Soma'da patron devlet
TKİ hileli sözleşmeyle madendeki asıl işin tamamını taşerona devretmiş.
Sayıştay’ın raporu ile Soma’daki maden ocağında “rödovans” değil “hizmet alımı” yoluyla üretim yapıldığının ortaya çıkmasıyla, hükümetin madendeki sorumluluğu bir kat daha “perçinlendi”. Madende, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), İş Yasası’na aykırı olarak asıl işin tamamını alt işverene yani taşeron şirkete devretti. Yargı bu gibi sözleşmeleri muvazaa yani “hileli sözleşme” olarak kabul ediyor. Benzer şekilde Karayolları’ndaki binlerce taşeron işçi için muvazaa kararı verilmiş ve işçilerin işe başladıkları ilk andan itibaren asıl işverenin yani Karayolları’nın işçileri oldukları kabul edilmişti. Ancak hükümet yıllardır bu kararı uygulamadığı gibi taşeron işçileri de kadroya geçirmedi. Doç. Dr. Aziz Çelik, “TKİ yöneticileri de yargıdan karar çıksa bile idare nasıl olsa bunları uygulamıyor diye hareket etmiş olabilirler” dedi.
Sayıştay’ın TKİ-2012 raporunda Soma’daki ocakta “hizmet alımı” yöntemiyle üretim gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. Oysa şimdiye kadar madende “rödovans” yöntemiyle üretim yapıldığı ifade ediliyordu. Ocakta “hizmet alımıyla” üretim yapıldığının ortaya çıkması adli soruşturmayı da doğrudan etkileyecek. Çünkü İş Yasası’na göre asıl işin tamamı alt işverene yani taşerona devredilemiyor. Oysa Soma’da işin tamamının taşeron şirkete devredildiği görülüyor. Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, sözleşmenin Kamu İhale Yasası’na da aykırı olduğuna dikkat çekti. Burada “hizmet” değil “yapım işi” olduğuna işaret eden Çelik, İş Yasası’nın 2. maddesine aykırı muvazaalı (hileli) bir düzenleme gerçekleştirildiğini vurguladı. Yardımcı işlerde “hizmet alımı” olabileceğini ancak “yapım işinde” bunun olamayacağını dile getiren Çelik, “Asıl işin tümünün asıl işveren tarafından yani TKİ tarafından hizmet alımı yoluyla devredilmesi muvazaa, yasaya aykırılıktır” dedi.
Muvazaa (hileli sözleşme) halinde işçilerin ilk işe girdikleri andan itibaren asıl işverenin işçisi olduklarına ilişkin yargıdan çok sayıda karar çıktığına işaret eden Çelik, burada da işçilerin işe girdikleri günden itibaren TKİ’nin işçisi sayılması gerektiğini vurguladı. Çelik, TKİ’nin hukuki olarak da, işçilerin ücretleri ve alacakları konusunda da Soma AŞ gibi sorumlu olduğunu kaydetti. TKİ’nin sorumluluklarını “hileli sözleşme ile perdelediğine” dikkat çeken Çelik, bunun, soruşturmanın seyrini bütünü ile değiştireceğine de vurgu yaptı.
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan 'emekliler' açıklaması
- Can Grubu'ndan 'şimdi ne olacak' sorusuna yanıt!
- Mühimmat fabrikasında patlama
- AKP koridorlarında konuşulan 'erken seçim tarihi' sızdı
- Teğmenler soruşturmasında flaş gelişme
- AKP’ye katılacaklar mı?
- Gayrimüslimlerin tapuları üzerinden dönen yolsuzluk
- Bingöl'deki kazada acı ayrıntı
- 'Kürt dostlarımız tarafından...'
- 'Bahçeli efendi yeni uyandı!'