Meral Zeren: Bende iş bitmedi henüz...
Çocuk yaşta sahne ve sinema dünyasıyla tanışmış Meral Zeren. Güzelliği sayesinde de uzun yıllar şöhretin parıltısı ve zenginliği içinde yaşamış. Ama 80’lerdeki seks filmleri furyasıyla tepetaklak olmaya başlayan yaşam, elde avuçta ne varsa götürmüş.
Unutulmak büyük korkudur, hele de sahne insanları için. Çok hikâye okumuş, dinlemişizdir; bir zamanlar şöhretin zirvesine ulaşıp bugün bir köşede yaşam mücadelesi veren insanlara dair. Meral Zeren’in bu yaz Bebek sahilinde çekilmiş fotoğrafı da bu hikâyelerden birini anlatıyordu. Bir zamanlar Yeşilçam’da güzelliğiyle adından söz ettiren oyuncu bugün perişan görüntüsü, borç batağında yüzdüğü haberleriyle gündeme geliyordu. Ertesi günlerde hemen her gazetede Meral Zeren’le ilgili başka yazılar çıktı. Zeren, yazılanlara üzülmüştü; “sanıldığı gibi çok kötü durumda değilim. Emekli maaşıyla geçiniyorum, iş olsa daha iyi olur” diyordu. Evet, iş bekliyordu Zeren. Gururu durumunun ne kadar kötü olduğunu söylemeye el vermiyordu belki de. Bu haberlerden sonra bir iki ajans kendisini arar, bir dizide rol verilir umuduyla bekledi. Hâlâ bekliyor, hâlâ umutlu... “Bende iş bitmedi henüz” diyor, hayattan beklediği çok şey var. Çocuk sahibi olmak istiyor. 53 yaşında ama “doğurabilirsem, doğururum” diyor. Meral Zeren’le Bebek sahilinde buluştuk. Dünü, bugünü ve geleceğe dair planlarını konuştuk.
- En baştan alalım. 13 yaşında solistlik yaparak sahneye çıktınız, sonra yaşınızı büyüterek sinemaya adım attınız...
- Evet, ilk kez 13 yaşımda şantöz olarak sahneye çıktım. Sonra beğendiler ve sinema filmi teklif ettiler. Henüz 15 yaşımdaydım. Filmde rol alabilmem için yaşımı 4 yıl büyüttük.
- Adım atmanızla başroller başladı...
- Evet. İlk başrol aldığım film 1971’de çekilen Battal Gazi Destanı. Sonra peş peşe birçok film geldi 80’lere kadar. Seks filmleri furyası başlayınca pek sinema filmi çekilmez oldu. Ben de o yıllarda Selami Şahin’den Türk Sanat Müziği dersi almaya başladım ve solist olarak tekrar sahnelere döndüm. Zeki Müren ve Ajda Pekkan’la Çakıl’da sahne aldım. İkinci Türk Müziği solisti bendim. Sonra 1980’de Banker Bilo’da rol teklif edildi. En son büyük sinema filmim de odur.
- Ardından müzikaller geliyor...
- Evet, “Kanlı Nigar” ve “Evet mi Hayır mı” müzikalleri... O yıllarda tiyatro oyunculuğu konusunda da kendimi eğittim. Sonra 1985’te “Duvardaki Kan” dizisi teklif edildi. O zamanlar TRT 1’in en büyük yapıtlarındandı... O diziyle tekrar bir çıkış elde ettim ve bu kez de assolistlik teklifi geldi.
- Yıl kaçtı?
- 1986’da assolistliğe başlamış oldum. Zaten o yıllarda Yeşilçam kalmamıştı artık. Tek tük diziler yapılıyordu. 1992’de “Aile Bağları” dizisini çektik. Solistlik devam ediyordu. Biriktirdiğim paralarla ve Emirgan’daki evimi satarak şimdi oturduğum Bebek’teki villayı satın aldım. O sırada gazinolar tek tek kapanmaya başladı. Birden solistlik de yapamaz oldum. İyi yerlere alıştığım için, ikinci sınıf lokallerden gelen teklifleri kabul edemedim. “Sabret” dedim kendi kendime. “Bir sponsor bulur, güzel bir kaset çalışması yaparsın” dedim. Sonra televizyona da geçer, tekrar bir çıkış elde ederim diye düşündüm. Ancak hiçbiri olmadı, para da yavaş yavaş tükenmeye başladı. Her ay bir şeyler sattım. Arada tek tük televizyon filmleri oluyordu. Ya da bizim “ekstralar” dediğimiz düğünler gibi geceler oluyordu. Böyle, böyle geçtiğimiz yıllara kadar idare ettim. Ama bundan 2-3 yıl önce artık tamamen tükendim. Piyasada yeni ajanslar oluşmaya başladı. Sevdiğimiz rejisörleri bir bir kaybettik. Atıf Yılmaz ve Erten Eğilmez gibi... Sonuçta onlar benim zamanımın rejisörleriydi, onlar bana başrol teklif ediyorlardı. Açıkcası kala kaldım. Sabrettim. Otomobile gerek yok dedim, onu sattım, idare ettim. O kadar çok mücevhere gerek yok dedim, onları sattım. Antika merakım vardı, onları da sattım. İntihar etmedim, çıldırmadım, delirmedim. İdare etmeyi başardım.
