Dekan Yardımcısı ilahiyatçı, dincilerin hedefi oldu: Bu öyle büyük bir iftirâdır ki...

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Cihad Kısa, bir dersi sırasında dile getirdiği iddia edilen sözler nedeniyle bazı islamcı çevrelerin hedefi haline geldi.

Sosyal medyada Cihad Kısa'yla ilgili bir ses kaydı paylaşılarak ortaya atılan iddiaya göre Kısa, dersinde, Hz. İsa'nın çocukken, annesi Hz. Meryem'e "Sen de beni bırakıp bir yerlere gidiyordun" dediğini iddia etti. İddiaya göre Kısa, bir öğrencisinin "Bu cümleler yalandır" itirazı üzerine de "İşte orasını bilemem. Yani aslında, hani biz anlatıyoruz 'babasız doğdu, mabasız doğdu' da bir de o çocuğun dünyasından bakın babasız doğmaya. Bu, aslında bize anlatılmayan bir hikayedir" ifadelerini kullandı.

"BU ADAMLAR VAZİFEDE OLDUĞU SÜRECE EKONOMİ DÜZELMEZ"

Dr. Kısa, bu iddialar üzerine kimi dini çevreler ve bazı tarikat yapılanmalarının hedefi oldu. Bunlar arasında yer alan Ahmet Mahmut Ünlü de sosyal medya hesabı üzerinden şu ifadeleri kullandı:

"Artık bu gibi adamların Dekan Yardımcısı ve Kurum Başkanlığı yaptığı okullara hangi Müslüman çocuğunu güvenle gönderebilir?

Kendi annemize böyle bir iftira atılsaydı nasıl tepki vermemiz gerekiyorduysa Meryem Vâlidemize yapılan bu iftirâyı daha ileri derecede reddetmemiz ve yetkilileri bu gibi adamları görevlerinden uzaklaştırma husûsunda uyarmamız gerekmektedir.

Bu adamın hezeyânı öyle büyük bir iftirâdır ki; gökler yere inse azdır. "Ağızlarından çıkan kelime ne kadar büyük oldu." [Kehf Sûresi 5] âyeti bu hakîkati nâtıktır.

Bu adamlar, din öğrenmek için bu okula giden talebelere bu şirk îtikatlarını aşıladıkları sürece ve bunlara müsâmaha edilip bu vazîfeler bu misilli kişilerle dolu olduğu sürece ne fiyatlar ucuzlar, ne ekonomi düzelir, ne hiç bir felâh umulur.

Bu kişiye ismini vererek ilk reddiye yapmak Akit TV'de bu fakîre nasîb olmuştur, diğer reddiye yapanları tebrîk etmekle beraber ismini vermekten çekinmelerini gereksiz bir korku olarak nitelemekteyim.

Allah, diğer hocalarımıza da bu husûsta hamiyyet-i İslâmiyye'de ziyâde yakîn ihsân eylesin de bundan sonra bu insanları isim vererek teşhîr etmeye onları da muvaffak eylesin.

Allah, İmam-Hatip ve İlâhiyat talebelerini bu îman hırsızlarının şerlerinden muhâfaza eylesin, onlara da hocalarının şirk ve bid'at içerikli  görüşlerine karşı mücâdele verme şuurunu ihsân eylesin. Âmîn!

İmam-Hatip ve İlâhiyattaki bâzı hocalar hakkında yaptığım açıklamaların ne kadar haklı ve yerinde olduğu böylece daha iyi ortaya çıkmıştır. Keşke haklı çıkmasaydım."

DEKANLIKTAN AÇIKLAMA

Olayın gündem haline gelmesi üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanlığı da bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilgili ses kaydının bağlamından koparılarak yayınlandığı belirtilip konuyla ilgili yasal işlem başlatılacağı duyuruldu.

Açıklama şöyle:

"Sosyal medyada yedi yıl önce yapılan bir mezuniyet töreninden görüntüler kullanılarak ve mevcut Dekan Yardımcısının "Din Psikolojisi" dersinde öğrenciler tarafından tutulan ses kayıtlarından bağlam dışı kesilerek bazı bölümler yayımlanmıştır.

Kayıtların önünden ve sonundan kırpılıp bağlamından koparılarak seçilen bazı cümleler üzerinden dini ve kutsal değerlerimizin aşağılandığı ve hafife alındığı intibaı uyandırılmak istenmiştir. Alıntılanan cümleler üzerine Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'den ayetler eklenerek Fakültemiz ve tüm İlahiyat Fakülteleri haksız ve mesnetsiz iddialarla karalanmak istenmişti.

İlgili derse ait tüm ses kayıtları elimizde mevcuttur. Konu incelenerek yasadışı yollarla bu içeriği hazırlayanlar ve sosyal medyada yayınlayanlar hakkında gerekli idari ve hukuki işlemler başlatılacaktır. 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."