Siyasi tarihin kırılma anı

Seçim gecesinin ilerleyen saatlerinde gözlerimizin önüne 1989 seçimleri geldi. Ankara’da Murat Karayalçın, İstanbul’da Nurettin Sözen... İktidar partisi, periferindeki yayın kuruluşları ve yorumcuları gerçeği hâlâ dile getirmek istemeseler bile gerçek ortada. 31 Mart 2019 siyasi tarih açısından bir kırılma anı olabilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “4.5 yıl daha iktidardayım” diyerek tabanına moral vermeye, yenilmişlik algısını kırmaya çalışıyor. İktidar yanlısı yorumcular gerçeği kendileri açısından kabul edilebilir hale getirmek için, “Ankara’da milliyetçi bir adayla kazandı, İstanbul’da sağcı ve Tayyip Erdoğan benzeri bir isimle yarışa girdi” değerlendirmelerini yapıyor. Bir yandan da bir teselli olarak “Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye meclislerinde CHP azınlıkta, AKP ve MHP’li üyelere muhtaç durumda” görüşünü dillendiriyorlar.
Ancak bu noktada, CHP’li belediyelerin deneyimlerini anımsamakta fayda var. Biz biliyoruz ki CHP’nin örnek başarılı belediye başkanları var. Bu durum yeni değil...

Meclislerde baskı olur mu?
Kabul edelim; İstanbul, Ankara, Adana gibi kentlerde belediye meclislerinde CHP çoğunlukta değil. Alınacak kararlar üzerinde iktidar partilerinin baskısı mutlaka gündeme gelecektir. Projeler için alınacak meclis kararları engellenecektir. Bunlar daha önce yaşandı. Nerede mi? Eskişehir’de... Ancak adı gibi bu baskılar karşısında yılmayan bir Yılmaz Büyükerşen var örnek olarak. Yıllarca tüm bu zorluklara karşın yönetti kenti. Yeşil alanlarıyla, tesisleriyle, tarihi binalarıyla Eskişehir’i mevcut durumuna tüm bu zorluklar içinde getirdi. Bir sohbetimizde anlatmıştı, hiç unutmam; “Porsuk için tekne almak istedik engellendik. Biz de ne yaptık, kendi teknemizi kendimiz üretmek için tekne tersanesi kurduk. Porsuk’ta yüzen tekneler bizim üretimimiz...”
İmamoğlu’nun, Yavaş’ın ve Karalar’ın pek deneyime ihtiyaçlarının olacağını sanmıyoruz. Ancak eğer olursa Büyükerşen Eskişehir’de...

Yine İstanbul, Ankara ve Adana’da bir özellik öne çıkıyor. Büyükşehir CHP’de, ilçeler büyük oranda iktidar partilerinde. CHP sahada kılcal damarlara kadar nasıl ilerleyecek?

Başarılı örnekler var
Var, yine başarılı örnek var. Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar... Üçüncü dönem belediye başkanlığını kazandı. Ancak baştan başlayalım. Yaşar, ilk döneminde iktidar partisinin adayını yenerek göreve geldi. İkinci dönem adaylığından önce partisinin oy deposu olan bölge ilçesinden ayrıldı. Buna karşılık Yaşar, ikinci dönem oyunu artırdı yüzde 51’le seçimi aldı. İktidar istediği hedefe bir türlü ulaşamadı. 31 Mart seçimlerinde ise karşısına üç dönem Ankara’nın Altındağ ilçesinde belediye başkanlığı yapan Veysel Tiryaki çıkarıldı. Büyük iddialar ortaya kondu. Ancak Yaşar bu sefer oyunu yüzde 59’a yükseltti.

Yaşar, belediye başkanlığına başladığında ismine verilen oy, partisine verilen oydan hep yüksek oldu. Son seçimde ise artık ilçesindeki CHP oyları da istenen düzeye gelmiş durumda. Yani başarılı bir Fethi Yaşar, partisini de başarıya taşıdı.
Yeni seçilen belediye başkanlarından Mansur Yavaş’ı kent muhabirliğimizden, Beypazarı’ndan bu yana tanıyoruz. Zorlukların üzerinden gelmekte zorlanmayacaktır. Adana’da Zeydan Karalar’ı bizzat alanda çalışırken gözlemledik. Farklı bir siyasetçi, miting alanında yurttaşların kendi aralarında konuştuklarını duyacak kadar dikkatli. Ekrem İmamoğlu, pozitif ve kararlı tutumuyla hem kendi hakkını hem de seçmenin hukukunu korumayı başardı.
Kora kor bir siyasi mücadele dönemi başlıyor. 1989 yenilgisinden sonra dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, partisindeki erimeyi durdurmak için aktif siyasete dönmek istemişti, sonucu herkes biliyor. Günümüzde Cumhurbaşkanı zaten aktif siyasetin içinde, önümüzdeki dönem ne yapacak soru işareti...
CHP 30 yıl aradan sonra yine yerelde kazandı. Parti yönetiminin ve yerel yöneticilerin geçmişi dikkate alıp günceli değerlendirme yetenekleri CHP’yi daha büyük kitlelerle buluşturabilir...