İş insanı Kavala, ilk savunmasını yaptı. Mimar Yapıcı da ‘Gezi yarınımız’ dedi
Gezi Direnişi’ne ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 2’si tutuklu 6’sı firari, 16 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması dün Silivri Cezaevi karşısında bulunan duruşma salonunda görülmeye başlandı. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, tutukluluğunun 601. gününde ilk kez savunma yaptı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Kavala, “Darbeye, kaosa ve kargaşaya ortam hazırlamak gibi Ergenekon davasında da kullanılan soyut değerlendirmelerin suçlamalara dayanak olması mümkün değildir” dedi. Duruşmada hâkimin, tutuklu Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’na, “Tahliye olmanız durumunda ikamet adresinizi verir misiniz” diye sorması dikkat çekti.
Yargılanan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çevresel Etki Değerlendirme Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı da savunma yaptı. Yapıcı, “Gezi bizim yarımınızdır, çocuklarımızın aydınlık geleceği için umut fişeğidir” dedi.
‘Ergenekon kurgusu...’
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmayı izlemek için çok sayıda kişi sabahın erken saatlerinde Silivri Cezaevi önüne geldi.
Kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Kavala savunma yaptı.
“Hiçbir zaman gizli bir planım, faaliyetim, bir örgütle, cemaat yapısıyla gizli bir ilişkim olmadı” diyen Kavala şöyle devam etti: “Gezi olaylarının hükümeti devirmek amacıyla kaos, kargaşa, iç savaş çıkarmaya yönelik bir tertip olduğu, bu tertibin farklı kuruluşlarda faaliyet gösteren kişilerden oluşan bir yapı tarafından yürütüldüğü iddiaları Ergenekon davasındaki kurguyu akla getirmektedir. Erdoğan’ın 4 Şubat 2013 tarihinde ‘Gezi Parkı AVM yapılacak’ şeklindeki demeci üzerine, böyle bir projenin yanlış olduğuna hükümeti ve kamuoyunu ikna edebilmek, Gezi Parkı’nın park olarak korunmasını sağlamak amacıyla çeşitli çabalarım oldu. Taksim Platformu’nda yer aldım, Gezi Parkı’nda bulundum, orada çevre düzenlemesi, fidan dikme gibi etkinliklere destek verdim.
Bunların yanı sıra, iddianamede de yer verildiği gibi, hükümet üyeleriyle görüşmeye katıldım. Hükümet yetkilileri ile konuşarak, onlarla protesto eylemlerine katılanlar arasında uzlaşma sağlamaya çalışan birisinin kaos ve kargaşa ortamı yaratarak darbeye zemin hazırlıyor olmasının nasıl bir mantıkla açıklanabileceğini anlayamıyorum. Açıkladığım nedenlerden dolayı, niyet ve eylemsellik bakımından Gezi olayları sırasında barışçıl faaliyetlerde bulunmuş yüz binlerce kişiden bir farkım olmadığını belirtir, tahliyemi ve beraatımı talep ederim.”
‘Bilsem bir gece yatardım’
Ardından savunma yapan tutuklu sanık Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu ise hazırlanan iddianamenin sivil toplum çalışmalarını kriminalize etme çabası olduğunu söyleyerek “Ben Gezi’de bir gece bile kalmadım. 220 gün hücrede kalacağımı bilsem en azından bir gece yatardım” dedi.
Sivil toplum alanında uzun yıllardır çalıştığını aktaran Aksakoğlu, Milli Eğitim Müdürlükleri, AKP’li ve CHP’li belediyelerle ortak çalışmalar yaptığını, tutuklanmadan birkaç hafta ise bir proje için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile görüştüğünü söyledi. “Benim hakkımda dinleme kararı veren hâkimler ve savcıların bir kısmıyla aynı cezaevinde kalıyorum” diyen Aksakoğlu, “İddia var, delil yok, örgüt yok, örgüt üyesi var. Pervasızca istenen bir müebbet hapis cezası var. İddianamede Osman Kavala’dan talimat aldığım iddiası yer alıyor. Osman Kavala’yla tanışmak suç değildir ama ben Kavala’yla tanışmıyorum” dedi. Hakkındaki iddiaları reddeden Aksakoğlu tahliyesini istedi.
KAVALA: FANTASTİK BİR KURGU 20 aydır tutuklu bulunduğunu söyleyen iş insanı Osman Kavala, “Tutuklu bulunmama neden olan suçlama olgusal temele oturmayan, mantığa aykırı bir dizi iddiaya ve delillerle desteklenmemiş varsayımlara dayanmaktadır. Somut olgular tahrif edilerek, fantastik bir kurgu üretilmiştir” dedi. İddianamede Gezi olaylarının hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışma olarak George Soros tarafından planlandığı, bu plan uyarınca Soros’un sağladığı finansmanı Gezi’ye aktardığı ve iç savaş için silahları hazırda beklettiği gibi iddialara dikkat çeken Kavala, “Bu son derece haysiyet kırıcı bir suçlamadır. Hayatımın hiçbir safhasında özgür seçimler dışında bir yöntemle hükümet değişikliği düşüncesine yakın olmadım” diye konuştu. |
En Çok Okunan Haberler
- Soylu’nun istemesi gereken helallik
- 1993'te kaybetmişti, görünce gözyaşlarını tutamadı
- İki eşi de evinde asılı bulundu: 'Bütün düzeni aynı'
- Putin'den 'Kürt Sorunu' çıkışı
- ‘Olayın çözülmesine büyük katkı sağlayacak’
- Asgari ücret toplantısı sona erdi!
- KYK yurdunda intihar!
- 4 yıl futboldan men edildiler
- ‘HTŞ ile yapılan görüşmelerle ilişkisi var mı?’
- TÜRK-İŞ asgari ücret talebini açıkladı!