Reina davasının hakimi: Burada devlet yargılanmıyor
31 Aralık 2016 gecesi Reina isimli gece kulübünde 39 kişinin öldüğü, 79 kişinin de yaralandığı IŞİD'in üstlendiği katliamı gerçekleştiren Özbek Abdulkadir Masharipov'un aralarında bulunduğu 45'i tutuklu 57 sanığın yargılanmasına bugün Silivri Cezaevinin karşısındaki duruşma salonunda devam edildi. Mağdurlardan Günel Hüseynova saldırı gecesini anlatırken saldırıda oğlunu kaybeden Ali Akyil, Hüseynova'ya gece kulübünün önünde polis bulunup bulunmadığını sordu. Bu sırada başkan Dağ araya girerek, “Devletin iştiraki yönünde bir iddiayı kabul etmem mümkün değil. Burada devlet yargılanmıyor. Bununla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulabilir. Bu yargılamayı seyrinden çıkaracak, devletin yargılandığı bir duruma izin vermeyiz” dedi.
<video:653683>
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında Masharipov diğer tutuklu sanıklardan ayrı olarak ön sırada jandarmaların arasında oturtuldu. Masharipov'un eşi Zarina Nurullayeva, saldırıyı gerçekleştirdikten sonra imam nikahı kıydığı eşi Fransız Tene Traore ve saldırıdan önce aynı evde kaldığı İlyas Mamaşaripov'un eşi Marhaba Aduloeva tutuldukları Bakırköy Kadın Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Tene Traore'nin bağlantı sırasında kucağında çocuğunun olduğu görüldü. Traore, çocuğu ekrana doğru tutarken onları önündeki ekrandan seyreden Masharipov'un gülümsemesi dikkat çekti. Bu sırada duruşma salonundaki yakınlarını kaybedenler ve mağdurlar tepki gösterdi.
Saat 12.00 civarı başlayan duruşmada mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, Masharipov'un yargılamaya gelmek istemediğini belirttiğini aktardı. Bu sırada Masharipov'un avukatı Atanur Demir söz alarak, yargılamalar sırasında müşteki tarafından tehdit geldiğini savunarak, müvekkilinin bu nedenle gelmek istemediğini düşündüğünü söyledi. Bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Demir, savcılığın bu durumun mahkeme başkanına bildirilmesi gerektiği gerekçesiyle takipsizlik verdiğini ifade etti.
Kardeşi kayıp ilanı vermiş
Mahkeme başkanı Dağ, dosyaya gelen evrakları okurken, geçtiğimiz celse itirafçı olarak IŞİD'li olduğunu kabul eden ve örgütün İstanbul'daki evlerinin adresini veren tutuklu sanık Abdurrauf Sert'in bu evleri emniyete de gösterdiğine ilişkin yazının geldiğini söyledi. Abdurrauf Sert'in kardeşi Zehra Sert'in tanık olarak ifadesinin alındığını da kaydeden Dağ, Sert'in kardeşi ile ilgili hatırlamadığı bir tarihte kayıp ilanı verdiğini, kardeşinin IŞİD ile bir ilgisi olmadığını söylediğini aktardı.
Dağ: “Burada devlet yargılanmıyor”
Ardından müşteki ve mağdurların beyanları alındı. Mağdurlardan Günel Hüseynova, saldırı sırasında koluna mermi girdiğini, vücudunda saldırının izini taşıdığını söyledi. Yanında birinin öldüğünü kaydeden Hüseynova, sanıkların en ağır ceza ile cezalandırılmalarını talep etti.
Ardından saldırıda oğlunu kaybeden Ali Akyil, Hüseynova'ya gece kulübünün önünde polis bulunup bulunmadığını sordu. Bu sırada başkan Dağ araya girerek, “Devletin iştiraki yönünde bir iddiayı kabul etmem mümkün değil. Burada devlet yargılanmıyor. Bununla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulabilir. Bu yargılamayı seyrinden çıkaracak, devletin yargılandığı bir duruma izin vermeyiz” dedi. Dağ'ın müdahalesinin ardından Akyil'in avukatı Ali Demirci söz alarak, “Biz bu davayı aydınlığa kavuşturmak istiyoruz. Bu katliamı bu sanıkların tek başına yaptıklarını düşünmüyoruz. Biz 15 Temmuz'u, devletin içindeki hainleri gördük. Bunların ortaya çıkarılmasında sorumluluk mahkemededir” dedi.
Polis 20 metre ilerideydi
Mağdurlardan Duygu Karabulut ise, saldırı saatinde Reina'ya giriş yapmak üzere olduğunu söyledi. Karabulut, kapıda 1 polis olduğunu, 20-30 metre ileride de polisin uygulama yaptığını belirtti. İçeri girerken silah sesini duyduğunu, kafasını çevirdiğinde saldırganın elindeki silahla içeriye koştuğunu gördüğünü söyledi. Mağdur Selçuk Şahin de 10 yıldır Reina'da garsonluk yaptığını belirtti. Olay günü üst düzey güvenlik önlemi alındığını ifade eden Şahin, Ortaköy girişinde ve Kuruçeşme'de polisin kontrol yaptığını kaydetti. Üzerinde “Noel Baba” kıyafeti olduğunu söyleyen Şahin, ilk duyduğu sesin el bombasına benzediğini, ardından seri şekilde atış yapıldığını belirtti. Saldırı günü Reina'da geçici görevlendirme ile güvenlik görevlisi olduğunu söyleyen mağdur Serkan Demir de, kulübün yazlık girişinde beklediğini kaydetti. Yanında bir polis, bir servis şoförü ve bir güvenlik görevlisi arkadaşının olduğunu ifade eden Demir, dört polisin de sokak başında uygulama yaptığını söyledi. Saldırıya ilk maruz kalanlardan biri olduğunu belirten Demir, yüzünden, omzundan ve sırtından yaralandığını kaydetti.
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yıkımda son perde
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- AKP'li Güler'den Ufuk Uras'a yanıt
- Galatasaray'da maç sonu gerginlik!
- Ölü ve yaralı var!