Derviş Zaim, Flaşbellek filmiyle Suriye’de olup bitenleri anlattı
Yazar, yönetmen, senarist Derviş Zaim, Flaşbellek filminin gösteriminden sonra filmiyle ilgili sorularımızı Soho’nun bahar kokulu bahçesinde yanıtladı.
“Vicdanını dinle, insan kal!” diyen ödüllü yönetmen, yazar, senarist Derviş Zaim, Suriye’de olup biten savaşın insani yönünü anlattığı filmde taraf olduğunu, kötülük varken mesafeli olunamayacağını anlatıyor.
Derviş Zaim ve Emel Seçen bir arada.
- Flaşbellek hikâyesi tam olarak nasıl oluştu ve ne anlatmak istiyor?
Suriye’de olup biten savaşı insani yönü ile ele alan bir film. Sürükleyici bir yolculuk hikâyesi içinde nasıl insan kalabiliriz meselesi. Film, Ahmet adlı karakterin gözünden kendini arama, eksik parçasını bulma ve birey olma hali ile birlikte, olgunlaşmış bir birey olarak tamamlıyor. Ahmet karakteri üzerinden olayları, durumları izliyoruz. Suriye’de olanlara mesafe alarak yaklaşmaya gayret ettik. Objektiflik diye bir şeye inanmıyorum, onun yerine anlatacaklarımı mesafeli anlatmayı uygun bulurum. Bu neyi anlatmak istediğinizin farkında olmak, soğukkanlı bir yaklaşım ile bakabilmek anlamına gelir. Suriye, çok katmanlı, çok bileşeni olan bir hikâyeydi. Bu hikâyeye soğukkanlı yaklaşmak istedik ama taraf tuttuk, çünkü orada bir kötülük varken taraf tutulması gerekiyordu.
- Plato olarak nerede ve ne kadar sürede çekildi. Ve ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Soğukkanlı olmak ve yazma süresince şeffaf olabilmek gerekliydi. Çok versiyon denendi, üzerinde çok çalışıldı. Çokça insanla konuşmalar ve çok okumalar yapıldı. Bugüne kadar çekilmiş filmlerden farklı, temsil ediciliği yüksek film oldu. Yedi haftada Konya ve Gaziantep’te çekildi.
Derviş Zaim, filmin çekimlerinde.
BİNBİR GECE MASALLARI
- Ana karakterin eşi bir öğretmen ama zorlukta bile çocuklara iyiliği göstermeye çalışıyor. Geleceğin kurtuluşu için mücadele ediyor, bu özellikle mi seçildi, bir nevi Şehrazat diyebilir miyiz?
Binbir Gece Masalları’nda hikâye içinden hikâye çıkar. Filmin başında bilgisayar yazılımcısının evine girilir, hacker’a zorla söyletirler, şifre Şehrazat’tır. Başından sonuna binbir Gece Masalları’na göndermeler var. Şehrazat’ın film içinde olması bizim kafamızda yer açan bilindik mit, menkıbe, hikâyelerden biri. Orada yaşamak, anlatmak ile eş. Hikâyeni anlatabildiğinde yaşıyorsun demektir. Eğer sen, kendi hikâyenin kahramanı isen hayatla buluşabildin demektir. Ahmet Rıfkı, kendi hikâyesini anlatamayan bir karakter olarak karşımıza çıkar. Yaralanır, konuşamaz ve sonunda şahit olduğu olaylar o kadar büyük olaylardır ki konuşamaması ile bir tezat oluştururlar. Yunan tragedyalarındaki ölümcül hikâye bu filmde yer alır. Türkiye’ye canlarını kurtarmak için sığındıklarında küçük İsmail ile karşılaşırlar ve onu da kurtarmaları için bir nedenleri yok. Sadece kendilerini kurtarmaları yeterli ama vicdan ağır gelir. Binbir Gece Masalları’nda karakter, kendi görevini yaptığı zaman hikâye onu ödüllendirir. Ödüllendirme çoğunlukla ona bir çocuk bağışlama ile olur. Bu aynı zamanda kökü Ortadoğu-Arap kültürüne bir saygı. Çünkü Araplar temsil edilirken cahil, bağnaz olarak temsil ediliyor, bu beni rahatsız ediyor. Şehrazat, hepimizin içinde. Şehrazat olmadan, Dünyazat olmaz! Dünyazat olmadan, Şehrazat olmaz! (Dünyazat, özgür şehir anlamındaki Şehrazatın kardeşi, özgür dünya anlamına geliyor) Her insan, kendi Dünyazat’ını aslında Şehrazat’ını arar. Ahmet’in eşinin, IŞİD’in elindeki Ezidi köle kızı bulduğu zaman bir Dünyazat ile karşılaşır. Dünyazat, ona hikâyesini bağışlayacağı biri olarak çıkar ve hikâyelerini paylaşırlar. Film örgüsü bunun üzerinedir.
Profesyonel oyuncularla çok iyi çalıştık. Filmde yer alan Ali Süleyman ve Saleh Bakri, Arap sinemasının çok saygın iki ismi, bu anlamda oyunculukları ile Flaşbellek olarak da uzun süre hatırlanacak. Çünkü iki ismi bir araya ileride getirmek kolay olmayacak.
"ETEĞİMDEKİ BİR TAŞI DAHA ATTIM"
- Ahmet, konuşamayan biri ve kendi tarihimize dönersek, sol olarak susturulmuş insanlar ellinci yıllarına giriyor. Bunlarla ilgili daha doğrusu susturulmuş insanlar içinde film yapma düşünceniz var mı?
Flaşbellek, Türk sinemasında şahitliğimi artıran film. En azından eteğimdeki bir taşı daha atmış olduğumu itiraf edeyim. İnsanın onurunu ve vicdanını koruması gerektiğini düşünerek film yapmak istedim. Araplardan aldığım geri dönüş olumlu. İleride Suriye’de olaylar nereye evrilir bilemeyiz, her şeyi değiştirebilecek çok faktör var. Ama eğer siz insanlığınızı korumayı sürdürürseniz, umudunuz var ve devam edecek demektir. Dolayısı ile Ahmet susturulmuş ama kendi bariyerlerini aşarak susmuyor. Ahmet, bize diyor ki, sen elinden geleni yap, vicdanını dinle, gerisi bazen olur bazen olmaz ama sen, insan kalmaya devam et!
En Çok Okunan Haberler
- Enes'ten 'ısırık ve 'morluk' savunması!
- İşte banka banka 300 bin liranın aylık getirisi!
- MHP'den Özel'in sokak çağrısına 'uyarı'
- Yeneroğlu istifa etti, Babacan'dan'dan 'AKP' açıklaması
- Karadeliğin etrafında okyanus bulundu!
- Muğla'da peş peşe deprem!
- Azerbaycan, Rusya'yı işaret etmişti
- Özel'den şirketlere 'boykot' uyarısı
- AKP’li bakanın asgari ücretlilere tavsiyeleri
- TBB heyeti, Suriye'yi ziyaret edecek!