyor. Biz hizmetlerimizi onun için büyütüyoruz. Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak” dedi.
"İSTANBUL'UN KÖYLERİNDE EKEN-BİÇEN SAYISI 10 KATINI GEÇTİ"
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Denizlerimizin temizliği ve balıkların korunması çok önemli. Gerçekten görevimizin çok özel anları var. Üreten İstanbul noktasında, tarıma verdiğimiz, balıkçılığa verdiğimiz bu gibi katkıların çok karşılık bulduğunu görüyorum. Örneğin; köyünde eken-biçen insan sayısı o kadar azalmıştı ki şimdi ziraat odalarının sayılarına göre, artık İstanbul'un köylerinde eken-biçen sayısı, bizim tohum desteklerimizle birlikte 10 katını geçti.
Demek ki siz fırsat verirseniz İstanbul'un tarlalarında da bereket fışkırır, denizinde de bereket fışkırır. İstanbul'un tam anlamıyla bir balık şehri olduğunu zaten biliyoruz. Ve bunun yaşatılması konusunda özenli gayretimizi, daha da büyüterek de devam edeceğiz."
"TEKNESİNİN MAZOTUNU BİLE ALAMIYOR ESNAFIMIZ"
"İstanbul genelinde, küçük ölçekli balıkçı teknelerinin tüm tekneler içindeki oranının yüzde 91. Ancak bu teknelerin toplam üretimin ancak yüzde 10’unu gerçekleştiriyor. İyi ki bu desteği veriyoruz. Onların işini bir miktar kolaylaştırıyoruz. Ekonomik koşullar çok ağırlaştı. Az önce değerli başkanımız da ifade etti. Belki teknesinin mazotunu bile alamıyor esnafımız. Hayat, öyle enteresan bir boyut evrildi ki cebimizdeki para küçüldükçe küçüldü. Gelirimiz, harcamalarımız karşısında ne yazık ki küçüldükçe küçüldü. Bu kötü ekonomi yönetiminin bizi taşıdığı boyuttur. Bundan, bu kusurdan kimse sıyrılamaz.
Dünyada savaşın içinde olan ülkeler bile ekonomisini büyütebiliyorsa ya da enflasyon altında halkını ezdirmiyorsa, biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak, neredeyse üç haneli enflasyon rakamlarına tırmanmışsak, bu tam bir basiretsizlik, tam bir beceriksizliktir. Bunun başka bir adı yok. Bu bağlamda insanlarını aldatan, teknikten, bilimden uzaklaşan bir uygulama süreci ülkemizi kötülüklere, ekonomik sıkıntılara doğru sürükler. Hatta Allah korusun, batırmanın eşiğine kadar getirebilir."
"KAMU HİZMETİ KÜLTÜR OLARAK DEĞİŞMELİ"
"Kendi yönetim anlayışlarımız ortak akla dayanıyor. Bu noktada biz, kentimizin insanlarıyla konuşuyoruz. Biz aslında bunların icadını yapmış değiliz. Benim yönetici dostlarım, müdürlüğünden daire başkanlığına, genel sekreter yardımcılığından iştiraklerimize bütün vatandaşlarımızla konuşuyoruz. Derdiniz ne? Sıkıntınız ne? Biz hangi sıkıntınıza derman olabiliriz? Hangi probleminize ilaç olabiliriz? Öyle değil mi anneciğim? Onu soracağız. Annemin derdini sormadan, ben buradan ona bakarak nasıl anlayabilirim? Ona soracağım, onu dinleyeceğim ve çözüm bulacağım.
Bizi, millet bunun için seçiyor. Kamu hizmeti kültür olarak değişmeli. Kötü bir yere geldi. Kamuya seçilen birileri, sanki oranın mülk sahibiymiş gibi, kendi malını yönetiyormuş gibi… Hayır. Milletin malını yönetiyoruz. O bakımdan biz, ihtiyacı olan insanlarımıza, destek gruplarına veya insanlarımızın belli kesimlerine bu tarz ihtiyaçlarını karşılayıcı hizmetleri sunmaktan büyük onur ve gurur duyuyoruz."
"BÜTÜN ENGELLEMELERE RAĞMEN BİZİM BÜTÇEMİZDEN BEREKET FIŞKIRIYOR"
"Bunun tek amacı var. Milletin malıyla, milletin sorununu çözme çabasıdır. Ve bunu yapınca ne oluyor biliyor musunuz? Vallahi de billahi bu kadar sıkıntılı döneme rağmen, ekonominin bu kadar problemli bir zaman diliminde olmasına rağmen, enflasyonun tavan yapmasına rağmen, yaptığımız birçok hizmetin engellenmesine rağmen ne oluyor? Bizim bütçemizden bereket fışkırıyor.
Biz hizmetlerimizi onun için büyütüyoruz. Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak… Sosyal demokrat anlayış, halkını düşünen anlayış kazanmalı. Çünkü bizim kazandığımız anlayışla, kaybeden yok. Bazı insanların kazandığı anlayışta ise onların dışındaki herkes kaybediyor, bir avuç insan kazanıyor. O bakımdan biz artık meseleye bu gözle bakıyoruz."
"ÇOK ŞÜKÜR İSRAFTAN, RANTTAN BU ŞEHRİ KURTARDIK"
"Halk Süt, Halk Bakkal ve 0-4 yaş arası bebeği olan annelere ücretsiz toplu ulaşım imkanı tanıyan Anne Kart uygulamaları gibi hizmetleri bu anlayışla yerine getiriyoruz. 2019 seçim meydanlarında, en az iki-üç kez, ‘Sen kimin parasını kime dağıtıyorsun’ diye Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul'da bana sormuştu. Ben de ona cevap vermiştim. Aynı şeyi devam ettiriyoruz. ‘Vallahi de billahi de milletin parasını millete dağıtıyoruz.’ Bu kadar net.
Çok şükür israftan, ranttan bu şehri kurtardık. Milletin parseline imar veren bu anlayıştan, bu şehrin belediyesini kurtardık. İstanbul'un bereketini kaçırdılar. Biz, bereketini geri getirdik. Çünkü biz, çocukluğumuzdan beri birinin sofrasını yerde gördük mü, ona ilk lafımız şu olmuştur: Bereketli olsun. Bereketli olsun deriz değil mi? Bereketin bol olsun. İnşallah hepimizin bereketi bol olsun. İnşallah sizlerin destekleriyle, sandıklardaki oy bereketimiz de çok büyütsün."
En Çok Okunan Haberler
- ‘Çok yanlış yaptı Bakan Hanım… Öyle şey olur mu ya…’
- Müdürleri makamında topladı
- 1993'te kaybetmişti, görünce gözyaşlarını tutamadı
- Kuyumcularda yeni dönem 2025'te başlıyor
- İki eşi de evinde asılı bulundu: 'Bütün düzeni aynı'
- Soylu’nun istemesi gereken helallik
- Basın açıklaması yapan AKP'lilere emekliden sert tepki
- İstenen ceza belli oldu!
- ‘Olayın çözülmesine büyük katkı sağlayacak’
- 'Londra-New York arası 54 dakikaya düşecek'