- Şimdi hiçbir şeyiniz kalmadı mı?
- Bir tek evim var. Bir de beraber yaşadığım beş kedim ve bir köpeğim. Çok borçlandım tabii bu süreçte. Sanatçılar da farklı değil sonuçta. Biz de halktan insanlarız. Mesleğimiz farklı ama dertlerimiz aynı. Biz de geçim derdi çekiyoruz. Çalıştığım yıllarda çok israf etmişim. Aldığım kürklere ve sahne kostümlerine ödediğim parayla kimbilir şimdi kaç tane evim olurdu... Hep üstüme başıma harcadım, çok önem veriyordum o konulara. Bir anda gazinoların kapanacağını bilemedim. Böylece tüm kazandığım kürklere gitmiş oldu.
- Pişman mısınız?
- Çok pişmanım. Birçok sanatçı arkadaşım hep idare ederdi. Ben “Ne kadar cimriler” derdim. Meğer onlar akıllıymış. Şimdi daha yeni anlıyorum. Üç elbise yerine iki tane al, birini altın olarak at bir yere... Bir kürk yerine bir arsa al... Böyle yapmalıymışım ama kimse bana akıl vermedi. Yalnızdım ben hep... Nereden bilebilirdim ki böyle olacağını?
- Şimdi ne yapmayı planlıyorsunuz? Filmlerde, dizilerde oynamak; ya da sahneye çıkmak istiyor musunuz?
- Evet istiyorum. İnsanlar bunun için “Seni televizyona çıkaralım. Konuş, derdini anlat” dedi... Ben de peki dedim. Geçen yıl Seda Sayan ve Esra Ceyhan’ın programlarına çıkıp konuştum. Bir iki ajansla da haberleştim ama hiç ses çıkmadı. Hiçbir geri dönüş alamadım. “Neden böyle oluyor” diye üzülmeye başladım tabii. Mevsimlerden de yaz, havalar çok sıcak... Bebek’te hanımların denize girdiği bir köşe var. Orada denize girerken uzaktan görüntülemiş bir gazete beni. O sıkıntılı zamanlarımda hiç bana haber vermeden! Üstelik olduğumdan da kilolu göstermişler. Böylece tesadüfen istemeden o konuyla gündeme geldim. Şimdi ajanslar, sinemacılar aramaya başladı beni.
Evlenmek ve çocuk doğurmak istiyorum
“Çalıştığım yıllarda evlenmedim, çocuk yapmadım. Bu konuları hep ihmal ettim, evliliğe, çocuk doğurmaya fırsat olmadı. Sonra zor günler geçirirken de evlenmedim. ‘Kötü günler geçiriyor. Parasız kaldı, gitti evlendi’ desinler istemedim. Oysa hep aşk evliliği düşlemişimdir, sevdiğim kişiyle evlenmek istemişimdir. Bir çocuk asla annesiz ya da babasız büyüsün istemedim. Çünkü ben babasız büyüdüm, o acıyı biliyorum. Annem tek başına büyüttü beni. Zaten 13 yaşımdan beri de hayatımı kendim kazanıyorum. Bir kadın olarak evimin reisi oldum. Şimdi bunları tekrar başaracağıma inanıyorum, tekrar çalışmak istiyorum. Tekrar filmlerde, dizilerde rol almak, içimde ukde kalan albümü çıkarmak istiyorum. Hepsine açığım. Başaracağıma inanıyorum. Bende iş bitmedi henüz diyorum. Ancak bu kez evlilik de önemli. Karşıma iyi birinin çıkacağına inanıyorum artık. Yeni yeni evliliğe sıcak bakmaya başladım. Çocuk doğurabilirsem doğurmak da istiyorum. Doğuramazsam da evlatlık almayı düşünüyorum”.
En Çok Okunan Haberler
- 'Asgari ücret' tepkisi nedeniyle tutuklandı
- Emekli ve memura ne kadar zam yapılacak?
- Dava ertelendi
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Davutoğlu'nun 'hazırım' çıkışına yanıt verdi
- MHP'den Özel'in sokak çağrısına 'uyarı'
- 'AZAL uçağı düşürüldü' dediler... Kimi işaret ettiler?
- 'Lösemiyle mücadele ediyor... Yaşama şansı yüzde 50'
- Muğla'da peş peşe deprem!
- En yüksek mevduat faizini hangi banka veriyor?